TARIMSAL DESTEK VE DEVLET GÜCÜ BEN YAPTIM OLDU!

Seçimler bitti,çarşı ve pazardaki yangın ne yazık ki sönmedi.Vaktinde alınmayan çözüm yolları hiçbir zaman etkili olamadığı binlerce kez görülmüş,Bin Nasihatten bir musibet evladır ATA SÖZÜMÜZ çöplüğe gitmektedir. Her gün ekranları dolduran çarşı, Pazar ,Market alevleri ne yazık ki sönmedi ve kısıtlı imkanları ile pazara çıkan ailenin yaşlı Nine ve Dedelerinin fileleri boş eve dönmelerindeki hüznü yüzlerinden okumak mümkündü. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında kırsalın insanına üretim yolları gösterilirken, Devlet desteği tohum yardımları o zamanki Devlet Bankası Ziraat Bankasından verilir, Harman zamanı da öncelikle ziraat bankasının alacağının özenle ödenmesine özen gösterilirdi. Şimdilerde bu destek ve teşvikler Tüccara,Sanayiciye KOBİ kurum ve kuruluşlarına yapılmakta ise de, Doğrudan üreticiye yapılmaması Piyasaya negatif yansırken sömürücünün eli güçlenmekte, Kara borsanın belası Tüketicinin gırtlağına sarılmaktadır. O nedenledir ki; mağdurlar gruplarının feryat ve figanları yüreklerimizi yakıyor. Üretimin yeterli boyuta gelmesi bereketin pazara inmesi ile kara borsanın beli kırılmakta,işte o zaman fileler dolu eve dönüldüğünde yüzlerde mutluluk tebessüm ve gülücükleri getirmektedir. Yazımın başlığında Ben yaptım oldu derken bir örnek çalışmayı okuyucumuz gözlemine getirmek istiyorum.12-Eylül-1980 de görevden el çektirilen Belediye Başkanları yerine Kamu görevindeki memurlardan Belediye başkanları atanmıştı. Beni de Konya Merkez Yükselen kasabası Belediye Başkanlığını başkanlığına getirmişlerdi.Duruma vaziyet eden 2.Ordu Komutanının benden olağan üstü bir başarı ile tüm Memur Belediye başkanlarına örnek olacağımı ifade ile bana iltifat da bulunduklarını öğrendim. Kasabam da 10 Bin Koyun Potansiyelinin olduğunu ve Koyun sütünün simsarlarca ucuza kapıp götürdüklerini öğrendim.Konuklar ve Altınova dan Peynir imalat ustalarından elemanlar alıp kasabada bir Süt Ürünleri Peynir İmalathanesini kurdum. Simsarın verdiği süt alım bedelinden beş kuruş fazlasını ben üreticiye verdim ve hem de kırk günde değil yirmi beş günde ödeme yaptım.Üreticinin sevinci görülmeye değerdi. Sonrasında 12-15 yaşlarındaki kasaba kızlarını Bünyan dan getirttiğim Halı dokuma ustaları faaliyetini sağladım. Dokunan Halıların satış bedellerinden masrafları minimize edip, gelirleri Halı dokuyan kızlara bizzat verdim. Halı dokuma ustası olan çocukların evlerinde tezgahlar Halı dokumayı yaygınlaştırdığımdan o geleceğin umudu, yavrularımızın gözlerine ışık, ceplerine para girdi Uygulamalı bir Meyve bahçesi kasaba halkının takdirine mazhar  oldu. Kurduğum Kamyondan bozma Otobüsle kasaba şehir merkezi arasına taşımacılığı getirmem bu hususta sıkıntıda olan kasaba halkına nefes aldırdı. Kasaba okulunda yaptırdığım süper bakım umutları yeşertti.Kurduğum Kültür Park gözleri ve gönülleri dinlendirdi.Bu başarı bir Köy Enstitüsü ruhunun ve Teknik Tarım Okullu olmanın ürünüydü.Kasaba içi temizliği kırsala şehir havasını ışıl,ışıl yayıyor güzellikleri engellemeye çalışanlar bir,bir dize geliyordu. Kasaba şehir merkezi yolu modern hale getirilirken, ışıldayan gözlerdeki sevinci görürken, Kasaba halkının cebine şıkır ,şıkır paracıklar girdiği ayan beyan ortadaydı.Ben iki yıllık emeğimin en büyük mükafatını sonradan öğrendim. Benden sonra doğan çoğu erkek çocuklara HANEFİ ve bir kısmına da AYTEKİN adı verilmiş. Bu Benim başarımın Tapusu oluyordu. YÜCE RABBİME Hamdı  sena da bulunup bana böylesi bir fırsat lütfedip defteri Amelime inşallah artılar getirdi.        Yüce Rabbimden dileğim,bütün idarecilerimizin bu güzellikleri yaşaması ve yaşatması…