Konya
°C
Yeni Meram

SURİYE ÜZERİNE

SURİYE ÜZERİNE-Ayşe Hilal Savran-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
22.01.2019 00:59
21.01.2019 16:00
0
3030
ABONE OL
Oyun içinde oyun, nifak tohumlarının merkezi Suriye Çıkmazı! Sürpriz Yumurta misali… Her gün yeni bir stratejik hamle ile karşı karşıyayız. Hepimizin yaptığı okumalara ve genellemelere bakınca ortaya çıkan net bir tablonun içinde mücadele vermeye çalışıyoruz. Kim kime ne anlatıyor, belli bile değil… Bu aynı şuna benzemedi mi? Birisi çalıyor birileri de oynuyor hatta oynattırıyor. Bu demagojilere karnımız tok. Artık bazı şeyler su götürmüyor. Tam icraat beklerken, anlaşmalar, görüşmeler bizleri pimi çekilmiş bir bomba üzerinde dans ettiriyor. Patladı patlayacak! Kime denk gelirse artık… Boyun eğiyoruz, taviz üzerine taviz veriyoruz. Amaç ne diyorum, olayın içine girince bakıyorum ki Türk Dış Politikası anlık reflekslerin olduğu, stratejik planlamalar üzerinden yön tayin ediyor. Peki, ne zamana kadar idare edeceğiz böyle? Birilerine, gel burası senin, al keyfine bak diyene kadar mı? En son ABD Başkanı D.Trump’ın yaptığı küstah açıklamadan sonra yaşanılanlar ve tutarsız davranışlar bu işin ne kadar çetrefilli olduğunu gösterdi. Anlaşılan o ki bu olay bizi de epey yoracak. Bundan birkaç zaman önce operasyon için gün sayarken şimdi neyi bekledik ve neyi kaybettik? Ben söyleyeyim maymunun gözünü açtık, arkasına koca bir kamu diplomasisi verdik. Gelecekte Kuzey Suriye’de kurulacak PYD/PKK güdümlü Kürt Devletine göz yumuyoruz bu gidişle de yumacak gibiyiz… Bölgeden çekilme kararı alan ABD lejyonları, çıkmamak için son kozlarını oynuyor. Çıksa ne değişecek? Destek, takviye kuvvetler hazır. Bu işin hamisi olmaya aday birlikler kapının ağzında bekliyor… Kimlerden oluşacak bu birlikler? Cevabı çok basit hepimizin bildiği gibi her taşın altından çıkan ABD güdümlü BLACKWATERLER… Şöyle söyleyelim bir nevi kiralık asker. Oluşacak güvenli bölge, ABD menşeili paralı askerlerin cirit attığı yer olacak. Kısacası ABD bize Merzifon Sıçanlarını yedirtmeyecek. Bu bölgeden de istediğini almadan gitmeyecek. BLACKWATER’in sahibi Eric Prince’de üzerine basa basa dile getirdiği gerçeklik durumu en net hali ile özetliyor. ABD askerlerinin Suriye’de bulunduğu sürece mali yükümlülüğün fazla olduğunu, buradan çekilmesi ile kendilerinin bunu yürüteceklerini ve sahadaki müttefiklerini( PYD/PKK) yalnız bırakmayacaklarını dile getirdi. İşte bu açıklama bile ABD’nin planlarının ne kadar iyi niyetli olmadığının göstergesidir. Burada yalnız olan ve hiçbir devleti stratejik ortak olarak bilmemesi gereken biziz. Çünkü Suriye konusunda Müttefik olunan Rusya’da az buçuk rengini belli etmeye başladı. Münbiç’te PYD’lilerle atılan ortak devriyeler ve PYD/PKK ile yapılan görüşmeler bunları tasdiklemektedir. Bizler Türk Dış Politikasında Ruslar için bir tabir kullanırız; Ayıdan post, Rusya’dan dost olmaz! Şeklinde. Tam da burada olduğu gibi örneklerini yaşamak bunu doğrular niteliktedir. Bu olayları daha önce Irak’ta Barzani oluşumu ile yaşadık. Bir bölgede ne oluyorsa aynı materyaller, komşusu içinde olağan haliyle tezahür eder. Suriye’de bunun ikinci örneği. İkinci Barzani oluşumu ve birilerinin garnizon devleti bizi gelecekte en büyük farazilere maruz bırakır. Bundan dolayı güvenli bölge konusuna tereddütle yaklaşmalıyız. Güvenli bölge oluştuğu takdirde Irak’a kadar uzanan koridorda terör devleti oluşacak ve meşruluk kazanacak. Buda bize karşı birilerine, sınırlarımızı çevreleme politikasının emaresini sunmuş olacaktır. Ondan sonrası çık çıkabilirsen işin içinden. Olayın en başına bakıldığında Suriye’nin parçalanması demek Türkiye’nin parçalanmasıydı. Geçmişte Irak meselesinde Özal’ın çok sevinerek yürüttüğü ABD’nin Irak’ı parçalama amacı güden politikasında bir devletin parçalanışına nasıl tanık olup saf dışı bırakıldıysak Kuzey Suriye’de aynı oyunun bir parçasıdır. Roller aynı oyuncular farklı! Bunun için ABD’nin ikircikli ve hiçbir samimiyete dayanmayan dış politikası bizleri, olayları istikşafi konusunda güvenli olmadığına ikna etmelidir. Bundan sonrasına bakıldığında büyük açmazın içindeyiz denilebilir. Olaylar bu kadar çetrefilli ve çetin bir süreç kazanana kadar Esad’la anlaşmayı deneseydik bugün ABD’nin umarsız açıklamalarına maruz kalmayacaktık. Geldiğimiz noktada ABD açısından Türkiye’ye bakıldığında bizi ne kadar basite indirgediğini, çantada keklik gördüğü anlamı taşır. Türkiye Cumhuriyetinin aidiyeti ve bağımsızlığı bu durumu asla kabul etmez, etmemelidir de! Narsist Trump’un açıklamalarına bakıldığında bu durumu bir alışkanlığa bağladığı ve her zaman bunu bize karşı silah olarak kullanacağıdır. Bu olay daha önce Papaz Brunson olayında da bizleri ekonomik darbelere maruz bıraktı, bugün aynı tehdit Suriye meselesi ile karşımızda. Bundan sonrası meçhul, kutudan ne çıkacak hep beraber yaşayıp göreceğiz. Temennim Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalması güvenli bölge gibi zırvalıklara pabuç bırakmamasıdır!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.