Talihsiz Meram (2)

1996 yılında Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneğini eğitimli, doğa sever, bürokrat, akademisyen, öğretmen, turizmci, işadamı, yürekli merhametli insan olmanın erdemine ermiş kişilerle kurduk ve yolumuza devletimizin valileri, şehrimizin merhametli belediye başkanları ile hiç şov yapmadan, kurumları rencide etmeden devam ettik. Haklı olup, sesimizi duyuramadığımız zamanlarda da duyarlı basınımızın yardımını aldık. Yirmi yıl önce basın daha farklı, daha tarafsız ve daha yürekliydi. Konya Büyükşehir Belediye başkanlarımız, Selçuklu Belediye başkanlarımız, Karatay Belediye başkanlarımız hep yanımızda yer aldılar destek oldular. Meram Belediye başkanları ile hep sorun yaşadık. Biz şu an yönetimle sadece 15 yıldır kedilerimize bakan, bu konuda tecrübeli olan işçimizin neden koskoca Meram Belediyesi’nde kalıpçı ustası yokmuş gibi inatla alınıp, 22 kedinin bir ayda ölümüne neden olup, hala aynı inadı sürdürmesini anlayamıyor ve çözemiyoruz! Yalnız hayvanların beslenmesi, soğuk havalarda sürekli yem dağıtılması, bizimle çok iyi ilişkiler içinde çalışan ve canla başla sokak hayvanlarına, kuşlara, kedilere, köpeklere ulaşan Veteriner Müdürlüğüne bu çalışmalarda destek olan Belediye Başkanlığı’na da teşekkür ediyor ve kedilere yapılan haksızlığı Yüce Tanrı katında bu davranışları ile affedilir diye umuyorum. NEDEN TALİHSİZ MERAM? Sessiz canlar için yapılanlar için mutluyuz ama kar yağınca Konya’nın göz bebeği olması gereken Meram ilçemizdeki sokak araları, kaldırımlar, yokuşlar, sanki hiç belediye yokmuş gibi kaderine terk edildi. Basın, halkın gözü kulağı olmalı. Basın, Meram ilçesindeki sokakları, kaldırımları mutlaka belediyenin önüne sermeliydi. Sayın Başkanın, bu karda Meram Tıp Fakültesine hiç işi düşmemiş belli..! Burası hastane. Buraya yüreği yaralı, üzgün, dertli insanlar gelir. Buraya gelen düşmemeli, bir damla bile yerlerde, kaldırımlarda kar ve buz olmamalı. Hiç bir mazeret gösteremezsiniz! Görkemli bir bina yapmış ve içinde sıcacık oturuyorsanız, bu binayı da Türk Milleti’nin parasıyla yapmışsanız, bu binanın hakkını vererek hastane bahçesine, kaldırımlarına, hastaneye ulaşan yollara Sayın Tahir Akyürek buz eriticilerle yolları nasıl açtıysa siz de açmak zorundasınız! Sayın başkan sabah 6.00’da kalkacaktı ve yürüyerek ilçesindeki ara yollarda yürümeye çalışacaktı. İnsanlar para vererek tam 5 gün mahsur kaldıkları evlerine kar temizleme aracı getirdiler. Herkes kendi olanakları ile sokağını açmak zorunda kaldı. Bir belediye bu kadar mı hazırlıksız olur? Bir belediye 5 gün her tarafı yokuş olan bir sokaktan gelen feryatlara bu kadar mı duyarsız kalır? Bu sokakta ya acil bir kalp krizi, kırık, travma olsaydı bu insanlar nasıl ambulans çağırıp hastalarını ulaştıracaklardı? Başkan yardımcısı, fen işleri, her yer aranıyor ses yok! Büyükşehir Fen İşleri aranıyor ve kar temizleyici geliyor ama o da bütün karları sokağın çıkışına yığıyor. Evet, Meram Belediyesi bu konuda sınıfta kaldı. Kar eriten, buz eriten ilaçtan bir an önce alarak, bu çağda insanları düşe kalka yürümekten kurtarmak, tüm belediyelerin görevidir. DEVLETE SAYGI, DEVLETİN VALİSİNE SAYGIYLA BAŞLAR. Annelere ve babalara sesleniyorum. Bir öğretmen, bir eğitimci olarak sesleniyorum. Lütfen çocuklarınızın mesajlarını kontrol edin. -Vali bey sevgilimle bu kadar mesajlaşmadım, okullar ne zaman kapanacak? -Bu son dakika haberi sanki doksan artı beş golü. -Üç çocuğum olursa adını ‘YAKUP, CAN, BOLAT koyacağım. Bunlar bazıları. Anne ve babalar; eğitimin yolların kapalı olması nedeniyle kesilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Valisine bu mesajlar yerine, bulunduğunuz ilçe belediyelerine sabaha kadar çalışarak yollara kar ve buz eritici ilaçlar atarak, sokak aralarını ve kaldırımları açarak çocukların eğitim ve öğretimlerinin aksamaması için mesaj yollamanız gerekirdi. Bir ay Almanya’da kaldım, Ocak ayı idi ve sürekli kar yağdı. Sabah uyandığımızda yollar tertemiz kaldırımlar pırıl pırıl özel bir çakıl döküyorlardı. Yurt dışı gezilere gidilince bu konuda bilgi alınıp bu perişanlıktan kurtulunur. Bu mesajlar demokratlık değildir. İnternet, aypet, akıllı telefon derken işte ortaya kaybedilmiş bir nesil ve onlarla gurur duyan ebeveynler çıkıyor. Eğitim dibe vurdu demiştim, haklı çıktım.