Konya
°C
Yeni Meram
09.06.2017 10:24

Türk futbolu yine kaoslarda

EURO 2016 kriziyle ilgili Federasyon “kalıcı” çözümler üretmedi, kenara çekilip izledi

A+
A-
09.06.2017 10:24
0
7642
ABONE OL
EURO 2016 kriziyle ilgili Federasyon “kalıcı” çözümler üretmedi, kenara çekilip izledi Herkes kendi savunmasını ve PR’ını yapıyor, bakarsanız empati kurmaya çalışırsanız herkes “haklı”! Problemi yazan, dile getiren, fotoğrafı çeken BASIN SUÇLU! Meseleleri çözmesi gerekenler ülkeyi krizle besler hâle getirdi. Aslında her şey EURO 2016’da üst üste alınan başarısızlıkların sorgulanmaya başlamasıyla alevlendi. Büyük turnuvalara katılmakta istikrarsız bir görüntü çizen, katıldığında da derece yaparak dönen Millî Takım, inanılmaz derecede kötüydü. Perde arkasında büyük “ego savaşlarının” olduğu her geçen gün daha belirgin hâle geliyor ancak kimse sorumluluğu üstüne almıyordu. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim; Arda Turan, Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Caner Erkin ve Gökhan Gönül’ü kadro dışı bırakırken olay PRİM KAVGASINA dönüştürülüyordu. En azından o dönemde basına yansıyanlar bunlardı. İçe sinmeyen durumlar Günlerce yazıldı çizildi; Arda Turan’ın Fatih Terim’e futbolcu arkadaşlarına verilen primler yüzünden hesap sorduğu ve sert ifadeler kullandığı, hatta Terim’in otoritesini sarstığı iddia edildi. Ancak Fatih Terim olayı millî davaya dönüştürüp “şeref” meselesi yaparken bu duruma içerlenen bir futbolcu grubu vardı. Arda Turan’ın başını çektiği kadro dışı kalanlar adına açıklama yapan Kaptan, olayın kesinlikle prim olayı olmadığını söylüyordu. Terim “özür” beklerken Arda Turan duruşundan taviz vermeyeceğini hem söylüyor hem de gösteriyordu. Tam bu sırada Emre Belözoğlu’nun araya girmesiyle konu tatlıya bağlanıp Arda Turan ile Fatih Terim bir anlamda “zoraki barış” yapıyordu. Ancak Fatih Terim “Kadroya aldım ama içime sinmedi” diyerek olayın büyüklüğünü ve kalıcı bir çözüm olmadığını resmî dille ifade ediyordu. Gelin görün ki, o top yine patladı. Olan Türk futboluna oldu Zamanında sağlam yapılmayan ve günü kurtarmak adına çimin altına süpürülen, Futbol Federasyonu Başkanı ve yönetiminin de sorumluluk almadığı oluruna bıraktığı konu aradan fazla bir zaman geçmeden büyüyor, büyüyor ve uçakta hem de ŞİDDET ve KÜFÜR ile patlıyordu. Hem de zamanında sağlam bir yama ile kurtarılması ve normale dönmesi mümkün konu, telafisi ve tamiri mümkün olmayan kalıcı izler bırakacak yaralanmalara sebep oluyordu. Ve bu patlamada kimisi sessiz kalıp “genel izleyici” oluyor, sonra söz sahibi durumuna geçiyor kimisi ise faturayı üstleniyordu. Sonuç mu? Mağdur edebiyatı yapanlar en çok da Türk insanını ve Türk futbolunu mağdur ediyordu. OLAYIN ÖZETİ: Makedonya maçı sonrası millî takım uçağında Arda Turan, gazeteci Bilal Meşe’ye sözlü ve fiziki olarak saldırdı. Araya girenler çirkinliğin daha da büyümesini önledi. Sonrasında Arda Turan basın toplantısı yaptığı sırada gazeteciler ünlü futbolcuyu protesto edip basın toplantısını terk etti. Arda Turan, millî takımı bıraktığını duyurdu. ARDA TURAN’IN PENCERESİNDEN... Arda Turan, millî takım uçağında yılların emektar gazetecisi Bilal Meşe’ye çirkin saldırıyı yaparken Hürriyet’e yaptığı “Dayanamadım” açıklamasının arkasında şu konu var... EURO 2016’da prim kavgası olarak lanse edilen olayda haberlerin Fatih Terim’in danışmanı Bülent Bayraktar ve Medya Departman Sorumlusu Hande Sümertaş tarafından sızdırıldığına inanan Arda, ikiliyi Bilal Meşe ile beraber millî takım uçağında “gülüşürken” görünce sinirleniyor. Oysa Arda Turan’a millî takıma geri dönüşü öncesinde Bayraktar ve Sümertaş’ın görevine son verileceği sözü verilmiş (Fatih Terim tarafından) ancak bu hayata geçmemiş. Bu olay da Arda Turan’ı çok kızdırmış. BİLAL MEŞE’NİN PENCERESİNDEN... Olay sonrası ilk defa kalemine sarılan ve “Tarifsiz kederler içindeyim” başlığını atan Bilal Meşe özetle şunları vurguluyor: “44 yıllık meslek hayatımda böylesi bir olayla karşı karşıya kalmadım. Hiç kimsenin ne adamı oldum, ne de birilerinin taşeronluğuna soyundum! Gazeteciyim, haberciyim, muhabirim... Gelelim prim meselesine... Ne yani, ortada bir prim olayı varsa yazmayalım mı? Nereden bakarsak bakalım, bunların hiçbirini hak etmedim... Suskun ve de tepkisiz kalmam, hiç kimseyi haklı çıkarmaz. Bana yöneltilen suçlamaların doğru olduğunu kimse iddia edemez... Para ve şöhretin insanı adam etmeyeceğini biliyordum ama insanlıktan çıkaracağını yeni öğrendim.” DEMİRÖREN’İN PENCERESİNDEN... Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Arda Turan’ın millî takımı bırakmasıyla sonuçlanan olayla ilgili açıklamada bulundu. Soru üzerine konuşan Türk futbolunun 1 numaralı patronu “Türkiye’nin çok önemli bir millî maçı var. Bu maça çıkmadan önce bu konuların hiçbirini konuşmak istemiyoruz. Bizler de futbolcumuz haricinde konuşanlara gereken cevapları, hep beraber vereceğiz. Şu an millî duygularla, ay-yıldızımızı düşünerek pazar gününü beklememiz gerektiğine inanıyorum” dedi. Arda Turan, saldırı sırasında Meşe’nin Demirören’in gazetesinde çalışmasını da ima etmiş ve uçağa alınmasına tepki göstermişti. Pazar, Kosova maçımız var Ülke olarak Arda Turan-Bilal Meşe olayını ve bugünlere kadar sarkan “millî davaları” konuşuyoruz. İyi güzel de bizim pazar günü insan egolarıyla büyür hâle gelen bütün millî davalardan daha mühim bir davamız var. 2018 Dünya Kupası yolunda Avrupa elemelerinde Kosova ile karşılaşacağız. Artık klasik hâle gelen şiddet ve gerilimle maçlara konsantre olma dönemini bir geride bırakıp şu maça normal şekilde hazırlanabilsek iyi olacak sanırız. Hatırlatalım grupta dördüncü sıradayız... Lider direkt gidiyor, ikinci play-off oynuyor. Kavga, gürültü ve mücadeleyi (ahlak kuralları içerisinde) sahada ve puan için yapsak (!). Türkiye Gazetesi
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.