Konya
°C
Yeni Meram

TEMBİHNAME!

TEMBİHNAME!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
21.05.2019 00:26
20.05.2019 16:27
0
8037
ABONE OL
Osmanlı’da Padişah II. Mahmud döneminden itibaren, özellikle Ramazan aylarında, Çarşı ve Pazar esnafının fiyat artışı yapmaması, normal Çarşı-Pazar fiyatlarına uyulması, halkın fahiş fiyatlarla karşılaşmaması için alınan tedbirlerin kontrolü, takibi ve duyurulması için “Tembihname”ler çıkarılırdı. Tenbihname’ye uymayanların hapse atılması da dahil olmak üzere cezaların, oldukça ağır ve caydırıcı olduğu kaynaklarda anlatılıyor. Bizde ki tembihlere gelince; tembih ettik, tembihledik, uyardık, bir daha bu işlere tevessül etmeyecekler, herkesi dolaştık, duyurduk, haberi olmayan kimse kalmadı babında… Tembihledik, tembihlendiler de ne oldu? Kimi çaktırmadan, kimi azar-azar, kimi göstere-göstere, kimi el mecbur diyerek zam yapmadılar mı? Bizde, tembih de çoktur, tembih edilende çoktur, lakin bu tembihlere uyanımız yoktur! Tembih senden, uymamak bizden dememizde meşhurdur!   Tembihlere uymayanları denetleyenlerin çok olduğu malum olsa da, denetlemelerde yazılan cezaların “Üfürükten teyyare selam söylen o yâre” mukabili olduğu da bilinir. Tembihler nasıl olursa olsun, bizim her ürüne kendimize göre bir fiyat ayarı çekmemizin önünde bir engel yoktur. Dahası, Ramazan öncesi pazar ve çarşılardaki mal ve ürünlere zam gelmesi, zamdan nasibini alması pek bir münasip sayılır! Hatta olmazsa olmazdandır, adettendir! Onun içindir ki, Ramazan ayı içerisinde çarşı ve pazarlar, Bayram öncesi çarşı ve pazarlar, ramazan ayı münasebetiyle yapılan zamlar tembih ötesi zamlardan sayılır ve mutlaka yapılır! Zam yapılmasın diye yapılan telkinlere, tembihlere karşılık olarak,  kulağımızın üstüne yatmak, duymazdan ve görmezden gelmek genel bir yaklaşım olarak kabul görür. Bir yerde bu dönemler, hasat mevsimi gibi mütalaa edilir!   ***** Osmanlı döneminin tembihatını öve-öve bitiremeyenlerden olsak da, o yılların tembihatlarına benzer davranışlarda,  biz neden bulunmuyoruz diye kendi kendimize ne soranımız çıkar, ne de tembihatlara uyanımız! Bizim meselemiz, laf olsun torba dolsun mukabilinde konuşma yapmaktan ileri gitmez. Mesela, kontroller ve teftişler konusunda birbirimize alarm vermeye, uyarmaya bayılırız! Falan yeri teftiş etmişler, basmışlar cezayı, filanca yerin deposu hijyen açısından tam bir felaketmiş, artık iki güne bir baskına gelir gibi geleceklermiş, her tarafı pırıl-pırıl ettik yemin olsun diye de anlatırız. Bütün bir yıl, iş yerlerimizin denetime ve teftişe her an, her zaman hazır olması gerektiğini bir türlü kabullenmek işimize gelmez! İstisnalar yok mudur? Elbette, tembihlere gerek kalmayan, gerek duyulmayan yerler var çok şükür… Kontroller, özellikle günümüzün hijyen başlıklı kontrollerinin merdiven altlarına kadar nasıl uzanamadığı, bu kontrollerin nasıl yapılamadığı, yapılıyorsa da nasıl yapıldığı hususu her Ramazan’da sorgulanır! Bu nasıl bir tembihtir, bu nasıl bir tembihattır. Bu nasıl tembihe uymak ve uyum sağlamaktır. Onlarca yıldır pek bir şey anlayamadık gitti. Eskiler bu işlere “tavşan kaç, tazı tut” derlerdi. Tembihata uyması gerekenler neden uymazlar? Neden aynı yanlışı, aynı hatayı her yıl alışmışım bir kere dercesine tekrarlar dururlar, bilen var mı? Madem adam aynı yanlışta ısrar ediyor, ceza filan vız geliyor, kapat dükkanını, bir daha bu işi yapması söz konusu değildir diye, bas cezayı! Yapılamıyor demek ki, bu konudaki mevzuat yetersiz deniliyor. İyi de, hüsnüniyet sahibi temiz ve dürüst esnafın suçu ne? Esas mağdur olan, mağdur edilen, zan altında kalan, diğer açıkgöz geçinenlerle aynı kefeye konan, bu dürüst insanlara yazık değil mi? Vatandaşımız, bizim tembihatlar, maalesef bu ayrımı yapamadı, yapamıyor, belki de yapmak istemiyor düşüncesinde… Teşbihte ya da temsilde hata olmasın, artık hepimize öyle gelmeye başladı. Üç kuruşluk bir malı, böyle günlerde neden on beş kuruşa satmak için içimizde dayanılmaz bir istek duyarız bilinmez. Kimse de çıkıp, Ramazan ayında alan var, alamayan var, utanmaz mısın böyle fahiş fiyat uygulamaya, senin insafın, vicdanın, merhametin yok mu, seni bir gören, sana bir dur diyen, yapma diyen, Allah’tan kork diyen yok mu? Demez!    ***** Denetim iyi yapılmış, gerekli yaptırımlar uygulanmış olabilir. Cezaların caydırıcılığı önemli… Ahilik düsturuyla hareket eden esnaflarımızın tabi oldukları Odalar var. Bu Odalara tabi olmayan, temiz ve dürüst esnafı da zan altında bırakan merdiven altı, takibi zor, yakalanması tesadüflere kalmış korsan esnaflar var. Osmanlı tembihnameleri değil korsana, zam eğilimi olana dahi göz açtırmazken, bizim tembihnameler gerekeni bir gün gelir yapar inşallah diye bekliyoruz! Yarı fiyatına, yarı fiyatından da aşağıya adı alternatif, sağlığa zararlı ürün piyasaya sürenlerin fırsatçılığı, zamlara doyamayanların fırsat kollayıcılığı tembihnamenin asıl hedefi olmakla birlikte... Sağlıklı ürünlerin, fiyat olarak istisnasız herkes tarafından rahatlıkla alınabileceği seviyelere neden inmediği de sorgulanmalı ve sil baştan gözden geçirilmeli!  “-ecek” gibi, “-acak” gibi kelimelere konu edilen, sorunları lafta bırakıp çözemeyen, çözemediği gibi olduğu yerde bırakan hitaplar, açıklamalar, Ramazan Ayı gibi, oruçlu kardeşlerimizin canının çektiği ancak madden alamadığı, maddi gücünün erişemediği, yetişemediği ürünlere indirimlerin yapıldığı, indirimlerin gerçekleştiği bir ay neden olmasın diye hiç mi düşünülemedi, hiç mi düşünülemiyor? İnanın bu manzarayı neredeyse hiç yaşamadık… Hiç şahit olmadık… Keşke diye başlayan unuttuğumuz kadar cümleler kurduk. Sevgili okurlar; Osmanlı tembihnamelerine benzeyen, o tembihnameler hemen her dönemde yapılmış olsa da… Çarşı-Pazar el yakmaya, Ramazan zammına, ardından bayram zammına yelken açmaya devam ediyor. Ramazan Pideleriyle başlayan zamlar, pastırmaya-sucuğa, tahine-pekmeze, tereyağına-zeytin yağına-çiçek yağına, hurmaya, zeytin-peynire, tatlılara varıncaya kadar ayağını gazdan hiç çekmediği gibi, “alan alsın, alamayan uzaklardan baksın” havalarında. Tembihname bunun neresinde diye sual edecek olursanız, tembihledik, tembihlendiler diyerek, çekilmiş bir kenara seyrediyor garibim! Artık o mu garip, bizler mi garip siz bilirsiniz efendim?
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.