SESSİZ OLUN TÜRKLER ÖLÜYOR!

Ölüyoruz… Öldürülüyoruz… Peki, kimler öldürüyor? Hepinizin yakından bildiği SURİYELİ MUHACİR kardeşler! Toplumun kriminal vakası haline gelen Suriyelilerin yaşattığı bir vahşetten bahsetmek istiyorum sizlere. Çoğunuz sosyal medya aracılığı ile duydunuz çoğunuz da duymadı bile… Malumunuz Türkiye’de basın ve gazeteciliğin geldiği nokta itibari ile bu haberde ıskalandı haliyle… Bundan tam 1 ay önce bıçaklanan bir TÜRK gencini anlatacağım duyanlara duymayanlara... Necati Bağcı… 35 kişilik Suriyeli grup tarafından boğazından bıçaklanarak ağır yaralanmıştı. 1 ay yaşam mücadelesi verdi. Sonuç; artık aramızda değil. Sizde artık benim gibi bıçak kemiğine dayananlardansınız beni anlayacağınızı umut ediyorum. Bu nasıl bir arsızlıktır, nasıl bir hadsizliktir! Ülkesi için savaşmayı kendine eza sayanların, vatani görevini paşa paşa yapan yiğidin toprağında, canına kastedecek kadar ne yaşadılar da bu infazı gerçekleştirdiler… Suriyeli meselesi artık herkesi sıkmaya başladı. Bu olay sadece Gaziantep’in yaşadığı bir olay değil. Bu acı hepimizin acısı. Ne eksik ne de fazla. Rahatsızız, rahatsız. Bunu popülist siyasi yaklaşımınızın parçası yapmaya lüzum yok ki! Bunun için önce Türk Milletine yaranmak önem atfeder. Eğer ki bunu bir Türk genci yapsaydı emin olun üzerimize yapışacak etiket neydi biliyor musunuz? Irkçı ve kafatasçı olacaktık. Eline mikrofonu alanın her ağzına geleni söylediği ana yurdumuzda kifayetsiz hakaretlere maruz kalacaktık. Herkes mi yanlış, yoksa bunun aksini iddia edenler mi çok doğru, tartışılır. Bu durum iktidarından, muhalefetini destekleyen kitle nezdinde aynı sonucu getirmektedir. Toplumda kırılma en çok bu noktada oluyor. Ama ne yazık ki bu durum bir haber niteliği taşımamaktadır. Medya bu noktada ıskalama tekniği ile kulak arkası ediyor, canı isterse topluma bunu servis ediyor. Gerisini siz biliyorsunuz zaten. Bir toplumda basın neden vardır? Bunun cevabı çok basit, kolaylıkla verilir. Ama görüyoruz ki basın toplumun gerçeğinden ziyade olmayanı anlatmayı tercih ediyor. Burada tüm basını zan altında bırakmak istiyorum. Biliyorum ki bu noktada direnen bir avuç gazeteci hala var. Bugün onların yarattığı ifade özgürlüğü çerçevesinde yazıyorum bende. Yapılan anketlere bakılınca da Suriyeli muhacirler bunun başında gelmekte. Eskiden toplumsal sorunların başında devletin ve milletin tek sorunu terördü. Bu konuda Yeniçağ yazarlarından Selcan Taşçı Hamşioğlu’nun yazısını okumanızı tavsiye ederim. Linkini buraya bırakıyorum. Giriş cümlesinde ne demek istediğini hemen kavrarsınız zaten. (https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hadi-halledin-simdi-50522yy.htm) Araştırma şirketi PİAR’ın yaptığı anket sonuçları da aynı şeyleri söylüyor. İlk sırayı ekonomik sıkıntılar, ikinci sırada işsizlik ve son olarak hepimizin bildiği SURİYELİLER… Onlarda da aynı tablo nüksetmiş. Şaşırdım mı peki? Asla… Gün içinde birçok insanla konuşunca da bunu doğruluyorsunuz. Seçim sonuçlarında istediği veriyi almak için anket yaptırıp ona göre yol alanlar, acaba bu anket sonuçlarına göre de insanlığı düşünüp vicdanına su serper mi? İnsanların geleceği her şeyden fazla önem atfedecekse buraya dikkat edilmeli. Bu bizim önceliğimizdir. Toplumda ki kutuplaşmanın kırılması gerekiyor. Bunun için öncelik Suriyeli muhacirlerden olmalıdır. Kim ister ki yüküne yük binsin? Evet, bizler vicdanı ve merhameti yüksek bir ceddin torunuyuz. Bundan kimsenin şüphesi yok. Ama öncelik her zaman canım canım kendi canım olmalıdır. Necati Bağcı olayında ne acı ki hiçbir yerde emaresine ulaşılmıyor. Sahip çıkanlara bakıyorum, az biraz da olsa yalnız olmadığımı hissediyorum. Biraz kırsak kabuklarımızı birbirimizi daha iyi anlayacağız. Venezuela için canına dişine takıp yanındayız Maduro diyenler biraz da buraya kasalım, korkmayın kaybetmeyiz. Korktukça tutsak ediliyoruz, farkında mısınız? Milli birlik ve beraberlik var bizim genlerimizde. Milli mücadele de, Çanakkale’ de Türk’ü ezdirmeyen, Yunanı denize döken. Bugünler de onu harekete geçirmenin yeri ve zamanı. Eğer hala yerinde, kaybetmediysek buraya da lazım ondan. Bunu sadece birilerinin maşası olmak için değil de bizden olanlar için kullanalım. O zaman kaybettiğimiz delikanlıya da bir faydamız dokunur. Ne güzel özetlemişti ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Bir Türk Dünyaya Bedeldir” diyerek… Bu sözün şerefine nail olmak için sahip çıkın bizden olana. O zaman unuttuklarımızı hatırlar, bir nebze de olsa vicdana su serperiz. Şimdi ben buradan seni yad ediyorum Necati Bağcı; Tinin şad mekanın uçmağ olsun…