Konya
°C
Yeni Meram

“SUYU GETİREN İNSAN ELİ ÖPÜLEN İNSAN OLUR!”

“SUYU GETİREN İNSAN ELİ ÖPÜLEN İNSAN OLUR!”-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
19.07.2018 00:40
18.07.2018 16:40
0
6051
ABONE OL
Konya Ovasında yüzlerin gülmesi oldukça hoş. Türkiye’nin tahıl ambarı, buğday ambarı olan Konya ovası, Mayıs-Haziran aylarında aldığı yağışlarla, son 35 yılın en kurak geçen Nisan ayının sıkıntısını telafi etti. Konya Ovası, ülkemiz için önemli bir ova… Paul Uhlig, 1925 yılında Almanların Anadolu’daki çalışmalarıyla ilgili yazmış olduğu eserinde, Türklerin Beyşehir Gölü sularını ovaya akıtma isteklerinin 300 yıl öncesine dayandığını ifade ediyor. Projenin 80 yıl öncesinde tekrar denendiğini, fakat gerekli maddi kaynağın ve bu konuda uzman mühendislerin eksik olması sebebiyle rafa kaldırıldığını bildiriyor. Konya Ovası Sulama Projesi, Konya’ya 90 km uzaklıkta bulunan Beyşehir Gölü’nün sularını Konya Ovası’na akıtmak aslında yüzyıllardır Osmanlı’nın hayaliydi. Bu projeyle, Beyşehir Gölü’nden Konya Ovası’na kadar kanallar açılacaktı. Bununla birlikte aşırı yağışlarda taşıp etrafındaki tarım arazilerine zarar veren Karaviran Gölü, Almanya’nın Konya Konsolosu J.H. Loeytved’ın 1907 Yılında Konya tarımıyla ilgili yazmış olduğu rapor gereğince, kurutulacak ve ortaya çıkan arazi ziraatta kullanılacaktı. Beyşehirli Kurukafa Mehmet Efendi’nin, Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa’nın Konya ovasını sulama adına kurduğu hayallerin üzerinden bir asır geçeli çok oldu. Onların başlattığı bu işi, bugün bitirmeye çalışanlara ve gayret gösterenlere helal olsun! Mümbit Konya ovası sulandığı takdirde, inanın hayallerin ötesinde rekoltelere kavuşulacak! Dönemin Adalet Partisi Konya İl Başkanı rahmetli Adnan Ağırbaşlı’nın konuyla ilgili bir hatırasını sizlerle paylaşmak istiyorum; “İl başkanlığına heves ettiğim konu su idi. Fırat’ın suyu o günlerde aklımda yoktu. Beyşehir gölü aklımdaydı. Gölün sularını Konya ovasına taşıyan toprak kanallar, su Konya ovasına ulaşmadan suyu yolda emiyordu. Öğrencilik yıllarımda Antalya Milletvekili Ahmet Tokuş, aynı zamanda ODTÜ Mütevelli Heyeti üyesiydi. Benimde içinde bulunduğum bir grubu Antalya’ya götürmüştü. Antalya’yı gezerken kanaletleri ilk defa orada görmüştüm. Konya’da kanalet diye bir şey yoktu. Bilen, uygulayanda yoktu. Bunları Süleyman Beye ilettim. Beyefendi dedim. Bizim suyumuz toprak kanallar yüzünden yollarda kayboluyor. Yer altı tünelleriyle Manavgat çayına iniyor. Beyşehir gölünde, tünel ağızlarını açıkta bırakan gölü seddeleyen, öteleyen, kanallara, mevcut toprak kanalların betonlanmasına, Antalya’da olduğu gibi kanaletlere ihtiyacımız var dedim. Bunların sözünü bana verdi. Ve birçoğunu yerine getirdi. Zaten ilk başlangıçta önüme koyduğum hedefte buydu. Sağ olsun her türlü desteği verdi. Bu destekler sonrasında Karaman Gödet Barajı, İvriz sulaması ve kanaletler Konya ovasına indi. Rahmetli Kurukafa Mehmet’in Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa’nın kafasına soktuğu proje, Ferit Paşa Sadrazam olduktan sonra hayata geçmiş, Ferit Paşa Almanlara sulama kanallarını yaptırmıştı. Set yapılırsa göl biraz daha şişirilir, yüzey daralırsa su kaybı da azalırdı. Süleyman Beyin yanına hazırlıklı gitmek için, birçok daireden gerekli bilgileri topladım. Ve Beyşehir gölünün buharlaşma nedeniyle 2.5 milyon ton su kaybı olduğunu anlattım. Yanlışın var dedi. Orada 2.750 milyon ton su buharlaşıyor. Kendimce tereciye tere satmaya kalkmıştım. Bilgileri daha sonra tekrar inceledim. Süleyman Bey haklıydı. O proje tahakkuk etti. Amma yetmedi. Gördüm ki Beyşehir gölünden de gelse, Göksu’dan da gelse gelen su Konya ovasını sulamaya yetmeyecek. Dışarıdan su lazım. Tekrar Süleyman Beye gittim. Onun evinde bir salon vardır. O salonun dört tarafı kitapla kaplıdır. Durumu anlatınca, şu bulunduğun taraftaki rafın orada yeşil bir dosya var, onu indir dedi. Yeşil Dosya’ya baktığımda Fırat Projesini ilk defa orada gördüm. Bir gün Ekrem Ceyhun, su su diye dedi tepemizi deldin, Beyefendi Orta Anadolu Sulama projesine start verdi. Mecliste görüşülecek, karara bağlanacak. Olmadı. İhtilal oldu. O yeşil dosyalı proje hala orada duruyor. Şimdi Milletvekili olacaklar o dosyayı o tozlu raflardan indirsinler. Benim siyasi hayatımın da, hayallerimin de özeti olan dosya o dosya…” Rahmetli Adnan Ağırbaşlının hayatımın özeti dediği o yeşil dosya, Konya ovasının suya kavuşmasını, bir baştan bir başa sulanabilmesini sağlayacak olan dosya… Rahmetli Ağırbaşlı, aday adaylarına hedef olarak gösterdiği tek konu, “su” olmuştu. Ne mi diyordu; “Bunlar bize Allah’ın bir lütfu. Fırat’ın kolu Karasu, Kızılırmak’ın kolu Delisu. Bu iki suyun çıkış kaynakları arasındaki mesafe 30 km. Bir tünelle bu iki nehri birbirine bağlayacaksınız. Sivas-İmranlı barajı bu iki kolu birleştirmek için ideal bir başka nokta. Bu su Kızılırmak vadisiyle Haymana’ya oradan Nevşehir’e, Kayseri’ye ve Konya’ya doğru gelebilir. Bölgenin kaderi buna bağlı. Bunu kim yaparsa yapsın, eli öpülen insan olur!” KOP’ la ilgili yapılan çalışmalarda, gelinen son noktayı biliyoruz. Bugüne kadar yapılanlar gerçekten az değil. Yeterli mi? Konya’nın ikinci bir Çukurova olması yolunda atılan oldukça sağlam ve muhteşem adımların devamının gelebilmesi için el ele vererek, bir gönül seferberliği başlatılması gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü, KOP bölgesi içine alınan illerin arasında; Konya başta olmak üzere, Aksaray, Niğde, Karaman, Kırıkkale, Yozgat, Kırşehir ve Nevşehir illeri bulunuyor. Bu şu demek, rahmetli Ağırbaşlı’nın kendisiyle yıllar önce yapmış olduğum röportajda anlattıklarının bir nişanesi olan o meşhur yeşil dosyalı projenin hayata geçirilmesi için, vakit geçirmeden çalışmalara başlansa nasıl olur demek? Sevgili Vekillerimiz, Konya ovasını tamamen suya kavuşturun, şehir olarak elinizi öpelim!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.