Sosyal medya şövalyeleri!

Sosyal medya günlük hayatımızın neredeyse olmazsa olmaz bir parçası haline geldi. Bir günümüzü bile sosyal ağlara girmeden geçiremiyoruz. Yaşımız, işimiz, konumumuz ne olursa olsun hepimizin en büyük ilgi alanı. Tabi bu kadar bağımlı olunca da hayatımızı, ilişkilerimizi sosyal medya üzerinde yaşar olduk. Bir günde ünlü olup, milyonlarca tık alıp, yine bir günde insanların gözünden düşebiliyoruz. Aşklarımızı, hayatımız, ailemiz, arkadaşlarımız ve işimizi hep bu ağlar üzerinden yönetiyoruz. Yanlış anlaşılmasın, sosyal medya sanıldığı kadar kötü bir mecra değil aslında Birçoğumuzun hayatını kolaylaştırıyor. Özellikle iletişim konusunda hayati önem taşıyor. Günümüzde -asla sana ulaşamadım- gibi bir yalanın geçerli olacağını düşünemiyorum. Eğer birine ulaşmak istersek emin olun bunun onlarca yöntemi var. Evet, tüm güzelliklerinin yanında tabi ki olumsuzluklarını söylemeden geçemeyiz. Öyle ki bazen yaptığımız işleri sadece sosyal medyada beğeni almak için yapıyoruz. Sürekli bir gösteriş içerisindeyiz. Yediğimiz yemeği, giydiğimiz kıyafeti, gezdiğimiz yerleri göstermeye bayılıyoruz. Tüm bunları yaparken de oluşabilecek herhangi bir olumsuzluğu düşünmüyoruz. Yapılan bir hizmeti sırf daha fazla tık alabilmek, kendimizi daha fazla kişiye ulaştırabilmek için yaptığımız için de eleştirilerden bir türlü kurtulamıyoruz. Vatandaş, ulaşım konusunda sıkıntı yaşıyor, sokaklar yeterince temizlenmiyor, yada birçok genç işsiz buna çözüm bulunması gerekiyor ancak bizim derdimiz yaptığımız çiçek, böceği daha fazla kişiye beğendirip tık almak oluyor. Bu durum sadece Konya için geçerli değil sevgili okurlar. Maalesef ülke olarak gösteriş meraklısı olduk. Her zaman kendimizden üst seviyede olan kişileri görür olduk. Sosyal medyada bir kişinin durumuna üzülürken, yanı başımızda bizlere ihtiyacı olan insanları göremez olduk. Klavye başında mangalda kül bırakmayız, ama iş gerçek hayata gelince herkes saklanacak yer arar. Bu durumun nasıl önüne geçeriz bilemem ama hepimizin şöyle bir düşünüp ‘ben ne yapıyorum’ demesi gerek. Çünkü hayat sanalda değil gerçekte yaşanıyor.