Konya
°C
Yeni Meram

TARİHE YOLCULUK DEMİŞKEN!

TARİHE YOLCULUK DEMİŞKEN!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
14.06.2019 00:38
13.06.2019 16:37
0
5438
ABONE OL
Konya, yıllardan beri tarihe yolculuk yapan bir şehir! Bu yolculukları da Merkez Belediyelerimizin öncülüğünde gerçekleştiriyor. Neredeyse hemen her yıl, rutin hale getirilen tarihe yolculukların her biri Konya dışında, Konya’dan uzaklarda. Konya’nın, gitmediği, gelmediği, merak etmediği tek bir tarihi yolculuk var! O da, Selçuklu tarihine olan yolculuk! Yani kendi tarihine… Dokunamadığımız, hissedemediğimiz, yaşayamadığımız, farkında olamadığımız, farkındalık yaratamadığımız yolculuk işte bu yolculuk! Belediyelerimizin tarihe yolculuk gündeminde, Söğüt ve Domaniç var… Olmasın mı? Elbette olsun… Olsun olmasına da… Artık, Selçukluya da yolculuklar olsun, Selçuklunun kalbine doğru seferler düzenlensin! Bunları neden mi dile getiriyoruz? Çünkü, bu yönde ne bir çalışma var, ne bir gayret, ne de bir hazırlık!   ***** Konya, Selçuklunun, Selçuklu medeniyetinin taht merkezi, payitahtı, kalbinin attığı şehir… Selçuklu eserleriyle bezenmiş bir şehir. Her nereyi kazsanız tarih çıkan, merak edenlerin ve ilgi alanları olanların dışında, fazlaca bilinmeyen adeta bilinmesi istenmeyen bir tarihe sahip! Bunun yegane nedeni… Selçuklu tarihine yolculuklar yapamamak! Bugüne kadar,  kendi tarihine değil yolculuk yapmak, bu konuda ne yapmalı, ne yapılmalı, işe nereden başlanmalı dahi denilmemiş manzarası hakim! Üstelik, Konya gibi tarihin eşsiz bir misyon yüklediği şehre, Yüzyıllarca bütün dünyanın tarihine yolculuk yapmaktan kendini alamadığı bir Başkentin, Tarihine yapılacak yolculukları neden sürekli ertelemekten kendimizi alamadığımızı da açıklayamıyoruz! İsterseniz şöyle soralım… Bütün bunları irdelemişlerden olsaydınız, önceliğiniz neresi olurdu? Söğüt ve Domaniç mi? Yoksa Selçuklu tarihinin hiç bilinmeyen, Adeta bilinmesi istenmeyen sır dolu tarihi derinliklerine mi?    Üstelik, adı Selçuklu olan, adı Karatay olan merkez İlçelerimiz var, var amma Selçuklu tarihine, Selçukluya yolculuk nedendir bilinmez aklımızın ucundan dahi geçmiyor. Neden mi geçmiyor? Bakın orası tam bir muamma… O konuyu ne açan var, ne de bir kapak kaldıran!   ***** Direniş Karatay filmini hatırlıyorsunuz. Selçuklunun Moğol istilasına karşı efsane direnişini yansıtması açısından ilgi ve takdir toplayan bir başlangıca imza atmıştı… Bu direnişin arkası gelir mi diye bekledik! Çok beklersiniz denircesine derin bir sessizlik oldu. Direniş Karatay, Direniş Selçukluya, direniş Konya’ya dönüşemedi. Cılızda olsa dendi ki… Selçuklunun Başkentinde, Selçuklu tarihine yolculuk yapmayan, yapamayan bir Konya nasıl olabilir? Bu cılız sesi, kendinden başka duyan da olmadı galiba… Suskunluk, sus-pus olma hali, susma hakkını kullanmaya devam etme saçmalığı, “ olur-olur bal gibi olur” şarkısının dizelerini hatırlattı! Kendi tarihini aramayan, Merak etmeyen, Sorma gereği hissetmeyen, Araştırmaktan imtina eden, Kendisiyle ve değerleriyle barışık olmamak için ayak direyen, Bakış açıları, yaklaşımlar, görüş ve düşünüşler Selçuklu Tarihini ve Medeniyetini pas geçmeye devam etme yolundan geri adım atmamaya yemin etmiş gibiydiler sanki! Hal böyle olunca… Selçuklu eserlerinin neden garip kaldığı… Neden mahzun bırakıldığı… Neden kendi kaderlerine terk edildiği belli değil mi?   ***** Selçuklu tarihini, medeniyetini, ilmi gelişmelerini, Selçuklu Sultanlarını, Selçuklu zaferlerini 30 yıldır ıskalayan, perdeleyen, islerin-sislerin arasına gizleyen ve inatla görmezden gelen anlayışların hakim olduğu görüntüsü veren bir şehir, kendi tarihine nasıl yolculuk yapsın? İşte onun içindir ki… Kendi dışında ki, tarihlere yapılan yolculuklar bu şehrin ruhunu derinden yaralıyor! Başta Belediye Başkanlarımız olmak üzere,  Büyükşehrimizin Kültür Daire Başkanlığı, Merkez İlçe Belediyelerimizin Kültür Müdürlükleri, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya’da Selçuklu tarihine yolculuk yapmayı hiç düşündüler mi?   ***** Sevgili okurlar! Bizim; Tarihi, kültürel ve manevi zenginliklerle iç içe yaşadığımız şehrimizde yılın her ayına yayabileceğimiz, aylarını günlerini dolduracak konuları bulamamak gibi bir sıkıntımız var! Oysa Konya gibi bir şehirde konu aranır da, konu mu bulunmaz! Konya’yı, Bizans’tan fetheden, şehrin fatihi Kutalmışoğlu Süleymanşah’ın bu fethini bize hatırlatan, yad ettiren, kutladığımız “Konya’nın fetih günü” diye bir gün var mı? İlk Haçlı seferinde Başkenti İznik düştükten sonra, başkentini Konya’ya taşıyan I. Kılıçaslan’ın aziz hatırasına hürmeten, “Konya’nın Başkent oluşu”nu kutladığımız, hatırladığımız bir gün veya böyle bir çalışma var mı? Rahmetli Seyit Küçükbezirci Ağabeyin gayretleriyle ihya edilen Miryakefalon Zaferi’nin 840.yıl kutlamalarıyla başlayan Selçuklu tarihine yolculuk, “Direniş Karatay” filmiyle başlayan tarihi filmler ve dizilere başlangıç, Neden devam etmesin, neden devam ettirilmesin? Kılıçaslanlara, Sultan Mesud’a, Alaeddin Keykubad’a yapılacak yolculuklar neden düşünülmesin? Alaeddin tepesi bu anlayışla, Selçuklu Başkentine yakışır bir biçimde yeniden o dönemi yansıtacak şekilde neden dizayn edilemesin? Kendi tarihimize, kendi kültürümüze, kendi manevi değerlerimize yolculuk yapmak aslında hiçte zor değil! Hele ki, meramımız Konya olduktan sonra!  
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.