Konya
°C
Yeni Meram

SU GİBİ AZİZ OLMAK!

SU GİBİ AZİZ OLMAK! -Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
23.11.2017 10:01
0
8730
ABONE OL
Eylemiş her katradan min bahr-ı rahmet mevc-hîz El sunub urgaç vudû’ içün gül-i ruhsâre su. Hz. Peygamber abdest alırken, gül yüzüne su vurunca, onun her bir damlasından binlerce coşkun ve dalgalı rahmet denizi meydana gelmiştir. (Fuzuli) *** Hz. Mevlana’nın çok beğendiğim anlamlı bir özdeyişi vardır; ■ Su, hiçbir vakit ateşten korkmaz. Su kaynaklarımız alarm veriyor. Kurak bir süreçten geçiyoruz, bu nedenle üretimde önemli oranda düşme gözlenecek. Kıtlık sözcüğü abartılı değerlendirme ancak, dikkatli ve tedbirli olmalıyız. Suyun önemi çok bilinen yaşam gereksinimidir, sözü uzman kişilere bırakarak edebiyat, sanat ve folklor olarak değerlendirmek istiyorum. … Ruslar suya ana anlamına gelen matratnaya derler. Latince su, Meditatio in aqua yanı meditasyondur, Hind’lilere göre ise Osmanha ganjola’dır. Türkçesi yaratıcıya sudan gelinir, suda gidilir. Evliya Çelebi, ünlü yapıtı seyahatname’de rastladığı kaynağın sularının soğukluğundan satırbaşı açıyor; “Bu ab-ı leziz öyle berd ü soğukdur ki kimesne elini uzatıp beş taş bile alamaz. Hele soyunup üryan içine girmek, değme babayiğidin kârı olmayıp derhal donar. Meğer insana sevgilisi, – benim hatırıma haydi gir bakalım şu kuyuya- desin. işte Ol vakit iş değişir.” — Suya versün bağbân gülzârı zahmet çekmesün Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gülzâre su Bahçıvan gül bahçesine su vermekten vazgeçsin. Onu sele versin. Tüm gül fidanlarını su alıp götürsün. O boşuna zahmet çekmesin. Çünkü değil bir bahçesine, bin gülzâra da su verse, yine senin yüzün gibi bir gül yetiştiremez. (Fuzuli) … İnsan sudur, su insandır. Su hayattır, hayat sudur. 4 aylık insan cenininin su oranı % 90, yağ oranı % 0.5’tir. Yeni doğanın su oranı % 75- 80, yağ oranı % 12’dir. Genç bir erkeğin su oranı % 64, yağ oranı ise % 12’dir. Oysa genç bir kadında su oranı % 53, yağ oranı ise % 18’dir. İleri yaşta erkeğin % 53’ü, kadının ise % 46’sı sudur. Yaş ilerledikçe boyun kısalmasının nedeni su oranının düşmesidir. İnsan organlarına göre suyun dağılımı şöyledir: Böbrek % 83, kalp % 79, mide-bağırsak % 75, deri % 72, karaciğer ve omurilik % 70, kıkırdak dokusu % 55, iskelet % 22, dişler % 10! İnsan bir günde vücuduna 1.5 litre içeceklerden, 0.8 litre yiyeceklerden, 0.35 litre oksidasyon suyundan su alır. İdrar yolu ile 1.5 litre, ter ile 0.45 litre, akciğerlerden 0.55 litre, dışkılar yolu ile ise 0.15 litre su kaybeder. İçecek ve yiyecekler arasında kendisine ilahi güç atfedilen belki de tek madde sudur. “Su gibi aziz ol!” — Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner Hâcet olsa merkadin tecdîd iden mi’mâre su Güneş çeşmesinden her zaman tatlı bir su inmektedir. Senin kabrini yenilemek isteyen mimara su ihtiyacı sağlanmış olur. (Fuzuli) … Bir dil bilimciye sormuşlar; “Bize suyu tanımlar mısınız? Dil bilimci, birkaç günlük süre istemiş. Kitaplar karıştırmış, araştırmaları okumuş, geceler boyunca bin bir türlü tanım yapmış, sonra bozup yeniden tanımlamış ve sabah, küçük deri parçasının üzerine şunu yazdıktan sonra kimseciklere görünmeden o kenti terk edip gitmiş: “Su, sudur kardeşim!” — ■ Bir gün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma. (Atasozü) ■ Saf su isteyen kaynağına gitmeli. (İtalyan Atasözü) ■ Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bu günkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü, kimin kimi yiyeceğine “suyun akışı” karar verir. (Afrika Atasözü) … Su sözcüğü geçen atasözü ve deyimler; *Su içene yılan bile dokunmaz. *Su küçüğün, söz büyüğün. *Sular kadar ömrün olsun. *Suya sabuna dokunmaksızın. *Su testisi suyolunda kırılır. *Su gibi ezberinde *Paralar suyunu çekti. *Su şakırtısı ile akçe şakırtısı merak dağıtırmış. *Su eyersiz aslan gibidir. *Suya düşen yılana sarılır. *Suyun akıntısına gitmeyen yorulur. *Suların padişahı Çamlıca’dır. *Su koyvermek. *Su dökünmek. *Su katılmamış. *Susuz ağaç meyve vermez. * Suyun ımıl ımıl akanından,insanın yere bakanından sakın. * Susuz çöl, ormansız dağ. *Su bulanmayınca, durulmaz. — ■ Su! Ey su, senin ne tadın, ne rengin, ne kokun var! Tarife gelmezsin. Seni tadarız ama, gizini çözemeyiz. Sen yaşama gerekli değil, yaşamın ta kendisisin. İçimize, duyularımızla kavranmaz bir haz salarsın. Bir bir vazgeçtiğimiz güçler, seninle birlikte yeniden bize döner. Senin sayende, içimizde kuruyan kaynaklar fışkırmaya başlar. Sen dünya yüzündeki zenginliklerin en yücesi, en soylususun… Sen ey toprağın karnındaki saf su! İnsan, magnezyumlu su kaynağının yanı başında ölebilir. Bir tuzlu göl kıyısında can verebilir. İnsanın eli altında iki litre şebnem olabilir, ama yine de ölebilir. Çünkü bu şebneme zehirli tuzlar karışmış olabilir. Sen ey su, hiçbir şeyle karışmayı kabul etmez, değişip bozulmaya gelmezsin. Sen ey giz dolu Tanrısal varlık! Biraz bilmek tehlikelidir ya derinliklerden iç, ya da bilgeliğin tadını tatmaya kalkma. Çünkü sığ sular beyni zehirler, bol sular insanı temizler. (Alexander Pope) — Gam günü etme dil-i bîmârdan tîğin diriğ Hayrdır vermek karangû gîcede bîmâre su, Gam günü hasta gönülden, bakışlarını esirgeme. Çünkü karanlık gecede hastaya su vermek hayırdır. (Fuzuli)
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.