Konya
°C
Yeni Meram
01.05.2015 22:15

TOBB Genel Kurul Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1970 model, 1990 model seçim vaatleriyle milletin karşısına çıkan ama ülkenin geleceğine dair kayda değer hiçbir vizyon ortaya koyamayanlarla bu iş olmaz. Türkiye'ye kazandırmak için değil, kazanılmış olanları yağmalamak için ellerini ovuşturanlar, bu ülke için ancak kriz üretebilirler. Onların üretmekten tek anladığı şey kriz üretmektir" dedi.

A+
A-
01.05.2015 22:15
0
6602
ABONE OL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurul Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine katkı yaptıkları için tüm TOBB mensuplarına teşekkür ederek, Türkiye'nin son 12 yılda yazdığı başarı hikayesinde, TOBB üyelerinin çok büyük gayret ve katkısının bulunduğunu söyledi. TOBB'un, 2023 hedeflerine ulaşma konusunda öncü rolü sürdüreceğine inandığını ifade eden Erdoğan, başbakanlığı dönemindeki gibi cumhurbaşkanlığı görevi sırasında da hep iş dünyasının önünü açma gayretinde olduğunu, tüm yurtdışı ziyaretlerinde iş adamlarını yanında götürdüğünü, son olarak Kuveyt ve Kazakistan ziyaretlerini de iş adamlarıyla birlikte gerçekleştirdiğini anlattı. İş adamlarının meselelerini her zaman gündeminin üst sıralarında tuttuğunu, yurtdışı ziyaretlerinde iş forumlarıyla, ikili görüşmelerle iş adamlarını en üst düzey muhataplarıyla bir araya getirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gittiğim her yerde Türkiye'yi, ülkemizin potansiyelini, iş adamlarımızın gücünü, imkanlarını, kabiliyetlerini anlattım. İş adamlarımızın sıkıntılarının çözümü için gayret gösterilmesini bir devlet politikası haline dönüştürdük. Sizin daha çok üretmeniz, daha çok ihracat yapmanız, istihdam sağlamanız için her türlü çabayı gösterdim, göstermeye devam ediyorum" diye konuştu. Erdoğan, ülkeyi yönetenler olarak yaptıkları işin, iş adamlarının yolunu açmak olduğunu, iş adamlarının da açılan yolu değerlendirerek bu yolda yürümesi gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi: "Bugün geldiğimiz yere baktığımda, bu konuda gerçekten iftihar verici bir başarı gösterdiğinizi görüyorum ama yetmez, daha çok çalışmalıyız, daha çok koşturmalıyız. Küresel rekabet öylesine sert ki durduğunuzda kaybediyorsunuz, aynen rampadaki araç gibi. Eğer orada durursanız hemen geri kaymaya başlarsınız, hele bir de dik ise rampa yandınız. Onun için sürekli vites yükselterek, sürekli kendimizi yenileyerek devam etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin adeta kolunun, kanadının kırıldığı, kıpırdayamaz hale getirildiği günlerden, bölgesinde ve dünyada öncülük rolü üstlenen bir döneme ulaştık. Bugünlere gelmek elbette kolay olmadı. Ekonomide pek çok engellemelere maruz kaldık, demokraside pek çok suikast teşebbüsü yaşadık, hatırlayın. Sosyal barışı, toplumsal huzuru bozmak için sayısız girişimde bulunuldu. Yargı ve emniyet içindeki bir çetenin darbe teşebbüsüne şahit olduk. Çevremiz adeta bir ateş çemberiyle kuşatılarak, coğrafyamızdaki kardeşlerimizle bağlarımız kopartılmaya çalışıldı ama bunların hiçbiri Türkiye'yi 2023 hedefleri için yürüdüğü yoldan alıkoymaya yetmedi. Zorluklar, sıkıntılar yaşıyoruz, buna rağmen yolumuza devam ediyoruz. Eskiler derdi ki 'önce refik, sonra tarik', yani önce yoldaş, arkadaş, sonra yol. Eğer iyi arkadaşın olmazsa, iyi yoldaşın olmazsa yolun da bir anlamı olmaz. Bizim yoldaşlarımız işte burada. Bizim yoldaşlarımız milletimiz, milletimizle ve sizlerle yürüdüğümüz müddetçe bizi yolumuzdan alıkoymaya kimsenin gücü yetmeyecek." "Demokrasimiz geçmişte hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar renkli" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin gücünün istikrar ve güven ortamının sürdürülmesinden geldiğine işaret ederek, son 12 yılda ülkede yaşanan bazı hadiselerin başka dönemlerde gerçekleşmesi halinde, Türkiye'nin defalarca yerle yeksan olacağını belirterek, "Halbuki Türkiye bu 12 yılda, tarihinin en büyük kalkınma hamlelerini gerçekleştirdi. Milli gelirimiz, 230 milyar dolardan, şu anda kurdaki artışa rağmen hamdolsun 800 milyar dolara çıktı. Demokrasimiz geçmişte hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar renkli. Bu nasıl oldu biliyor musunuz? Bu, milletimizin ve sizin, bize olan güveni, inancı sayesinde oldu. Siz bize güvendiniz, biz de size güvendik ve bu yolda buralara kadar geldik. Biz, imkanları hazırladık, siz de onlarla bir büyük başarı hikayesi ortaya çıkardınız. Yani biz adeta pasördük, pas attık, siz de golü attınız" değerlendirmesinde bulundu. Yola çıkarken "ihracata dayalı bir ekonomi yürüteceğiz" dediklerini hatırlatan Erdoğan, dünyada gidilmedik nokta bırakmadıklarını, Türkiye'nin her noktaya ulaştığını ve bunun devam edeceğini söyledi. Erdoğan, "Bunu biz, sürekli olarak devam ettirecek olursak, inanın o noktaların çok daha bereketlendiğini göreceksiniz. Milletim, ülkem adına bu gücünüzü, imkanınızı sonuna kadar kullanmanızı istiyorum. Sadece kendinize, kendi firmanıza, kendi sektörünüze karşı değil aynı zamanda tüm millete karşı sorumlusunuz. Başarınız sadece şahsi kariyerinizin yükselmesini değil aynı zamanda ülkemizin hedeflerine bir adım daha yaklaşmasını da ifade ediyor. Bunun için diyorum ki lütfen daha çok yatırım yapın" dedi. Türkiye'de bulunan 6 teşvik bölgesindeki yatırımların maliyetinin daha düşük olduğunu ama buralardaki yatırımlar için iş adamlarının cesaretli olup risk alması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Risk almadığınız sürece başarılı olmanız mümkün mü? Ekonomi risktir, siyaset risktir ama en önemlisi yaşam risktir. Yaşamın da riski var. Öyleyse bu riski biz göze alacağız ve oralarda o teşviklerden istifadeyle yatırımlarımızı yapacağız. İnanın terörün belini de biz onunla kırarız. Terörden korkmayacaksınız, terörü korkutacaksınız. Bunu yaptığımız anda, bunu başarırız. Lütfen daha çok yatırım yapın, lütfen daha çok ihracat yapın, lütfen daha çok istihdam oluşturun, lütfen daha çok kazanın ve bu halkayı büyüterek devam ettirin. Ülkemizin ve milletimizin önüne kurulan tuzakları ancak bu şekilde aşabiliriz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomisi güçlü olmayan bir Türkiye'nin irtifa kaybedeceğini, tarihin bunun örnekleriyle dolu olduğunu, bunun için iş adamlarını yeni Türkiye yolunda yürümeye davet ettiğini söyledi. Türkiye'nin yeni bir yol ayrımına yaklaştığını, eski Türkiye'nin tüm kurumlarıyla, tüm alışkanlıklarıyla, tüm uygulamalarıyla artık miadını doldurduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: "İstikrar ve güven, bu iki sihirli kavram, bunlar çok önemli. Eğer güven yoksa istikrar olmaz, istikrar yoksa kalkınma olmaz. Bunu sağlamamız lazım. İstikrar ve güven ortamını kalıcı hale getirmek için artık yeni araçlara, yöntemlere, imkanlara ihtiyacımız var, bunun yolu da yeni anayasadan geçiyor. Yeni anayasa da yetmiyor, yeni anayasanın en önemli başlıklarından bir tanesi de başkanlık sisteminden geçiyor. Artık bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor. Yeni Türkiye'den rahatsız olanlar, yeni anayasaya karşı çıkanlar, başkanlık sistemini duyunca elektrik çarpmışa dönenler bizimle aynı hedefi paylaşmayanlardır, mecbur da değiller. Ama onların derdi ne? Acaba başkanlık sistemine geçilirse, bize bu ülkenin idari yapısında yer kalır mı? Sıkıntı orada. 2023 hedefleri deyince heyecan duymayanlardan bu ülkenin geleceğini inşa etmelerini bekleyemezsiniz. 1970 model, 1990 model seçim vaatleriyle milletin karşısına çıkan ama ülkenin geleceğine dair kayda değer hiçbir vizyon ortaya koyamayanlarla bu iş olmaz. Türkiye'ye kazandırmak için değil, kazanılmış olanları yağmalamak için ellerini ovuşturanlar, bu ülke için ancak kriz üretebilirler. Onların üretmekten anladığı tek şey kriz üretmektir. Hayatları boyunca ülkenin ve milletin hayrı için taş üstüne taş koymayanlar, şimdi el birliği içinde Türkiye'nin her alandaki kazanımlarına saldırıyorlar. Bu ara biliyorsunuz, asgari ücret açık artırmaya çıktı. Asgari ücret dediğiniz şey nedir? Bir korumadır. İşveren kim olursan olsun, ister kamu, isterse özel, sen bu rakamın altına inemezsin, bunun üstü açık, nereye kadar çıkarsan çık. Bunun üstüne çıktın da sana kimse çıkma mı diyor, ama altına inemezsin, şimdi bin lira oluyor, bin liranın altına inemezsin, bütün primler buna göre ayarlanacak, olay bu. Milleti aldatmanın ne anlamı var? Bu açıklanan rakamlara bakacak olursak, birisi bin 500 diyor, birisi bin 800 diyor, birisi de 5 bin diyor. O zaman 5 bin diyene oyların gitmesi lazım, tablo bu. Ben milletin tarafında olan bir cumhurbaşkanı olarak, bunu anlatmam lazım, milletimin de bazı gerçekleri görmesi, bilmesi lazım."
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.