TÜRK SEÇMENİ

24 Haziran erken seçimi yapıldı bitti. Sn. Erdoğan yeniden başkan (cumhurbaşkanı) seçildi. Milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Resmi açıklama gelmedi ama seçime katılma oranı % 87 civarındaymış. Bu, biz Türkler’in yaklaşık 70 yıldan beri seçimlere girerek buna iyice alıştığımızı, bu konuda Avrupalılardan daha ileri ve olgun olduğumuzu gösteriyor. Onlarda seçime katılma oranı % 50-70 arasında oynuyor. Türk seçmeninin kendine has başka özellikleri var. Mesela, kemikleşmiş oylardan bahsedilir. Buna Avrupa’da pek rastlanmaz. Kemikleşmiş oy, yaşam şartları, olumlu veya olumsuz, ne kadar değişirse değişsin yine aynı partiye verilen oydur. Türkiye’de dar ve orta gelirli işçi-esnaf sınıfı ile köy ve kasabalarda yaşayan çiftçi-nakliyeci sınıf. (ki bunlar da orta gelirlidir) Bu kemikleşmiş oyların sahipleridirler. Mütedeyyin dindardırlar, hanımları uzun etekli hafif pardesüler veya şalvar giyerler, başları örtülüdür. Çoğunluk namaz kılar. Şimdi bu insanlar, bugün devleti yöneten siyasal iktidarın yetkililerinin de namaz kıldığını görüyorlar. Onların hanımlarının kıyafeti de kendi hanımlarınınkine benziyor. Özetle, “aha, bunlar da bizim gibi yaşıyorlar, onlar da bizden” diyerek bağlanıyorlar. Cumhurbaşkanının cami avlusunda, ayağında terlikle abdest aldığını görüyorlar mesela, bundan etkileniyorlar. Ayrıca bu kesim, alkole karşı bir başka duyarlıdır, ondan şiddetle uzak durur. Bu gibi şeyleri satan veya kullandıran yerlerin kapatılmasını isterler. Böyle davranan partiye sevgi duyarlar. Her seçimde aynı partiye oy verirler. Bir başka kitle, dar gelirli, gecekondularda oturan insanlarımız. Sürekli ve muntazam yakacak ve gıda yardımı alıyorlar devletten. Kış aylarında büyük kısmı soğuk olan yurdumuzda, bir aile babasının kışın çocuklarını ısıtamadığını düşünün. Aldığı kömür yardımıyla bu cefadan kurtulması onu partiye kolayca bağlıyor. Bir başka kesim, işçi, küçük memur, esnaf ve çiftçi, “iyi kötü bir düzen kurduk, ucu ucuna geçinip gidiyoruz, bir de araba aldık borçlandık, şimdi bu adamlar giderse, yerine gelecek olanlar, sistemi geri çevireceğiz diyorlar. Bu geri çevirme işi, hayatımızı karıştıracak, zaten zor geçiniyoruz” demeye başlıyor. Ve oyunu aynı yönde kullanıyor. Yine bir başka kesim daha var ki, mütevazi hayatlarında, maddi imkanları da zaten kısıtlı olduğundan, sosyal bakımdan, sınırlı komşu ziyaretlerinden başka, arada aile çay bahçelerinde çay içmek veya belediyenin yaptığı piknik alanlarında, evden getirdikleri kumanyalarını yiyerek dinlenmek dışında pek faaliyetleri yoktur. Geniş kapsamlı, sanat ve kültür etkinliklerine yeterli ölçüde ilgi göstermeyen ve dolayısıyla, böyle yerlere götürmekle ailelerinin bütçesine yeni külfetler getirmeyen siyasal idare hoşa gidiyor ve oyları topluyor. Bu oylar da kemik oylara dahil edilmelidir. İşte bu kemik oylar, bu son seçimde çok önem taşımışlardır. Siyasette 1 saat çok uzun zaman, 1 oy çok önemli bir sayıdır. Sn. Erdoğan 2023’e kadar başkan (cumhurbaşkanı). Yurdumuza hayırlı olsun. Saygılarımla.