Siyasi Hareketlilik

Kıymetli hemşehrilerim, Bugünkü konumuzu siyasi gündemin bir parçasını oluşturan Sayın Davutoğlu ve Sayın İnce'ye ayırdık. Hemşehrimiz, AK Parti iktidarının 26. dönem Başbakanı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu Bey, geçen hafta içerisinde partisinin genel merkezinde İngiliz haber ajansı Reuters'a kritik açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin özellikle Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile iyi bir diplomatik performans sergileyemediğini söyleyen Davutoğlu, devletlerin problemlerini bir manada oturup konuşarak çözmeleri gerektiğini vurguladı. Her iki tarafın diplomatik endişelerinin dikkate alınmasının esas olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, Doğu Akdeniz'deki diplomatik süreci devletin iyi yönetemediğini vurguladı. Sayın Davutoğlu, erken seçime karar verecek olan Sayın Cumhurbaşkanının mecliste MHP'nin milletvekilleriyle birlikte çoğunluğa sahip olduğunu, daha normal süresine 3 yıl olan bir genel seçimi şu aşamada uygulanabilir görmediğini iletti. Eleştirisinde performansımızın kötü olduğunu ve Türkiye'nin kaybet- kaybet politikası uyguladığını söyledi. Konuşmasının bir bölümünde ise kimse Türkiye'yi köşeye sıkıştıramaz, kara sınırlarına hapsedemez ve zorla bir şey yaptıramaz, dedi. Doğu Akdeniz, Mısır ve Libya'ya açılım birilerinin yarasına dokunmuş olmalı ki her taraftan Türkiye'nin aleyhine tepkiler gelmeye başladı. Daha önce biz bu siyasi filmi yaşamıştık. En son Hollanda seçimlerinde görüldü. Türkiye düşmanlığı yaşlanmış Avrupa'da prim yapıyor. Ülke içinde itibarını ve desteğini kaybeden Fransa Cumhurbaşkanı Macron ne yaptığını bilmez uygulamalar içerisinde; seçimi kotarmak ve itibarını düzeltmek adına ortak tatbikatlar, Türkiye aleyhine AB'nin kışkırtılması, her şey var maalesef. Neymiş, AB kendi cılız üyesi olan Yunanistan'a destek vermekle mükellefmiş! Bırakın bu boş lafları. Sözde medeni batı menfaati olmadığı bir yerde bulunmaz. Zaten kapitalist zihniyet de bunu gerektirir. Doğu Akdeniz'de kopartılmaya çalışılan bu fırtınanın altındaki gerçekler belli, ileride göreceğiz. Bu fırtınanın sebebi Akdeniz'de -bilemiyoruz ancak- yer altı zenginliklerinin bulunması olabilir mi? Gerçi bizdeki ana ve yavru muhalefetin bu konulardaki söylemleri hep aynı: “Ne işimiz var oralarda?” Fikir ve ideoloji aynı. Devlet Sümerbank türü fabrika kuracak, herkes orada maaşlı eleman olacak. Suya sabuna dokunmadan yaşanacak. Hatta inanın, bu zihniyet iktidar olmayı da istemez. İsteseydi, istekli olsaydı proje ve fikir üretseydi, iktidar ya da iktidar adayı olurdu. Halktan aldığı desteği artırır ve iktidara namzet olurlardı. Halbuki her yıl vatandaşın destekleri azalmakta. “Ne işimiz var oralarda?” zihniyetini bırakarak, dünyanın her yerinde söz sahibi ve düşünceleri itibar gören bir ülke olmak durumundayız ve zorundayız. Bildiğiniz gibi CHP Yalova Milletvekili Sayın Milletvekili Muharrem İnce, Sivas Kongresinin yıl dönümünde sanki 2. bir çıkarma yapmak istedi. İtibar gördü mü, tuttu mu? Katılımcıları gördük. Bu hareketin tutmayacağını bilen Sayın Kılıçdaroğlu da, “Sayın İnce'nin CHP üyeliğinden çıkarılması söz konusu değil” dedi. Yani Sayın İnce'nin gücünün olmadığını biliyor. Onu yüceltmemek adına gündemine dahi almıyor. Önceden de ifade etmiştim: Sayın İnce, 2018'de CHP'nin cumhurbaşkanlığını alma ihtimali olsaydı sizi aday göstermezdi. Kaldı ki, 2018 yılına göre cumhurbaşkanlığı seçimine daha iddialı giren bir CHP ve Millet İttifakı, sizi aday göstermez. Sayın İnce'nin bir avuç kişinin önündeki söylemleri şu aşamada çok da önemli değil. Sizin bir partiniz olacak ve o partinin Yalova milletvekili olacaksınız, partinizin inisiyatifi olmadan ferdi ve fevri hareket ederek, şu pandemi sürecinde miting yapmaya çalışacaksınız! Şunu kabul etmekte fayda var, CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu kendi ekibini kurdu. Sayın İnce, gittiğiniz yerlerdeki CHP teşkilatlarının ve gönüllülerinin sizin toplantılarınıza katılımlarını bekliyor musunuz? Sayın Kılıçdaroğlu'nun tavrı teşkilatları yönlendirir. Partiniz size şimdiye kadar çok yüksek değerler verdi. Cumhurbaşkanı adayı dahi yaptılar. Geçmişte yapılanları görerek tekrar bayrak açmak tutmadı gibi. Bakalım bundan sonraki toplantıları da göreceğiz. Sahi, Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı kim? Saygılarımla...