Usul vurgusu!

Şehir olarak, dertleri, sıkıntıları, açmazları, olmazları, halledilemeyenleri, halledilmek istenmeyenleri, söylenenleri, söylenmeyenleri, söylenmek istenmeyenleri, sır gibi saklananları usul usul biriktirmeye devam ediyoruz. Ağabeylerimizin söylediğine göre, şehrimiz oldum olası, eteğindeki taşları dökmek yerine, eteğine taş biriktirmeyi pek sever! Baktılar olmuyor, bağırlarına taş basarak, çarnaçar, çaresiz bir şekilde açıklama yapmak zorunda kaldıkları durumlarda olur ara ara!.. "Cek ve caklar"ın gümbür gümbür yankılandığı o bilindik kürsüler bir dünya olaya şahit! O zamanlarda kendilerine göre usul vurguları yapılıyordu! Son bir kaç yıla kadar da, her şey ne güzel normal seyrinde ve de usulü dairesince devam edip gidiyordu. Sema gösterilerinin Antalya ve Kapadokya'nın en uluorta ve en olmadık yerlerde icra edilmesine bile oturduğumuz yerden ateş püskürüyor, yapamazlar, edemezler, kabul edilemez diye hiddetli ve şiddetli beyanatlar veriyorduk! Etki alanı o günkü şehrimizin mücavir alanını geçemiyordu amma, hiç bir şey yapılmadı denmesin diye, biz sesimizi yükseltiyorduk koro halinde! Kendimiz söyleyip, kendimiz dinlesek de, bir anlamda usul vurguları az yapmadık! Sonra, susma usulüne bayıldık. Hem öyle bayıldık ki, susma üzerinden usul vurguları yapmaya başladık! Ta ki...Alternatif Şeb-i Arus programlar gündemimize gelip, bugüne kadar ne yaptınız diye sorgu-sual edilinceye kadar! Sus, sus nereye kadar diye düşünülmüş olunacak ki, en nihayetinde açıklama yapma ihtiyacı hissedildi! İyi ki hissedildi! Dedikodulardan, tevatür ve rivayetlerden ileriye gidemeyen söylentilerin aslı-astarı ortaya döküldü. Hem de en yetkili ağızlardan! Teşbihte yada temsilde hata olmasın, eğer Alternatif programlar olmasaydı, açıklama yapacaklar diye çok beklerdiniz!   Ortada dolaşan laflar, kamuoyu ile paylaşılmak istenmeyenler, çare bulunması noktasında devamlı ötelenenler, önce küçük bir tepe, sonra bir dağa benzer bir yükselti, şimdi ise aşılamayan zirvesi bulutlarla kaplı bir dağ olmuştu zaten! Konya basını ve kamuoyu, susmayı şiar edinen büyüklerimizin bir hayli geç kalınan açıklamalarını dinledi 2014 yılının son haftasında! Ahmet Özhan'ın Şeb-i Arus için, Kültür Bakanlığınca 10 yıllık bir süre için resmen görevlendirildiğini bu yılın son haftasında öğrendik, mesela! Geçmişte ona alternatiflerin bulunduğunu ancak kabul edilmediğini de öğrendik! Alternatif programları engellemeye gücümüzün yetmediğini de...Çabalarımızın yeterli olmadığını da, çıkışlarımızın zayıf kaldığını da! Bunlar keşke çok daha önce paylaşılsaydı kamuoyu ile!.. 2014 yılının son haftası, söylenmezlerin, söylenmeyecek olanların söylendiği, itiraf edildiği, gelinen noktada, yapılan çıkışların zayıf kaldığı ve yeterli olamadığının kamuoyu ile bir paylaşımıydı! Büyüklerimiz tarafından, Sema ve Şeb-i Arus'un aslı, orijinali bu şehirde, asıl sizsiniz, onlar "çakma" denmesi bile insanımızı mutlu etti! Ancak, başka mecralarda yol alan, tali ve en olmadık gündemlerle dolu olan kamuoyumuz, Konya haricinde hemen her şeyle ilgilenen sivil toplum kuruluşlarımız, yüzü şehre bir türlü dönemeyen siyasilerimiz, susma hakkını kullandıkça, haklı olduklarına inanmayı yeğleyen büyüklerimiz, uzunca bir süredir her yılın Aralık ayı öncesinde yapamadıkları usul vurgusu yüzünden nelerin kaybedildiğini daha yeni yeni görüyorlar! Başkan Akyürek, Program formatında değişiklik olabileceğini, konser bölümünün bir kez daha değerlendirebileceğini söylemiş! Şehrin anma programını neden hissedemediğinden, şehrin neden bu program için donatılamadığından hiç kapak kaldırmamış! Bu konuya acizane bir usul vurgusu da biz yapalım da, mesele daha net anlaşılsın! Bugüne kadar yapılan usul vurgularında, ne heyecan, ne coşku,  ne şehri bir baştan bir başa donatmak vardı! İnsanların Hz. Pir'i hemen yanı başlarındaymış gibi hissetmelerine imkan ve fırsat tanımak da, kimsenin aklından geçmedi! Velhasılı kelam, bizler bu geçiştirmeli usul vurgusundan hiç bir şey anlamadık, anlayamadık! Unutmadan son bir soru soralım; 2015 yılında, Hz. Pir'in türbesine ve kapalı mekanlara nasıl hapsedildiğinin usul vurgusunu da yapacak mısınız?