Timur Ne Dedi?

  Timur Han, ölüm döşeğinde evlatlarına öğütte bulundu ve dedi ki; ■ Milletin refahını, saadetini sağlamak için sizlere bıraktığım vasiyeti ve tüzükleri iyi okuyun, asla unutmayın ve tatbik edin... Milletin dertlerine derman olmak vazifenizdir. Zayıfları, yoksulları koruyun... ‘Adalet ve iyilik etmek’ düsturunuz, rehberiniz olsun... Benim gibi uzun saltanat sürmek isterseniz, kılıcınızı iyice düşünerek çekiniz, bir kez çektikten sonra da onu ustalıkla kullanınız... Aranıza nifak tohumları ekilmemesi için çok dikkatli olun. Bazı nedimleriniz ve düşmanlarınız nifak tohumları saçmaya, bundan faydalanmaya çalışacaklardır. Fakat vasiyetimde size idare şeklini, ana ilkelerini gösterdim. Bunlara sadık kalırsanız taç başınızdan düşmez. Babanızın ölüm döşeğinde söylediği bu sözleri unutmayın! Benden sonraki hakanınız Pir Muhammet Cihangir’dir. Ona, bana itaat eder gibi itaat edeceksiniz... Kumandanlarım, şimdi itaat yemini ediniz!” Sonra oğlu Pir Muhammed Mirza’yı yanına çağırdı ve onu kendi yerine bıraktığını söyledi. “Tek üzüldüğüm şey, oğlum Şahruh’u göremeden ölmemdir. Fakat ne yapayım, Allahü teâlâ böyle murad etmiş” Timur kendi adıyla anılan büyük Türk imparatorluğunun kurucusudur; Semerkant'ta  Şehr-i Şebz’de  doğdu  ( 8 Nisan 1336) Babası barlas oymağının beyi Turagay (turgay) annesi Tekine Hatun.  Barlas boyu orta Asyadan gelen bir Türk kavimi, Barlas boyu ise Çağatay hanlığına bağlıydı. Timur Han, 1370 yılında hükümdar oldu, askeri ve idari düzenlemeler yaptı. Daha sonra seferlere çıkarak kısa zamanda bütün Orta Asya ve İran’ı ele geçirdi; 19 mart 1405’de  Kelime-i şehadet getirerek Otrar’da yaşama veda etti. Cenazesi mumyalanıp Semerkant'a götürüldü.  Çok sevdiği torunu Muhammed Sultan için yaptırdığı Türbeye defnedildi. Turana ulaşabilmek için tümü zaferle sonuçlanan 17 sefer düzenledi; 27 ülkenin hakanına baş eğdirip onlara baş oldu. Hakanı olduğu ülkeler; Turan, İran, Rum (Anadolu),Mağrip, Suriye, Irak-ı Arap, Irak-ı Acem, Mezenderan, Geylan, Şirvan, Fars, Azerbaycan, Horasan, Cidde, Tataristan, Harzem, Hotin, Kabilistan, Bahter, Zemin, Hindistan. (22 yer ) diğerleri de Gürcistan, Ermenistan ve Kafkas ülkeleri. Derbendi ele geçirerek kuzeye yönelen ( 1395)  Timur Ukrayna ve Kiev üzerine yürüdü. Özi Irmağı kıyısında Kırım ve Azak çevresindeki Ceneviz kolonilerini ele geçirdi ve Moskova’ya dayandı; 1398’de Hindistan’a girdi. Delhi’yi aldı. Timur Han, toplanan kurultaydan sonra (1400) Gürcistan Seferine çıkma kararı aldı. Ardahan ve Kars üzerinden Bingöl’e geldi. Ahmed Celayir ve Kara Yusuf, Timur’dan kurtulmak için Yıldırım Bayezid’e sığındılar. Bayezid Han da, Timur Han’a bağlı Erzincan’ı ele geçirdi. Timur, 1400 yılında Erzincan’a tekrar egemen oldu. Sivas, Malatya ve Behisni şehirlerini ele geçirdi.  Suriye üzerine yürüyüp  Halep’i ve Şam’ı aldı; 1402 yılında Erzurum, Erzincan, Kemah ve Kayseri üzerinden Ankara’ya doğru hareket etti.  Çubuk ovasında yapılan savaşı kazandı, 1 yıl Anadolu’da kaldı. Gürcistan(1403),  Çin(1405) seferine çıktı. Timur Han aktarıldığı gibi vasiyetinde “Milletin refahını, saadetini sağlamak için sizlere bıraktığım vasiyeti ve tüzükleri iyi okuyun, asla unutmayın ve tatbik edin.” Bu söylem evrensel değerdedir, günümüz kuşaklarına da ders olacak niteliktedir. Biz yine diyoruz ki; Geçmiş zaman olur ki, hayali bile cihan değer. Kişioğlu geçmişiyle de övünmelidir, zira geçmiş, bugünün ve geleceğin aynasıdır.   Bir damla: ■ Savaş eri, Allah için nefsi ile savaşandır. (Hz. Muhammed) ■ En güzel savaş, insanın kendi nefis ve ihtiraslarına karşı giriştiği savaştır. (Arap atasözü)