Konya
°C
Yeni Meram
30.12.2015 00:49

Sosyal zaaflarımız..

Sosyal zaaflarımız.. - Mustafa Afşin - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
30.12.2015 00:49
0
1976
ABONE OL
İnsan, dünyanın şartlarına göre yaşayabilecek bir şekilde yaratılmıştır. En güzel bir yaratılışa sahip olan insan, doğru tercihlerine göre en şerefli bir varlık olabileceği gibi, yanlış tercihlerinin sonucu da bunun aksi bir duruma düşebilme potansiyeline sahiptir. Genel bir anlamda ifade edecek olursak, insanın dünya hayatı bu iki nokta arasında şekillenmektedir. İnsan, kendisini keşfedip değerini kavradığında şerefli bir hayatın adayı olur. Böyle adaylardan meydana gelen bir dünya hayatı, anlamını bulan ve bu anlama göre şekillenen bir dünya hayatı olacaktır. Aksi olduğunda ise, insan olma ve insanca yaşama özelliklerinden soyutlanmış varlıklar ordusunun, zulmüne sahne olan bir dünya hayatı olacaktır. İnsan, kendisini ne kadar tanıyor? Onu şerefli veya aksi bir dereceye düşürebilecek özelliklerini ne kadar biliyor? Eskilerin deyimiyle “kişi kendini bilmek kadar arif olmaz” veya Yunus’un ifadesiyle “ilim kendin bilmektir” v.s gibi sözlerle, insanın kendisini mutlaka tanıması gerektiği düşüncesine vurgu yapılmaktadır. Çünkü, kişinin kendisini tanıması, onu Allah’ı tanımaya yönlendirecektir. “Kendini bilen, Allah’ı bilir.” sözü bize bu gerçeği ifade etmektedir. Mükemmel bir yaratılışa sahip olan insanın hiç zaafları yok mudur? Elbette vardır. Çünkü insan, iyiye de kötüye de meyilli olan bir varlıktır. Dolayısıyla iyi de kötü de, insan içindir. İşte burada karşımıza “sınav bilinci” çıkmaktadır. Bu iyi ve kötü, insanın sahip olduğu iradesiyle, aklıyla tercih edebileceği bir durumdur. İradesi ve aklıyla yapacağı bu tercihler, sonuç itibariyle insanın değerini ortaya çıkaracaktır. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayetlerde insanın yaratılışında varolan zaaflarından, özelliklerinden bahsedilir. Gerek tarih içinde gerekse günümüzde psikologlar, filozoflar, sosyologlar da insanın bu özelliklerini çeşitli deney ve gözlemlerle ortaya koymuşlardır. Her ne kadar kişilerin sahip oldukları zaaflar, öncelikle kendilerini ilgilendiriyor olsa da, zamanla bunlar tüm insanları etkileyebilecek sosyal zaaflara dönüşebilme özelliğine sahiptir. Bu düşünceyle günümüz toplumlarını ilgilendiren, günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız ve toplum hayatımıza olumsuz katkıları olan sosyal zaaflarımızdan, birkaçını sizlerle paylaşmanın uygun olacağını düşünüyorum. İnsan tek başına yaşayan bir varlık değildir. O daima bir topluluk içinde yaşayan ve zorunlu sosyal birlikteliğe sahip olan bir varlıktır. Diğer kişilerle ilişkide bulunur. İnsan yaşadığı topluma bağlanmakta, onun bütün kural ve değerleri kendisini etkilemektedir. Dinini, dilini, giyimini, estetik anlayışını, ahlâk kurallarını, zevklerini büyük oranda içinde yaşadığı toplumun, kural ve değerleri tayin etmektedir. Adeta İnsan, içinde yaşadığı toplumun damgasını taşır. Toplum içinde yaşamak zorunda olan insanoğlunun sosyal zaaflarına bir bakalım: Kibir, yalan, fesat, fitne, haset, riya, kabalık, gıybet, ayıp arama vs. Bu liste daha da uzatılabilir. Sosyal zaaflarımız olarak ifade etmeye çalıştığımız bu davranış şekillerinin dışında, elbette daha farklı olanları da vardır. Genellikle günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız, zaman zaman yapılan bu şekil davranışlardan dolayı kırgınlıkların, dargınlıkların yaşandığı, sonuç itibariyle güvensizlik ortamının arttığına şahit oluyoruz. Psiko-sosyal boyutlu olan zaaflar, genellikle toplumdan ve onun kötü ortamından insana bulaşır. Toplumun değer yargıları, iyiye doğru yönlendirilmediği sürece, ferdi ıslah etmek çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Kötü görülen zaafların tedavisi konusunda önerilen davranış tarzı, her birinin zıddı olan tutum ve davranışları alışkanlık haline getirmektir. Ancak bu zaafların, kişiden kişiye değişiklik arzetttiğini de gözden uzak tutmamak lâzımdır. Bu tür zaafların yoğun bir şekilde yaşandığı toplumlarda, kişiler genelde kişilerle ilgilenirler. Sohbetler, yazılar, davranışlar genellikle kişilikler üzerinde yoğunlaşır. Bu şekildeki davranışlar da, ister istemez insanları başkalarının sahip olduğu değerler, daha fazla ilgilendirir hale gelir. Bunlardan kurtulmanın belki de en sağlıklı yolu, kişiler yerine, olaylara ve düşüncelere yönelmek olmalıdır. Mutlu günler…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.