Konya
°C
Yeni Meram

VEFA GÖSTERECEK BİR BABAYİĞİT ARANIYOR!

VEFA GÖSTERECEK BİR BABAYİĞİT ARANIYOR!- Erol SUNAT- Yenimeram Gazetesi

A+
A-
12.07.2019 06:33
11.07.2019 11:35
0
3207
ABONE OL
Ali Rıdvan Bülbül Ağabeyin aramızdan ayrılışı, bir gerçeği daha gözler önüne serdi. Sanatçılarımızı, sanatkarlarımızı, yazarlarımızı, şairlerimizi sağlıklarında anlayabilmek gibi, anlamak gibi, vefa göstermek gibi, onlara sağlıklarında hak ettikleri değeri vermek gibi bir incelikten nedeni bilinmez bir şekilde uzak olduğumuz ve uzak durduğumuz gerçeği… Vah…vah..tüh…tüh…edebiyatları, keşke diye başlayan nafile cümleler, sağ iken yine bir şey yapamadık, yapılamadı geç kalmışlıklarının tekrarı artık yüzümüzü de kızartmıyor! İnsanlara yaşarken, Bizlerin arasındayken, Gönül verdikleri işe, koca bir ömür adamışlarken, Defalarca hak etmiş oldukları değeri, onlara sağlıklarında verememe yanlışımızdan bir türlü geri adım atamadık. Konya’nın birbirinden değerli kültür adamları, Yerleri kolay kolay doldurulamayan kalemleri, Dalları bütün bir şehri kucaklayan ulu çınarları, Dikkat çeken, etkili ve tesirli yazılarıyla, Yerinde, yaşayarak ve bizzat kendilerinin yaptıkları tespitleriyle, Yaşadıkları dönemlere damga vuran şairleri, Usta kalemleri yazarları, her gün bıkmadan, usanmadan yazan köşe yazarları, Duygusal sanatçıları, marifetli ve maharetli sanatkarları birer, birer bu dünyadan ayrılıyorlar. Bizler ne mi yapıyoruz? Taziye mesajlarına sığınıp, Vazifemizi yerine getirdiğimiz kanaatine varıyor, Onları sağlıklarında onurlandıracak, onlara duyduğumuz sevgi ve saygının, hayranlığın nişanesi olabilecek bir faaliyet içinde neden bulunamadığımızı, Neden onlardan sadece manevi değeri olan bir plaketi, İki satır yazıyı, Birkaç cümle konuşmayı esirgediğimizi, İzah edemediğimiz gibi, Çokta üzerinde durulacak bir konu olarak da görmüyoruz! İşin kötüsü, her acı kaybın sonunda bu konuları ele alacağımızı söylüyor, üç gün sonra unutuyoruz! ***** Oysa bizler, adının önünde kültür yazan kurumlara, dairelere, şube müdürlüklerine ve sivil toplum kuruluşlarına sahibiz! Bu kuruluşlar, bu şehrin kültürü adına, kültüre ömrünü vermiş insanlara vefa gösterme adına, onları unutmama, unutturmama ve yaşatma adına o kadar çok şey yapabilirlerdi ki… Amma yapmadılar, yapmıyorlar! Aramızdan ayrılıp gidenleri, ne bu şehrin insanları unuttu, ne de yattıkları toprak! Halkın onlara verdiği payeleri ve değerleri görmezden ve duymazdan gelenleri yarın bu şehirde hatırlayan da olmaz, ananda… Dahası, insanlarda unutur, şehirde, bu topraklarda… Vefa gösterilmeyenlerin hiç unutulmadığını, nesilden nesle anlatılarak yaşatıldığını daha nasıl anlatalım ki… Vefa kavramını dilinden düşürmeyenler, vefayı sakladığınız bir yer varda biz mi bilmiyoruz? O yerlere göklere sığdıramadığımız vefa nerelerde? Gösterin şu vefanızı da, vefa gösterdiler, vefalılarmış diye analım her birinizi! Neden sağlıklarında bu şehir için yazılar yazmış, Bu şehir için uykusundan olmuş, Bu şehir için mücadele vermiş, Bu şehir için kavgalar etmiş, Uyarılarda ve ikazlarda bulunmuş insanları görmezden geliriz? Bir Seyit Küçükbezirci, bir A. Rıdvan Bülbül kolay mı yetişiyor? Rahmetli ağabeylerimizi sağlıklarında ne kadar anlayabildik, ne kadar tanıyabildik? Onların tanınırlıkları, sevenleri bu şehrin sınırlarını çoktan aşmıştı. Lakin, bizlerin anlayış sınırları, kabul sınırları onların kurmuş oldukları gönül köprülerinin yanına dahi yaklaşamadı. Rahmeti rahmana kavuşmuş köşe yazarı ağabeylerimizden Veyis Ersöz’e yaşarken hak ettiği değeri verebildik mi? Bu şehir için, her biri ayrı birer değer olan acı kayıplarımızın ardından yazılanlar, taziyeler, üzüntülerini dile getirenlerin ifadeleri, üç gün sonra herkes tarafından unutulacak! Yeni yaşanacak acı bir kayba kadar, yine iplere unlar serilecek, yine olması gerekenler ötelenecek, yine önlerine estek-köstek-kelestek babından engeller çıkarılacak! ***** Sayın Uğur İbrahim Altay! Rıdvan Bülbül Ağabey’de bu dünyadan ayrıldı gitti. Bu insanlar bu şehrin en güçlü kalemleriydiler. Birçok kardeşimizin gazeteci olmasına, yazar olmasına, şair olmasına, gazetelerde yazı yazmasına vesile oldular. Şehrin gelişmesi ve ilerlemesi için, siyasilere, şehrin ileri gelenlerine, büyüklerine, söz sahibi olanlarına ve Başkanlara sonuna kadar destek oldular, destek verdiler! Konya için çalakalem yazılar yazarlarken, Konya’nın dertlerini, tasasını, sevincini-kederini onların yazılarından okudu, öğrendi herkes. Halkın sevgisine, ilgisine mazhar oldular olmasına da… Amma velakin, bir türlü sizler gibi makamlarda olan insanların onlara yapmaları gereken “yarım elma-gönül alma” babından jestlerine mazhar olamadılar! Birçoğu buruk ve gönlü kırık bir şekilde ayrıldı bu dünyadan… Onlara, “Konya sanatçısı” gibi, “Konya’nın şairi” gibi, “Konya’nın köşe yazarı” gibi, hoş, anlamlı, gönül alıcı, evlatlarına ve ailelerine kalıcı payeler, plaketler ve belgeler verilebilirdi. Binlerce makale yazmışlardı. Konya’nın kültür tarihine not düşen yazıların , tespitlerin ve ifadelerin sahipleriydiler. İstense kaç cilt kitap olurdu yazdıkları makaleler… Kimlere ne belgeler, ne plaketler verildi! Böyle bir jesti, hiç mi hak etmedi bu insanlar? Sayın Uğur İbrahim Altay! Ömrünü, Konya için çarpan yürekler olarak vermiş, bir çoğu rahmeti Rahmana kavuşmuş bu insanlardan, bu kadarcık bir jesti, bu kadarcık bir vefayı esirgemeyeceğinizi düşünenlerdenim. Bu işin şerefi size ait olurken, bu işin başlatıcısı da, siz olun inşallah!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.