Konya
°C
Yeni Meram
04.02.2016 07:49

Sev, güzelleştir her şeyi

Sev, güzelleştir her şeyi - Mustafa Afşin - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
04.02.2016 07:49
0
5550
ABONE OL
Hz. Mevlana’nın çok güzel öğütlerinden bir tanesi de “Şefkat ve merhamette güneş gibi ol” sözüdür.   Şefkat etkisi, bebeklerin doğdukları andan itibaren kucağa alınmaya karşılık vermeleri ve başkalarını okşama yetisini kazanır kazanmaz sevgisini dile getirmeleri nedeniyle, doğuştan gelir. Soğuk ve mekanik davranışa maruz kalan çocuklar genellikle mutsuzluk, hatta acı çekme belirtileri gösterirler. Sevgi yetersizliği ile büyüyen çocuk aşağılık duygusuna sahip olur. Kendine güveni olmaz. Başkalarının yönlendirmesiyle hareket eder. Arkadaşlarının ve çevresindeki kişilerin sevgisini kazanabilmek için suç da olsa her davranışı yapmaya hazırdır. İçedönüklük ve saldırganlık gibi olumsuz davranışlar gösterir.   Şefkat ve merhamet, insanlara karşı koşulsuz sevgi beslemekten geçer, bu sevgi evrenseldir, ırk, din, dil ayrımı yapmadan tüm insanları kapsar. Gerçek sevgi  “Her Şeye Rağmen” rağmen sevgisidir. Koşullar, beklentiler ile sınırlamadan, karşılık beklemeden sunulan sevgi asıl saf sevgiyi temsil eder. Bu tür sevgi ile yaklaşılan her durum ve olay muhakkak kendisini olumlu olarak hayata yansıtır. Şefkat ve merhamet ancak bu koşulsuz sevgi söz konusu olduğunda kendini ortaya koyar. Bunun haricindeki sevgi adına yapılan her şey yarım ve sakattır diyebiliriz.   Toplumda sevgi tek başına yeterli değildir. Sevginin yanında insanlar birbirine saygı da göstermelidir. İnsanlar birbirlerini severse her zaman diğerlerine yardım etmek ister. Bu sayede birinin bir sıkıntısı olduğu zaman bütün toplum o kişiye yardım eder. O kişinin acısını paylaşır ve sıkıntısını azaltır.   Saygı ve sevginin bir arada bulunduğu toplumlar uzun ömürlü olur ve hiçbir zaman kargaşa içine düşmez. O toplumda saygı ve sevgi ne zaman kaybolur ise o zaman o toplum çöker.   Saygıyı ve sevgiyi insanlar çocuk yaşta öğrenir. Büyüdükçe de geliştirir bu yüzden çocukların eğitimi ailede başlar. Ailede bir çocuğa insanlara karşı sevgi duyması öğretildiyse bu çocuk hayatı boyunca insanlara sevgiyle ve saygılı davranır. Fakat ailede çocuğa iyi bir eğitim verilmediyse bu çocuk hiçbir zaman insanlara sevgi duyamaz. Ayrıca çocuk annesinden, babasından yakın ve uzak çevresinden ilgi ve sevgi bekler. Beklentisine karşılık bulursa onlara duyduğu güven artar, bulamazsa azalır.   İnsanın mutlu olabilmesi için sevgi dolu mutlu bir ortamda yetişmesi gerekir. Nitekim aile içinde sevgi gören bir çocuk topluma da sevgi verir. Toplumda sevgi insanlar arasında barışı sağlar. İnsanlar birbirlerine sevgi ve saygı duyarsa birbirlerinin hakkını da gözetir. Bu da insanların birbirleriyle uyum içinde yaşamasını sağlar. O toplum gelişir ve ilerler. Diğer toplumlarda daha üstün bir durum kazanır.   Sevginin gücünü anlatan bir hikâye ile sözümüzü tamamlayalım.   “Bir gün kapı çalınmış, evin hanımı kapıyı açtığında ve ak saçlı, aksakallı 3 adamı karşısında görmüş. Adamlardan birisi evin beyinin içerde olup olmadığını sormuş. Kadın olmadığını söyleyince, onlar da evin erkeği yoksa biz eve giremeyiz demişler ve akşamın olmasını beklemişler. Akşam olduğunda kadın kapıyı açmış ve onları içeri davet etmiş. Onlardan birisi kadına; ‘Eşine söyle bizim birimiz sevgi, birimiz başarı, diğerimiz ise zenginliğiz. Bizden birini seçin, o içeri girsin’ demiş. Kadın da durumu eşine anlatmış. Eşi başarıyı alalım, kadın ise zenginliği alalım demiş, o esnada onları dinleyen küçük kızları ise neden sevgiyi almıyoruz, sevgiyi alalım demiş ve onu almaya karar vermişler. Kadın kapıyı açıp sevgiyi içeri davet etmiş, sevgi içeri yönelirken peşinden başarı ve zenginlik de eve yönelmişler. Kadın ben sadece sevgiyi çağırmıştım demiş. Bunun üzerine içlerinden birisi eğer, başarı ya da zenginliği isteseydiniz sadece istediğiniz girecekti. Fakat siz sevgiyi istediniz ve sevginin olduğu yerde başarı ve zenginlik de mutlaka bulunur demiş.”   Mutlu günler.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.