Konya
°C
Yeni Meram

Soyumuzun "sonu" hayırlı olsun…

Soyumuzun "sonu" hayırlı olsun…-Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
14.12.2020 01:24
13.12.2020 12:36
0
8243
ABONE OL
“Allah sonumuzu hayırlı etsin” şeklinde dua eder, cümleyi bağlarız her karamsar sohbetimizin sonunda. Genelde geçmişten alıntılar yaparak günümüzü değerlendirir, birçok örnek vererek günümüzün ne denli akılalmaz bir değişim gösterdiğini hayret ifadeleri ile paylaşırız. Sonunda eklediğimiz o güzel dua ise gelecek adına sadece lafta kalır. Yani sonumuzun hayır olması için "ne yapabiliriz, ne edebiliriz"i hiç düşünüp, değerlendirip, yaşantımıza yansıtamayız. Suçu ya hızla gelişen teknolojiye ya da menfaate dayatır; çocuklarımızın, torunlarımızın zamanında daha nasıl bir gelişim olacağının, onları nasıl etkileyebileceğinin değerlendirmesini de yaparız. Evet hayat hızla ilerliyor, birileri doğarken birileri hayata veda ediyor. Hayata veda edenlerin hayata gözünü açanlara bıraktıkları, bir sonraki doğacaklara kültürel, fikirsel vs. miras olarak kalıyor. Yani bizler geçmişimizde gördüklerimizin, yaşadıklarımızın, gelecekte de yaşanması konusunda ortak noktalarda buluşmuşuzdur. Ancak dediğim gibi zaman içinde şartlar, gelişmeler vs. bu isteklerimize sekte vurmuştur. Tabii ki inancımız, fikirlerimiz, şartlar her ne kadar gelişse de o değişim içinde sağlam durmuş, akışa kapılmamak için önemli bir set olmuştur. Bugün bizler kendi çapımızda bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Yani geçmişimizden aldıklarımızı gücümüz nispetinde günümüze tatbik edebiliyoruz. Asıl mesele bizden sonraki nesillerin, yani soyumuzun yaşayacakları... Bugün kendimiz için söylediğimiz “Allah sonumuzu hayır etsin” duasını kendimizden daha çok bizden sonrakiler için etmemiz gerekiyor. Dahası o duanın yerini bulması için geleceğimize iyi eserler bırakmamız gerekiyor, hem ahlaki olarak hem yaşantı olarak. Çünkü biz ne bırakırsak geleceğimize, onlar da ona kıymet ve değer verir. Yaşantılarında önemli bir yer tutar. Bununla alakalı güzel bir kıssayı paylaşmak istiyorum. Vakti zamanında New York' ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. İçlerinden biri Kızılderili asıllıdır. Yolda yürürken Kızılderili, onca insan gürültüsü, siren sesleri, yoldaki iş makinalarının çıkardığı gürültü ve kornalar arasında "Kulağıma bir cırcır böceği sesi geldi. Onu arayacağım" der. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında cırcır böceği aramasına gülerler. Kızılderili'ye "Sen üşüttün" derler ve yollarına devam ederler. İçlerinden bir tanesi inanmasa da, Kızılderili'yi yalnız bırakmamak için onunla kalır. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da peşinden.. Az sonra gökdelenlerin gölgesindeki bir tutam yeşilliğin ortasında bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderili'ye "Senin insanüstü güçlerin mi var, bu sesi nasıl duydun?" diye sorar. Kızılderili "Bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya lüzum yok" der... "Gel benimle, sana göstereyim..." Kalabalık bir kaldırıma gelirler. Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırıma atar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, ceplerinden para düşürüp düşürmediklerini kontrol eder. Kızılderili arkadaşına döner. "Mühim olan, neye kıymet verdiğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin!." Kalın sağlıcakla…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.