Konya
°C
Yeni Meram
08.03.2017 08:42

Tehlike yakında

Avukat Hande Bağcı, çocuklara yönelik suçlarda artışın olduğunu ifade ederken Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Filiz ise, çocuklara tehlikenin yabancılardan değil yakınlarından geldiğini söyledi

A+
A-
08.03.2017 08:42
08.03.2017 08:45
0
8470
ABONE OL
Avukat Hande Bağcı, çocuklara yönelik suçlarda artışın olduğunu ifade ederken Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Filiz ise, çocuklara tehlikenin yabancılardan değil yakınlarından geldiğini söyledi. SON zamanlarda çocuklara yönelik işlenen suçlar gündemden düşmemeye başladı. Çocuk cinayetleri, çocuk istismarları ve çocuk kaçırma olaylarına yönelik vakalar, korkunç ve acı tablolar ortaya koyuyor.

VAKALARIN ÇOK AZ BİR KISMI YARGIYA İNTİKAL EDİYOR

Çocuk istismarı ile ilgili yaşanan vakaların çok az bir kısmının yargıya intikal ettiğini ifade ederek, çocuk istismarının hukuki boyutunu ele alan Hande Bağcı, “Cinsel istismar suçunda fiilin niteliğine göre verilen cezalar 3 yıl ile 15 yıl arasında değişiyor. Yine mağdur, 12 yaşından küçük ise istismarın cezası en az 10 yıldan başlar. Sarkıntılık kısmında kalmış olan eylemlerin cezası ise en az 5 yıldan başlar. İstismarcılar arkalarında mutlaka bir şekilde delil bırakıyor. Yine diğer türlü delil bırakıp bırakmadığını çocuktan anlayabiliriz. Ayrıca çocuk istismarı birlikte yaşayan ailelerde yani büyük ailelerde daha fazla görünüyor maalesef” dedi.

AİLE OLAYI KAPATMASIN MUTLAKA YARGIYA TAŞISIN

Avukat Bağcı, “Çocuğunun cinsel istismara uğradığını düşünen aile, önce şüphesinin üstüne gitmeli. Gerçekten ortada böyle bir şey varsa eğer aile mutlaka şikâyetçi olmalı. Olayın üzerini kapatmadan yargıya taşımaları lazım. Yine bu noktada da çocuğun psikolojine çok dikkat edilmeli ve uzman kişilerden mutlaka yardım alınmalıdır. Çocukların vücudu çok hassastır. Anne, baba çocuğun vücudunda bir morluk, bir yara gördüyse bunun nedeni çocuğa mutlaka sormalıdır ve çocuğu hastaneye götürerek gerekli olan raporlar alınmalıdır. Ayrıca cinsel istismara uğrayan çocukların ilerleyen dönemlerinde suç işleme potansiyelleri çok yüksek oluyor” diye konuştu.

KONYA’DA ŞANSIZ ÇOCUKLARIN SAYISI DAHA FAZLA

Çocuğu ailesi, yaşadığı çevre ve toplumun yönlendirdiğini belirten Bağcı, “Bu yüzden kimi çocuk şanslıyken, kimi çocuk ise şansız. Günümüze baktığımız zaman şansız çocukların daha fazla olduğunu görüyoruz. Yine şansız çocukların sayısı Konya’da da oldukça fazla çünkü Konya, baskının çok fazla olduğu bir şehir. Konya’da yaşanan istismarların görünen kısmına bakarsak eğer çok fazla olay yaşanmıyor gibi görünüyor ama öyle değil. Ya olayın üzeri kapanıyor ya da olay yargıya taşınmıyor. Verilerle konuşursak çocuklar şanslı ama gerçekleri konuşursak çocuklarımız hiçte şanslı değil” şeklinde konuştu.

CEZALAR HİÇBİR ZAMAN TEK BAŞINA CAYDIRICI DEĞİL

Çocuk istismarına sadece ceza kanunları ile müdahale edilemeyeceğini belirten Avukat Bağcı, “Kanunlarımız ne zaman tam olarak uygulanmaya başlarsa işte o zaman bunların önüne geçebiliriz. Cezalarımız, kanunlarımız var ama tam anlamıyla uygulama alanı bulmuyor ve cezalar hiçbir zaman tek başına caydırıcı olmayacaktır” dedi.

ÇOCUKLARA YÖNELİK SUÇLARDA ARTIŞ VAR

Çocuklara yönelik suçlarda bir artışın olduğunu dile getiren Avukat Hande Bağcı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ Maalesef çocuklara yönelik suçlarda bir artış var. Çok eksiğimiz var, yenilememiz gereken çok şey var. Çocukları kurtarmak adına önce toplumu, anne ve babaları eğitmemiz lazım. Her geçen gün ailelerin bu konudaki hassasiyeti ortadan kalkıyor. Aydınlanmak yerine herkes gözlerini kapatmayı tercih ediyor. Sustukça sorunlar daha da büyüyecek. O yüzden lütfen olayların üstünü kapatmayın. Yargıya hep güvenin ve sonuna kadar gidin.”

TRAVMA UZUN YILLAR SONRA DA ORTAYA ÇIKABİLİR

Çocuk istismarının psikolojik boyutunu ele alan Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Filiz ise, “Fiziksel, duygusal ve cinsel olmak üzere üç şekilde çocuğa istismar uygulanabilir. Anne ve babanın çocuğuna, ‘Seni sevmiyoruz’ demesi de, çocuğun şiddet görmesi de bir istismardır. Bunların içinde en ağır olanı ise cinsel istismardır. Tabii istismara uğrayan çocuklarda ciddi travmalar yaşanıyor. Bu travma, olayın olduğu anda oluşabileceği gibi çok daha sonraki yıllarda, hayatın ilerleyen dönemlerinde de ortaya çıkabilir. Cinsel istismara uğrayan çocukların, daha sonraki yaşantılarında evlilikten, cinsellikten korkmaları ve evliliğe, cinselliğe karşı bir soğukluk durumu ortaya çıkabiliyor” dedi.

TEHLİKE YABANCILARDAN DEĞİL YAKINLARINDAN GELİYOR

Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Filiz, “Tehlike yabancılardan değil daha çok yakınlarından geliyor. Yani istismar ve tacizin büyük bir kısmı çocuğun ya da ailenin tanıdığı bir kişi tarafından yapılıyor. Çocuklara tehdidin ancak çok az bir kısmı yabancılardan geliyor. Ayrıca istismarın aile içinde yaşanmasını aile bireyleri kabullenemiyor. Kişiler çocuğun doğru söylemediğini, çocuğun sözüne güven olmadığını düşünüyor. Bu düşüncelerle hareket eden aile, yaşanan istismarı göz ardı ediyor, üstünü kapatıyor ve olayı görmemezlikten geliyor” diye konuştu.

BU BELİRTİLER İSTİSMARIN HABERCİSİ OLABİLİR

İstismara uğrayan çocuklardaki belirtilerin neler olduğunu anlatan Dr. Filiz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ İstismara uğrayan çocuklar farklı davranışlar sergiler. Mesela içe kapanır, yeme alışkanlıkları bozulur, uyku alışkanlıklarında değişiklik olur, kendi başına oynamayı tercih eder, suskunlaşır, morali bozuk görünür ya da bazı takıntılar oluşmaya başlar. Çocuğun istismara uğradığından şüphe edildiği zaman ise kesinlikle çocuğa şefkatli yaklaşılmalı ve Psikiyatri uzmanı, Pedagog, psikolog, çocuk hastalıkları uzmanı gibi uzman kişilerden destek alınmalıdır.”

ÇOCUK TANIDIKLARLA BİLE UZUN SÜRE YALNIZ BIRAKILMAMALI

Çocukların toplum içindeki değerlerinin bilinmediğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Filiz, “Mağdur olan çocuk suçlu konumuna düşürülüyor. Bu iğrenç eylemi gerçekleştirenlere kötü gözle bakılmıyor ve bu eylemlerin engellenmesi gibi çabalar gösterilmiyor. Bu da istismarı yapan kişilerin toplumda rahatça dolaşmalarına ve bu tür eylemlerine devam etmelerine neden oluyor. Çocuklarımızı bu tür istismarlardan koruyabilmek için öncelikle kendilerine olan güvenlerini sağlamamız lazım. Yine çocuklarımıza, kendi özel bölgelerini bir başkasının görmesine, dokunmasına müsaade etmemesi gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Çocuklarımızı kontrol etmeli ve onların davranışlarına dikkat etmeliyiz. Cinselliğin ne olduğu hakkında onları bilgilendirmemiz gerekiyor. Yine çocuğu bir takım büyük kişiler ile baş başa uzun süre bırakmamak lazım” ifadelerine yer verdi. Kader EŞİYOK
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.