Eski Çevre Bakanımız Sayın OSMAN PEPE’yi çok arıyoruz.
5199 sayılı yasayı çıkardı . Kör de olsa topal da olsa yine de sokak hayvanlarına bir parça nefes aldıracak kararlar vardı içinde.
Daha sonra Çever Bakanlığı ve içinde özenle çevre konularında yetiştirilmiş, mühendisler ve liyakat sahibi bürokratlar 2002 yılından sonra işlerine gelmedi.
Bu bakanlık yok edildi.
Ranta açılacak alanlar, ormanlar, ovalar, meralar, tarihi yerler, sit alanları, göller, dereler, ırmaklar, tarlalar talan edilmek için acımasız, vatansız, merhametsiz, ruhsuz, vatana , vatan toprağına ihanet etmeyi marifet sayan kişilere vermek için başka bakanlıklar kurulmalıydı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı altında toplanıldı.
Hayvanlar ise Orman ve su İşleri Bakanlığı’na devredildi.
O da olmadı !
Bu sefer hayvanlar Tarım Bakanlığı çatısı altında toplandı ve şimdi büyük bir kavram kargaşası yaşanıyor.
Cezayı biri verir, kontrolu biri yapar , herkes görevden kaçmak ve derneklerle karşı karşıya gelmemek için, topu birbirine, bazen de saha dışına atar !
Sonunda olanlar bu canlara olur.
Ama inanın şu son 15 yılda; çocuğa , hayvana, kadına uygulanan şiddet var ya ...! Bunu sessizce izleyenler, hiç hesap sormayanlar, sebep olup gurur duyanlar, İlahi adaletten korksunlar.
Bunların hesabı bir gün mutlaka sorulacak .
Bu bakanlık, başta İstanbul olmak üzere en yetkili ağızların da ifade ettiği gibi şehirleri talana başladı.
Ne kadar ağaçlıklı , koruluklu, yeşillik,alanlar varsa hepsi acımadan, yürekleri sızlamadan ve adı da Çevre ve Orman Bakanlığı olan bakanlığın gözünün içine baka baka kesildi. Zevksiz, mezar taşlarından farksız, şekilsiz binalarla şehirler nefes alamaz hale getirildi.
Dereler üzerine evler yapıldı, sonra da bu binalar neden çöküyor diye yayın yapanlar düşman ilan edildi.
Yağan yağmurlar şehirleri bastı, seller dükkanları, evleri, arabaları aldı götürdü.
Tarlalar kurudu, bostanlar sebze vermez oldu.
ZİRAAT BİTTİ. ATATÜRK DÜŞMANLIĞI İLE ‘ KÖYLÜ BU MİLLETİN EFENDİSİ’ DEDİĞİ İÇİN KÖYLÜ ÜRÜNSÜZ, TOHUMSUZ, HAYVANSIZ, GÜÇSÜZ BIRAKILDI.
Köylüye destek için açılan Atatürk ‘ün açtığı tüm kurumlar , kapatıldı.
Acısı daha da fazla çekilecek.
Hesap sormasını bilmezsen, aşına , ekmeğine göz koyanlar ; ne sana ,ne doğaya, ne de hayvanlara acımaz.
Seydişehir Belediye Başkanına defalarca 5199 sayılı yasaya göre dağın eteğine , etrafını tel örgüyle çevirip, içine hayvanları doldurup ,Alın size barınak !’ diyemezsiniz, dedik!
Barınak kuralları vardır. Kendilerine bu kuralları anlattık.
Bir barınakta , işçiler, yemek deposu, bir veteriner hekim, yaz sıcağından, kış soğuğundan koruyacak yerleşme alanları, yavrular, anneler, yavrulu anneler, hamileler için ayrı yerler, kısırlaştırma için içinde ameliyat masası, ultrasonu, ilaçları ve ayılana kadar sessiz canların tutulacağı steril odalar , gezinti alanları, temiz yemlik ve suluklar , yeterli işçi olmalı dedik. Bunun olmadığı yerler bu günahsızların toplandığı itlaf yerleridir, dedik.
Anlamadılar, anlamaya niyetleri yok! Seçimi de kazandılar ya ...! Tamam ellerinden geleni yapar bu canları yok etmeye bakarlar.
Seydişehir çöplüğü yavru , yaralı, hasta köpek dolu . Günlerdir, barınak diye yaptıkları itlaf yerinde su yok !
PEKİ BU KONUDA KONYA VALİLİĞİNCE YETKİLİ KILINAN KAYMAKAMLIK NE YAPIYOR?
KOSKOCA BİR HİÇ!
Gelelim Doğanhisar Belediyesi ‘ne .
Doğanhisar ilçemizde doğa sever , merhametli bir kaymakamımız vardı .
Gönüllü üyemiz Sayın Rukiye Bağcı ‘ya bizimle birlikte çok yardımcı oldu.
Beni aradı ve beslenme odağı yaptırırsam , bunları belediye zabıtası ile tesbit ettiğimiz yerlere oturtacağını ve gönüllülerin buralarda bu canları beslemelerine yardımcı olacağını iletti.
Konya Büyükşehir Belediyesi Levazım Daire Başkanı Sayın Selami Uğur’un oluru ile 4 tane beslenme odağı yapıldı, Doğanhisar’a gönderildi ve yerlerine yerleştirildi.
Yeni Başkan bu odaklardan ne istedi de söktü?
O odaklar kirli ise arazöz gönderip, içlerini temizletemedi de söküp nereye bıraktı?
Buralara mama bırakan , ve mama aramaya gelen bu badem gözlülerden ne istedi?
Bu odakları dernek yaptırdı . Sayın başkan, çok beğenmiş ise aynısını yaptırır ve beğendiği yerlere bırakır.
Ayrıca bu sahipsiz canları barınak olmadan , kısırlaşma olmadan , işçisi, yukarıda saydığım ayrıntılar yapılmadan toplanamaz! Sürekli veteriner hekim ve işçiler olmadan bu canlar esir kampı gibi kapatılamaz!
Sayın Başkanımızdan bu odakları yerlerine sabitlemesini bekliyoruz.
Ayrıca Sayın Kaymakam; Konya Valimizin ve BAKANLARIMIZIN VEKİLİ OLARAK BÖYLE BİR HAKSIZLIĞIN TAKİPÇİSİ, OLMAK ZORUNDADIR.
Daha önce yapılan yardımları sürekli kılmasını ve bu canlara bakan gönüllülere yardımcı olunmasını bekliyoruz.
Dünya sadece oy verenlere hizmet için var olmamıştır.
Bu Dünya tüm canlılarla ortak olarak kullanılacak ve bu canların da Yüce Tanrı’nın bizlere emaneti olduğu unutulmayacak.
Herkesi sözde değil, özde merhametli olmaya ve görevini eksiksiz yapmaya davet ediyoruz .