Konya
°C
Yeni Meram
16.10.2015 22:04

'Tamamen örgütün esareti altındalar'

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Daha cenazeler kaldırılmadan devleti katil ilan eder mi? Bu bölücü, ayrıştırıcı bir dildir. Şu anda tamamen örgütün esareti altındalar" dedi.

A+
A-
16.10.2015 22:04
0
1666
ABONE OL
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Rixos Otel'de AK Parti Çankaya Sosyal İşler Başkanlığınca düzenlenen "İkinci Ankara'nın Değerleri Buluşma Toplantısındaki" konuşmasında, Ankara'daki terör saldırısına değinerek, acıyı paylaşmanın çok önemli olduğunu ama terör örgütlerinin amacının günlük hayata sekte vurmak için eylemler yaptıklarını, bu yüzden hayatın normalleşmesinin önem taşıdığını söyledi. Ankara'daki terör saldırısının ülkenin huzurunu, istikrarını, kardeşliğini bozmayı amaçladığını belirten Akdoğan, buna karşı da inadına huzur diyeceklerini ifade etti. Akdoğan, terörün bir kesimi hedef almadığını, bütün demokrasiyi ve sivil siyaseti hedef aldığını, ayrıştırmayı amaçladığını, bütünlüğün bozulmasını istediğini dile getirdi. Buna karşı ortak tavır ve duruşun çok önemli olduğunu bildiren Akdoğan, "Türkiye'nin de başaramadığı aslında budur. Terörle mücadelede başarılı olan ülkeler, iktidarıyla muhalefetiyle sivil toplumuyla medyasıyla her kesimin bu meseleyi göğüslediği ülkelerdir. Bizim de böyle yapmamız lazım. Hep birlikte taşın altına elimizi koymamız lazım" diye konuştu. Yalçın Akdoğan, ortak bir tepkinin bile verilemediğini vurgulayarak, "Siyasi partiler farklı şeyler düşünebilirler, hükümeti eleştirebilirler ama bugünlerde bir araya gelip, ortak bir kınama yapmak önem taşır. Birisi kalkar ilk dakikada devleti katil ilan ederse, birisi bu görüşme davetini bile reddederse, diğeri 'açık çek veriyorum' deyip de iki satırlık kınama bildirisinin altına imza atamazsa o zaman nasıl olacak bu ortak duruş" değerlendirmesinde bulundu. Bölgede küresel bir krizin yaşandığını kaydeden Akdoğan, bütün bunların içerisinde istikrar abidesi olmuş ve demokrasisini güçlendirmeye çalışan bir Türkiye'nin olduğunu söyledi. Birilerinin bundan rahatsız olduğunu belirten Akdoğan, "Türkiye'ye nasıl bir yön çizebiliriz" diye hareket edildiğini anlattı. Akdoğan, 7 Haziran seçimi öncesinde meydana gelen Diyarbakır'daki saldırıyı anımsatarak, "Birilerine barajı geçirtmek anlamına geldi. Kimler istifade etti olaylardan? Şimdi de AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesini engellemek için bir senaryo var. Ama bu sadece iç siyaseti dizayn etme maksatlı değil, Türkiye'nin bölgesel bir güç olarak önce çıkmasını istemeyenler bir şekilde dış politikaya dizayn vermeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirenlere seslenen Akdoğan, "Türkiye bunu acaba bu politikayı takip etmeseydi, alternatifi ne olurdu?" sorusunu yöneltti. Akdoğan, ülkenin Suriye politikasına yönelik vizyonundan birilerinin rahatsız olduğunu vurguladı. "Örgüt, yalandan eylemsizlik açıkladı, taktik hamle" Akdoğan, ülkedeki terörle mücadele konusuna da değinerek, AK Parti'nin iktidara geldiğinde terörü çok boyutlu bir mücadeleyle çözme hedefinin olduğunun altını çizdi. "Biz sanki terörle mücadele etmemişiz gibi bir tavır takınılıyor" diyen Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörle mücadelede de çok boyutlu bir şekilde sonuç alacak bir takım adımlar atılması gerekiyordu. Bunun için de biz, birtakım riskler aldık maalesef terör örgütü, sürece ihanet etti ve süreci bozdu. Kobani olaylarında bir kırılma yaşandı, örgüt ve HDP makas değiştirdi. HDP de barajı geçmek için sürece ihanet etti. Örgüt, seçimlerden sonra eylemsizliği bitirdiğini açıkladı. Türkiye'de kaos çıkarmak istediler, bu oyunu biz bozduk, terörle mücadele sürecini başlattık. Sınır ötesinde örgütün tespit edilen bütün mühimmat depolarından, lojistik merkezlerine, kamplarına kadar hepsi imha edildi. Buna karşı sıkışan örgüt, yalandan eylemsizlik açıkladı, taktik hamle. Hem HDP'nin işine yarasın hem de kendisi sıkıştı, bak ben çatışmak istemiyorum görüntüsü. Ama bir taraftan da talimatlar yağdırıyor, canlı bomba eylemleri yapılsın..." Akdoğan, terörle mücadeleyi sürdüreceklerini, bundan sonra da millet için yapılacakları kendilerinin gerçekleştireceklerini söyledi. "Suriye'den Türkiye'ye ilk Kürtler göç etti" Doğu ve Güney Doğu'daki yatırımlara değinen Akdoğan, "Sürekli kepenk kapattırıyorlar, böyle bir yerde esnaf nasıl o işi sürdürecek. Örgüt 90'lı yıllara döndü. Bu güvenlik açığı giderilmeden başka bir sürece dönemiyorsunuz. Bundan dolayı bunların gerçekleşmesi gerekiyor" dedi. Akdoğan, şunları kaydetti: "İşte bakın siyasi uzantısı, çok muhatap almak istemiyorum doğrusu. Seçimden sonraki açıklamalarına bakın. Türkiyelileşmek isteyen parti böyle açıklamalar yapar mı? Daha cenazeler kaldırılmadan devleti katil ilan eder mi? 'Halkımızı devlet öldürüyor' diyor, sanki Türkiye'de başka bir halk var, o halkın da sahibi, bunlar, devlet de o halkı öldürüyormuş. Bu bölücü, ayrıştırıcı bir dildir. Niye bunu kullanıyor? Şu anda tamamen örgütün esareti altındalar." Suriye'deki kantonların oluşması için Arapların ve Türkmenlerin bölgeden uzaklaştırıldığına dikkati çeken Akdoğan, "Suriye'den Türkiye'ye ilk Kürtler göç etti. PYD'nin zulmünden kaçan Kürtler geldi ilk önce. Kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere zulüm etti ve böyle bir yapı kurarak kanton oluşturdu. Şimdi Türkiye'de de bir takım yerlerde onlar gibi düşünmeyen Kürtler bölgeyi terk etsin istiyorlar. Bu oyunu bozmak durumundayız. Bu dibinde ot bitirmeyen ceberut bir anlayıştır" diye konuştu. Akdoğan, salondakilere seslenerek, "Bilboardlarda gördünüz mü? İslam düşmanı olan bir takım dergilerin yayınladığı Hz. Peygamber efendimizle ilgili karikatürü bilboarda koymuşlar. Bu nasıl bir anlayıştır. Milletin değerleriyle bunların hiç bir alakası yok. Milletin kutsallarına saygısı yok. PKK'nın zaten kendi kutsalı yok" şeklinde konuştu. Örgüt yüzünden insanların hayatını kaybettiğini vurgulayan Akdoğan, "Sen bunun siyasi uzantısısın ve hiç yüzün kızarmadan demokrasi havarisi geçiniyorsun" dedi.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.