Konya
°C
Yeni Meram

VAKİT; BİRLİK, KARDEŞLİK VE SELAM VAKTİ OLSUN!

VAKİT; BİRLİK, KARDEŞLİK VE SELAM VAKTİ OLSUN!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
10.12.2018 00:09
09.12.2018 16:15
0
9576
ABONE OL
Geçtiğimiz hafta sonu, teması “Selam Vakti” olan 745. Vuslat törenlerinde, yıllardan beri gidilmeyen, programlar içinde her nedense yer almayan Şems-i Tebrizi Türbesinden başlattık vuslat törenlerini. Şems-i Tebrizi’yi unuttuğumuzu ve ihmal ettiğimizi yeni fark ettik galiba! Oysa, Mevlana, Şems ve Şeyh Sadrettin Konevi gibi üç büyük mana eri, gönül eri, Allah dostu, aynı dönemde Konya’nın manevi atmosferini öyle bir zenginleştirmişlerdi ki, Konya’ya onlardan sonra, onların izinden, aynen onlar gibi, manevi işaret almış yüzlerce gönül eri gelip mana postlarını serdiler birer, ikişer. O yılların Konya’sında Uluğ Keykubad dediğimiz Alaeddin Keykubad vardı. Haçlı seferlerini durduran Kudüs’e kalkan olan Kılıçaslanların, Sultan Mesud gibi kahramanların şehriydi bu şehir. Maddi ve manevi fetihlerin apaçık merkeziydi. Selçuklu; kültürüyle, medeniyetiyle, ticaretiyle, Anadolu’yu dünyanın imrendiği ve kıskandığı bir coğrafya haline getirirken, Konya Bağdat’tan sonra yıldızı en fazla parlayan şehir olmanın haklı gurunu yaşıyordu. İbnül Arabi olarak tanınan ve bilinen Muhyiddin İbnü'l-Arabî gibi, Evhadüddin-i Kirmani gibi büyük zatlar Konya’da misafir edilmişlerdi. Konya’yı Ahiliğin merkezi haline getiren Ahi Evren, Konya’da bütün meslek erbaplarını bir araya getirmiş, Ahilik denen o kutlu müesseseyi ihya etmişti. O yıllarda “Birlik Vakti” de, “Kardeşlik Vakti” de, “Selam Vakti” de, eksiksiz ve bihakkın tamam edilmişti. ***** Bu kadim şehir, bizim son üç yıldır dile getirmeye çalıştığımız o vakitleri yüzyıllar öncesinde sergilemiş, Konya, manen ve madden bir daha Konya olmuştu! 2007 Mevlana yılından bugüne sorduğumuz ve cevabını bulamadığımız birkaç soru var. Mevlana ile ilgili yapılan anma törenlerinde, birlik ve beraberliği daha da geç kalmadan sağlayabilecek miyiz? Bazı kurumlarımız, Vuslat törenlerinin icrasını tekeline alma gayretlerinden sarfınazar edecek mi? Şehrin bütünü göz önüne alınarak, geniş katılımlı bir şekilde vuslat törenlerinde yetki ve sorumluluklarımızı şehirle paylaşmayı kabul edebilecek miyiz? Alternatif Şeb-i Arusların önüne geçmek için atılan adımlar başlangıç için oldukça yerinde. Lakin; Yarın, İstanbul başta olmak üzere Mevlana’yı anma adı altında yapılacak programlar bu şehri geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi gölgede bırakmamalı… Bu şehrin boynu bükülmemeli… Biz daha iyisini neden yapamıyoruz, neden bir adım daha ileriye gidemiyoruz yönündeki teklif ve öneriler artık dikkate alınmalı ve değerlendirilmeli. Bu şehir, geçtiğimiz yıllarda kendinden beklenmeyecek şekilde öyle cılız, öylesine sessiz tepkiler ortaya koydu ki, sağduyu sahipleri bu şehrin sahibi yok mu, bakanı-çekeni yok mu, siyasetçisi, kurumları, sivil toplum kuruluşları, lobileri nerede diye sormaya başladılar. Ne duyan oldu, ne aldıran, nede biz nerede yanlış yaptık diye bir kapak kaldıran! Zamana bırakılan, sessizce geçirilen süreçler sonrasında geldik bugünlere… Hz. Mevlana, “ Dün dünle birlikte gitti cancağızım, bugün başka şeyler söylemek lazım” dese de, şehir olarak dünle kalmayı, dünle yaşamayı, dünden bugüne ısrarla gelmemeyi kendimize şiar edinmişler gibiyiz. Dünden bahis açılsa, günlerce konuşacak kadar lafımız var. Bugüne gelme konusu açıldığında, nutkumuz tutuluyor, adeta dut yemiş bülbüllere dönüyoruz. Ne sesimiz çıkıyor, ne soluğumuz! Neden acaba? ***** Her geçen yıl rutinleşen, kendi kısır döngüsü içine adeta hapsolan vuslat programlarını, son üç yıldır oldukça deruni manalar içeren temalarla sunuyoruz. 743. Vuslat törenlerinde temamız “Birlik Vakti” adını taşıyordu. 744. Vuslat törenlerinde tema olarak “Kardeşlik Vakti” işlendi. 745. Vuslat törenlerine ise “Selam Vakti” adını verdik. Birlik Vaktine geldiğimizde, 2012 yılından beri Meracel Bahreyn adını verdiğimiz yedi kollu kandille, “Kandil Uyandırma” törenleri icra ediyorduk. Meğerse, “Birlik Vaktinde” kandili son defa uyandırmışız! Kandile veda etmişiz de haberimiz olmamış! Onu da 744. Vuslat töreninde anladık! Kardeşlik Vaktinde, Meracel Bahreyn’den vazgeçtik, Mecmaü’l Bahreyn’e geldik. Neden geldik bilemedik, hatta bu yıl ne oldu ondanda vazgeçtik, inanın çözemedik! Selam Vakti dediğimiz bu yılda, sebep her neyse Mehterandan vazgeçtik, yolu kısalttık, Valiliğimiz önünden Türbeönüne kadar yürüdük geldik! Üç vakitte üç farklı değişim yaptık! Bu şehrin kültürü adına, bu değişimlerin neden yapıldığını açıklamak nezaketini, ilgili kurumlarımızın göstereceklerini düşünüyorum. Son üç yıldır, vuslat törenlerimiz, adeta kahve falı misali “Üç vakte kadar, ne değişiklikler olacak, ne değişiklikler!” denircesine değişikliklere uğradı. Birlik vaktinde, birlik olamadık! Kardeşlik vaktinde kardeşliğin erdemini çok aradık, bulamadık. Selam vaktinde, kim kime selam verdi, vermedi, 17 Aralık’tan sonra sisler dağıldıktan sonra daha net göreceğiz. Tek temennimiz, vaktin birlik, kardeşlik ve selam vakti olması. Vakit; birlik, kardeşlik ve selam vakti olsun inşallah!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.