Taşerona Kadro yılan hikâyesine döndü

Ülkemizin belki de en önemli sorunlarından bir tanesi de eşit işe eşit ücret konusu. Zaman zaman siyasilerimiz çıkıp, ‘Herkes devlet kadrosunda çalışmak zorunda değil’ dese de halk olarak şunu biliyoruz ki günümüz şartlarında devlet kadrosunda çalışmak çok büyük bir avantaj. Her türlü haklarınız güvence altına alınırken birçok özel sektör çalışanında fazla ücret alırsınız. Evet maalesef üzülerek söylüyoruz ki günümüzde birçok özel sektör çalışanı işinden, aldığı ücretten memnun değil. Ve her fırsatta kamuya ait yerlerde çalışmak için araya birilerin sokuyor. Evet, herkes kamu çalışanı olmak zorunda değil, ancak özel sektör de çekilir dert değil… Birçok özel sektör, çalışanına maalesef asgari ücretten fazlasını vermezken, yapılan muamelelerde hiç insani olmuyor. Bunun yanında kamu kurumunda çalışıp, memur olmayan vatandaşlar da var. Bir memur ile aynı işi yapıp, ücret ve hak konusunda memurun hep altında yer alan. Bu konu uzun yıllardır çok tartışıldı, çözüme kavuşturulması istendi. En son dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu çıktı ve binlerce insanı sevindiren ‘Bütün taşeron işçilere kadro vereceğiz’ açıklamasını yaptı. Bunu duyan taşeron işçiler ve aileleri adeta sevinçten havalara uçtu. Gel gelelim Sayın Davutoğlu’nun açıklamasının arkası gelmedi. O gün bu gündür taşeron işçiler hükümetten gelecek sevindirici açıklamayı bekliyor. Açıkçası böyle bir müjde verdikten sonra bu işin bu kadar uzatılmasını anlamış değilim. ‘Tüm taşeron işçilere kadro vereceğiz’ demeden önce acaba bunun arkası düşünülmedi mi hiç. Hepimizin aklına hemen seçim için söylenmiş bir vaat miydi diye gelmiyor değil hani. Ancak ara ara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu kameralar karşına geçip, ‘Biraz daha sabredin, çözeceğiz’ dese de kimsenin içi rahat etmiyor. Aslında artık hiç kimsenin sabredecek gücü kalmadı. Hükümet yetkililerinden bir kez daha rica ediyoruz. Bu işin bu kadar uzatılması binlerce insanın umut içerisinde bırakılması sabırları tüketiyor…