Uluslararası Tarım Fuarı Konya’da açıldı

Törene, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan da katıldı. Programda konuşan Davutoğlu; "Birileri şu veya bu kriz senaryoları hesabı içinde olabilir. 7 Haziran seçimleri, yeni bir bereket döneminin başlangıcı olacak” dedi 13.Uluslararası Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı, TÜYAP Uluslar arası Fuar Merkezi’nde düzenlenen törenle açıldı. Törene ilgi oldukça fazlaydı. Öyle ki sayı, bini geçti. Açılışta güvenlik önlemleri de hat safhadaydı. Tedbirler, saatler öncesinden alındı. Fuar merkezinin etrafı bariyerle çevrildi. Açılış programına, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan da katıldı. Törende konuşan Davutoğlu; "Birileri şu veya bu kriz senaryoları hesabı içinde olabilir. Birileri değişik spekülasyonlarla Türkiye’de siyasi istikrarı bozacak çalışmalar içinde olabilir. Ama biliniz ki AK Parti kadroları ve hükümetimiz, omuz omuza çok güçlü bir geleceğe yürümeye kararlıdır ve 7 Haziran seçimleri yeni bir bereket döneminin başlangıcı olacaktır." dedi. Davutoğlu’nun konuşması sırasında programın gerçekleştirildiği alana alınmayan vatandaşlar, görevlilere tepki gösterdi. “TÜRKİYE, AVRUPA’NIN EN BÜYÜK TARIM ÜRETİCİSİ” Tarımın, insanlık tarihinin en stratejik sektörü olduğunu belirten Davutoğlu, tarımı ihmal eden milletlerin hayatiyetlerini sürdürmelerinin mümkün olmadığını kaydetti. Davutoğlu; "Şu anda Türkiye Dünya’da tarımda en büyük 7. üretici ülke, Avrupa’da ise en büyük tarım üreticisi. Bu, topraklarımızın bereketiyle, siyasi vizyonumuz ve siyasi istikrarımızın bir ürünüdür. Yine doğru bir yer Konya. Türkiye’de tarım ve bereket dendiğinde ilk akla gelen şehir ve insanlık tarihinde de ilk yerleşim yeri Çatalhöyük’ün bulunduğu şehir. İlk ziraatın yapıldığı, en kadim ziraat kültürünün geliştiği ve tarih boyunca buraya yerleşen milletleri bereketiyle ihya eden bir bereket diyarından bahsediyoruz. Konya'ya, bereket diyarına selam olsun" diye konuştu. “BAHAR GÜNEŞİNİ KİMSE ENGELLEYEMEYECEK” Fuarı, 50’yi aşkın ülkeden 300 bine yakın ziyaretçinin gezmesinin beklendiğini ifade eden Davutoğlu, fuarın zamanlamasının doğruluğuna işaret etti. Türkiye’nin yeni bir baharla yeni bir geleceğe hazırlandığını söyleyen Davutoğlu; "7 Haziran seçimleriyle Türkiye’de 12 yıl içinde istikrarla elde edilen, siyasi istikrarla kökleşen, pekişen, temerküz eden bir geleceği yaşamaya hazırlanıyor. Türkiye, son 100 yılın en büyük hamlelerini son 12 yıl içinde gerçekleştirdi. Çok kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, değişik odaklar nasıl spekülasyonlar üretirlerse üretsinler, şundan emin olunuz ki; bu toprakların üzerine bahar güneşi doğmuşsa, Türkiye’nin üzerine doğan bahar güneşini de kimse engelleyemeyecektir. Birliğimizi beraberliğimizi koruyarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın son 12 yıl içinde başbakan olarak gerçekleştirdiği büyük hamleleri, nihai hedefe yani 2023 hedeflerine ulaştırabilmek için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz. Birileri şu veya bu kriz senaryoları hesabı içinde olabilir. Birileri değişik spekülasyonlarla Türkiye’de siyasi istikrarı bozacak çalışmalar içinde olabilir. Ama biliniz ki AK Parti kadroları ve hükümetimiz, omuz omuza çok güçlü bir geleceğe yürümeye kararlıdır ve 7 Haziran seçimleri yeni bir bereket döneminin başlangıcı olacaktır inşallah" şeklinde konuştu. “TARIM SEKTÖRÜ AYAĞA KALDIRILDI” AK Parti hükümetlerinin, desteklemelerle tarım sektörünün ayağa kaldırıldığını anlatan Davutoğlu, sektördeki gelişmeler sayesinde tersine göçün başlayacağını vurguladı. Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: “İnşallah önümüzdeki 8 yıl içinde 2023’e kadar 12 yıllık bereket üzerine 12 yıllık hasat dönemi başlayacak, yeni hamle dönemi başlayacak. Bu, 7 Haziran seçimleriyle taçlanan bu yeni hamle dönemi şimdiden hayırlı olsun. Hayırlı hasatlar diliyorum, hayırlı ürünler diliyorum. Bereketli bir bahar ve bereketli ürünle zirveye ulaşmış bir yaz diliyorum. Allah bu güzel hasat döneminde bu fuarımızda güzel dostluklar, güzel ticaretler yapmayı hepinize nasip eylesin." Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından eşi Sare Davutoğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve diğer protokol üyeleriyle birlikte kurdele keserek fuarın açılışını yaptı. Başbakan ve protokol üyeleri daha sonra da TÜMOSAN'ın Ankara yolundaki fabrikasına geçti. Yetkililerden bilgi alan Davutoğlu, kullandığı traktörle fabrika bahçesinde tur attı. EKER; “YÜZDE 50 HİBE DESTEĞİ VERDİK” Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de konuşmasında, "Tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi ve tarımsal mekanizasyonun gelişmesi için Türkiye genelinde 262 bin makine ekipman projesine yüzde 50 hibe desteği verdik. Buraya 1 milyar 200 milyon lira nakdi karşılıksız hibe desteği sağlandı" dedi. Eker, TÜYAP Konya Uluslararası Fuar Merkezi'nde düzenlenen 13. Uluslararası Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı'nın açılışında, tarım üretiminde Konya'nın önemli bir şehir olduğunu ve bu alanda 13 yıldır kurumsal olarak uluslararası fuarlar düzenlendiğini söyledi. Fuarların son teknoloji tarımsal ürünlerin sergilendiği ve paydaşlarına sunulduğu mekanlar olduğunu ifade eden Eker, Konya'nın tarımsal mekanizasyonda lider durumda bulunduğunu, Hükümet olarak Konya'nın bu gücünün daha da ileriye götürülmesi için destek vermeye devam edeceklerini belirtti. Bakan Eker, buraya gelen yüzlerce firmanın, uluslararası şirketlerin tarım teknikleri ve teknolojilerini bütün Türkiye'ye ve bölgeye sunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi ve tarımsal mekanizasyonun gelişmesi için Türkiye genelinde 262 bin makine ekipman projesine yüzde 50 hibe desteği verdik. 1 milyar 200 milyon lira buraya nakdi karşılıksız hibe desteği sağlandı. Eğer çiftçiye makine ve ekipman desteği vermeseydik, bu projeyi başlatmasaydık, sanayicilerimiz, yatırımcılarımız bu kadar yatırım yapamazlardı. Bakanlık ve Hükümet olarak üreticilerimizin üretim maliyetlerini düşürüp, verimliliğini artırarak, tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi için önemli bir hamle gerçekleştirdik bu mekanizasyon projesi ile." Bilgi ve teknoloji alanında Bakanlığın gerçekleştirdiği projeler ve ürünlerin bugün Türkiye ve Konya tarım sektörünü çok ileri bir noktaya getirdiğine işaret eden Bakan Eker, "Konya'da tarımsal üretimin değeri, sağlanan bütün desteklerle 2013 yılında 9,3 milyar liraya ulaştı. Çok ciddi bir yaklaşımla 2002 yılına göre 5 katı bir artış meydana geldi" diye konuştu. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de Konya'nın marka şehir olmasına büyük katkı yapan bu büyük fuar alanını Konya'ya kazandıranlara, kent halkı adına teşekkür eti. FUARA 18 ÜLKEDEN 381 FİRMA KATILIYOR  Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk de yoğun programına rağmen fuar açılışına katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu'na teşekkürlerini sundu. 2003 yılında ilk düzenlenen tarım fuarının bir holde 193 firmanın katılımıyla başladığını anlatan Öztürk, "Bugün tamamı dolu 6 holde 18 ülkeden 381 firma katılıyor. 13. Tarım Fuarı'nda hedefimiz, ziyaretçi sayısını 400 bine ulaştırmaktır. Fuarın Konya ekonomisine katkısı 40 milyon liradır. Ziyaretçi sayısıyla Türkiye'nin alanındaki en büyük fuarıdır. Tüm firmalara katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. 2023 yılında Konya'yı fuarcılık merkezi yapacak çalışmanın ilk adımını atıyoruz" şeklinde konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla TÜYAP Konya Uluslararası Fuar Merkezi'nde açılışı gerçekleştirilen 13. Uluslararası Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı, 28 Mart Cumartesi gününe kadar gezilebilecek.  BAŞBAKAN DAVUTOĞLU KARAPINAR’DA DA AÇILIŞ GERÇEKLEŞTİRDİ  Başbakan Ahmet Davutoğlu, Uluslar arası Tarım Fuarı’nın açılışından önce Konya’nın Karapınar ilçesinde Milli Savunma Bakanlığı Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Karapınar’daki Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi’nin açılış törenine, Başbakan Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Konya Valisi Muammer Erol, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve protokol mensupları katıldı. Törende konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çanakkale Savaşı’nın 100. yılının bu sene çok daha derin anlamlar içeren bir şekilde anıldığını belirterek; “Şehitlerimizi rahmetle andık. Şehitliği o gün gezerken Türkiye’nin her bir yanından gelen şehitlerimiz yanında, Türkiye’nin sınırları dışında kalmış olan Kerkük’ten, Bağdat’tan, Basra’dan, Kudüs’ten Halep’ten, Şam’dan, Üsküp’ten, Saraybosna’dan ve Kafkaslardan akın akın gelip sadece Çanakkale Boğazı’nı değil, sadece İstanbul’u değil, bir milletin geleceğini, sadece bir milletin geleceğini değil kadim kültürlerin ve mazlum milletlerin geleceğini de belirlemek üzere toprağa düşen şehitlerimizi bir kere daha andık. Anmalar önemlidir, milli bilinci, milli şuuru harekete geçirir. Ama sadece anmalarla yetindiğinizde bir müddet sonra bu anma bir hamasete dönüşebilir, içi boşaltılabilir ve sadece hissi bir ortamın yaşanması üzerinden bir şekilde formel törenler haline dönüşebilir" dedi. “SAVUNMA SANAYİMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ” İstiklal Marşı’mızdan, Çanakkale Destanımızdan aldığımız o büyük ilhamı bugüne ve geleceğe taşıdığımızı anlatan Davutoğlu, şunları söyledi: "Bunun iki çarpıcı örneği de, birincisi, 16 Mart’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla hep birlikte ASELSAN Radar ve Elektronik Harp Teknolojileri Merkezi’ni açmamızdır. İkincisi bugün burada Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi’mizin açılışı. Şimdi bunları bir araya getirdiğimizde aslında sahip olduğumuz savunma perspektifini ve siyasi iradeyi de ortaya koymuş oluyoruz. Biz hem Çanakkale Savaşı ve İstiklal Marşı’nın ruhunu bugüne taşıyacağız, hem de bu ruhun bugün bu topraklarda ebedi istiklalimizin sağlanmasını teminen savunma sanayimizi güçlendireceğiz. Milletlerin kahramanlıkları onların tarih üzerinde büyük bir hürmetle anılmasını sağlar ama bekalarını sağlayamayabilir. Nitekim Çanakkale Savaşı’nı kazandık ama maalesef 1. Dünya Savaşı’nı kaybettik, topraklarımız büyük bir işgal tehdidi altında kaldı. Milletlerin kaderini tayin edecek olan kahramanlıkları yanında o kahramanlığı taçlandıracak teknolojik altyapıya sahip olmalarıdır. Kıbrıs Barış Harekatı’nda karşı karşıya kaldığımız zorlukları büyük bir kahramanlıkla kazandığımız cumhuriyetimizin en büyük askeri başarısını aynı zamanda büyük bir ders olarak gördük ve o savaş esnasında yaşadığımız tecrübelerle savunma sanayini geliştirme kararını aldık." O zamandan bugüne Türkiye'nin kendi savunma sanayi altyapısını geliştirme konusunda önemli mesafe kat ettiğini anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun en çarpıcı örneği ASELSAN’dır. Ama bir hususu dikkatlerinize getirmek isterim. 2002’ye kadar Türkiye savunma sanayi ihtiyacının yüzde 80’ini dışarıdan karşılıyordu, en temel alanlarda, en stratejik alanlarda komponentleri dışarıdan gelen montaja dayalı savunma sanayi unsurlarını geliştiriyordu. Ama son 12 yıl içinde gerek ekonomimizin sağladığı ekonomik imkanlar, gerek siyasi irademiz ve stratejik vizyonumuzla Türkiye artık sadece kahraman bir milletin güçlü silahlı kuvvetlerini barındıran değil aynı zamanda dünyada önemli bir savunma sanayi ülkesidir. 5 milyar dolarlık üretim, 1,6 milyar dolarlık ihracat, 1 milyarlık ki en önemlisi bu alandır Ar-Ge yatırımlarıyla savunma sanayimiz artık bir çok sanayi sektörümüzün sürükleyici unsurudur, hem de istikbalimizin teminatı mahiyetindedir. Savunma sanayimizde üretilen yeni silah kapasitemizin, mühimmatımızın, füze, roketlerimizin denenmesi, uygulama ile Ar-ge arasındaki irtibatı sağlayan bir unsurdur. Savunma sanayi altyapımızı destekleyecek entegre bir sistem bunun uygulamalarını da gerekli kılar. Belki Çanakkale Savaşlarında sahip olduğumuz vatan topraklarından bir kısmını terk etmek zorunda kaldık ama bugün bu tür uygulamaları yapacak bir toprağa, bir ülkeye sahibiz. Bu anlamda Türkiye her türlü uygulamayı kendi içinde gerçekleştirebilecek NATO’nun en önemli atış, test ve değerlendirme merkezlerini kurabilecek coğrafi genişliğe de sahip, bunları yapabilecek teknolojik kapasiteye de sahip. Bu anlamda tesislerin Konya’da kuruluyor olması da beni bir Konyalı olarak gururlandırıyor.” “UZAY AJANSI İLE İLGİLİ YASADA KARARLIYIZ” Başbakan Ahmet Davutoğlu, açılış törenindeki konuşmasına şöyle devam etti: “Her vesileyle yaptığımız istişarelerde bir hususa sürekli vurguda bulunuyoruz. Konvansiyonel harp teknolojileri bağlamında Türkiye dünyanın önemli güçlerinden biridir. Bu anlamda da konvansiyonel tehdide karşı en caydırıcı kapasiteye sahiptir. Ancak füze ve roket alanında bütün bu konvansiyonel tabloyu tamamlayacak yeni bir teknolojik altyapıya ihtiyaç. Var. NATO bünyesinde sahip olduğumuz kapasitenin ötesinde milli kapasitemizin de bu anlamda geliştirilmesi lazım. Çevremizdeki istikrarsızlıklar bize açık bir şekilde gösterdi ki Türkiye füze teknolojisi geliştirmek durumundadır. Uzay teknolojisini geliştirmek durumundadır.  Eğer önümüzdeki 100 yılı bekamızı teminat altına alacaksak bu füze teknolojisinde uzay teknolojisinde dünyanın en önemli altyapılarından birine sahip olmak durumundayız.  Hazırlıklarını tamamlamakta olduğumuz Uzay Ajansı ile ilgili yasayı da en kısa zamanda Meclise sevk etmekte kararlıyız. Artık orduların sayısal kapasitesi kadar önemli olan orduların teknolojik kapasitesi.  Geçen hafta radar ve harp teknolojileri merkezinde vurguladığımız gibi bu teknolojiye sahip olmak aslında savaşmadan savaş kazanmak anlamına gelir. Çünkü caydırıcılık karşı tarafa gerekli mesajı verir. Bugün burada bu caydırıcılığın gözlenecek önemli altyapılarına sahip oluyoruz.  Uygulama merkezi eminim ziyaret edenleri, burada tatbikatlara katılacak olan yabancı dost asker unsurları hayranlıkla izleyecekleri bir altyapı niteliği taşıyacaktır. 5 kilometre genişliğinde 40 kilometre uzunluğunda ve bu anlamda karadan karaya atılabilecek bütün roket ve füzeleri de test edebileceğimiz geniş kapsamlı bir çalışmadan bahsediyoruz. Ben emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” Kudretli olamayan ülkelerin zor coğrafyalarda hayatiyetlerini sürdüremeyeceklerini belirten Başbakan Davutoğlu, “Bu topraklar jeopolitik kıymet bakımından altın değerindedir. Ama altın değerindeki toprağı korumak da kudretli bir iradeyi gerekli kılar. Etrafımızda bir ateş çemberi var. Türkiye bir taraftan kudretini silahlı kuvvetlerin kapasitesine yansıtırken diğer taraftan da ülke vatandaşlarının aidiyet bilincini güçlendirmek durumundadır. Çanakkale Savaşında omuz omuza duran bu milletin evlatları arasında bölücülüğe fırsat verilmemesidir. Yürütülen çabalar sadece ülke bütünlüğünü, milli birlik ve bütünlüğü tesis etme çabalarıdır. Ben Dışişleri Bakanı olarak Roketsan’ı ziyaret ettiğimde 2 sene önce, orada aldığım bir bilgi beni hayrete düşürmüştü. Roketsan bizden önceki hükümet döneminde kapatılması planlanmıştı. Ekonomik kudret ile askeri kudret yan yana yürür. Çanakkale Savaşı’ndan sonra 1. Dünya Savaşı’nı kaybetmişsek dış borçlarla kemirilen bir ülkenin arka planı vardır. Kendi tankını, uçağını yapamayan ülke onları kim yapıyorsa o ülkenin elinde olur. IMF borcumuzun ödenmesi ile aslında Türkiye istiklalini kazanmıştır. Siyasi istikrarın olmadığı yerlerde, geçici koalisyonlarla idare edilen ülkelerde planlamalar yapılsa bile bu uygulanamaz. Artık Türkiye askeri alanda kendi güvenliği, bekasını teminat altına almak için hibeye muhtaç bir ülke değildir. Aksine gerektiğinde hibe verebilen, askeri teçhizatlar konusunda başka ülkelere destek veren bir ülkedir. Buradaki temel husus demokrasiyle desteklenmiş sivil iradeyle tahkim edilmiş olmasıdır 12 yıl içinde. Biz şimdi kendi tankımızı yapabiliyoruz. Milli muharip uçağımızı yapmak konusunda planlamalar yaptık” diye konuştu. Konuşmanın ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu ve beraberindekiler kurdele keserek tesisin açılışını gerçekleştirdi. Açılışın ardından Başbakan Davutoğlu, Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi’nde gerçekleştirilen 122 milimetre karadan karaya topçu roketi mühimmatı, kaideye monteli cirit ve Arak helikopterinden 2.75 inç roket mühimmatı testlerini izledi.                                          Adem SERİN  İHA-AA