Şeker Fabrikaları binlerce kişiye istihdam sağlıyor

CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş, şeker fabrikalarının özelleştirmesine karşı olduklarını belirterek, “Ülkesini seven ve çocuklarının geleceğini düşünen tüm Konyalıları ‘şeker fabrikaları satılamaz’ demeye çağırıyoruz” dedi CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Konya İl Başkanı Barış Bektaş düzenlediği basın toplantısında şeker fabrikalarının özelleştirmesine karşı olduklarını söyledi. Bektaş, “Tarımın sanayi ile entegrasyonunda en başarılı örneklerden biri olan şeker sanayi, ilk olarak 1926’da Alpullu Şeker Fabrikasının kurulması ile başlamış olup genç Cumhuriyet’in tarım ve sanayi hamlesinin de adeta sembolü haline gelmiştir. Şu anda Türkiye’de üretimde olan 33 şeker fabrikasının 25’i devlete ait olup, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (TÜRKŞEKER) kapsamındadır. Daha önce yapılmak istenen özelleştirme girişimleri yargı kararlarıyla iptal edilmesine karşın, bu fabrikalardan 14’ü özelleştirilmek amacıyla Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca ihaleye çıkarıldı. Üretim büyüklüğü bakımından Dünya’nın en büyük şeker şirketleri arasında 14’üncü sırada yer alan TÜRKŞEKER, özelleştirme kapsamında olması sebebiyle son 15 yıldır, rekabet gücü ve verimlilik açısından baskı altına alınarak, rakiplerine yetişmesine engel olunmuştur. Bu kapsamda 2003 yılında pancar eken çiftçi sayısı 460 binden 2016 yılında 105 bine gerilemiş, tarlalar boşalmış ve tarım dışı amaçla arazi kullanımları artmıştır. Şeker sanayi üzerinde uygulanan bütün olumsuz hükümet politikalarına rağmen, TÜRKŞEKER’e ait fabrikalar kâr etmeye devam etmektedir. Oysaki şeker sanayi bilançoda kar da etse zarar da etse ekonomiye katkısı tartışmasızdır. Durmaksızın millilik ve yerlilikten bahsederek kendilerine muhalif olan herkesi gayrı milli ilan edenlerin şeker sanayini özelleştirme adı altında yok etmesini milletimizin takdirine bırakıyoruz” dedi. GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DESTEKLENİYOR Şeker pancarından şeker üretiminin tüm gelişmiş ülkelerde desteklendiğini kaydeden Betaş, “Şükür pancarı üretildiği alanlarda diğer ürünlere göre en az dört kat daha fazla katma değer sağlayan, istihdam sorununa çözüm olabilecek en önemli ürünlerden biridir. Çapa ve hasat döneminde 250 bin tarım işçisi ve az topraklı çiftçiler ile işsizlere 100 gün süreyle iş imkânı sağlamaktadır. Kırsal kesimde buğdaya göre 18 kat, ayçiçeğine göre ise 4,4 kat fazla istihdam sağlar. Ülkemizde pancar şekeri sanayimiz yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır. Fabrikaları modernize etmeyerek, zarar etmesi için elinden geleni yapanların şeker pancarının ülkeye katkısını görebildiklerini sanmıyoruz. Bu özelleştirme ile zaten sınırlı alanda üretebilen bir ülkenin sanayi ile bütünleşmiş en büyük tarım üretimini ortadan kaldırdıklarını görmüyorlar mı? Özelleştirilme kapsamındaki şeker fabrikaları arasında yer alan Ilgın Şeker Fabrikası'nın 2017-2018 Pancar Alım ve Pancar İşleme Kampanyası'nda 33 milyon lira kâr elde ederek, ödüle lâyık görüldüğü neden gizleniyor? Ilgın Şeker Fabrikası bulunduğu yer itibariyle, 8 ilçe, 200’e yakın köy ve mahalleye sağladığı katkı, bölgedeki hayvancılıkla uğraşan halka sunduğu imkânlar neden görmezden geliniyor? AKP hükümeti Et Balık Kurumunu, SEKA’yı, Seydişehir Aliminyum’u, hatta Türk Telekom’u Türkiye Cumhuriyeti Bankalarından kullanılan kredilerle peşkeş çekerken ne tür bir katma değer yarattı? İstihdam arttı da bizim mi haberimiz olmadı? Çoğu özelleştirmeler sonucu fabrikalar kapatılıp arsaları inşaat sektörüne açıldı, rant için kullanıldı. Cumhuriyet Halk Partisi, 26-27 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleştirdiği “Turhal Buluşması” sonunda hazırladığı “Şekerpancarı Raporu” ile şekere ve şekerpancarına sahip çıkmış ve bugünler için uyarmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Cumhuriyet devrimlerinin yayılmasında, Türkiye’de sanayinin gelişmesinde çok önemli bir yer tutan şekerpancarı üretiminde ısrar edilecektir. İstihdamdaki önemi ve hayvancılıkta direkt üretim ve verim artışı sağlayan melas ve pancar küspesi için “üretim planlaması” ile verimsiz bölgelerde şekerpancarı üretimi bölgesel destekleme politikaları ile kendiliğinden sınırlandırılacak olduğundan kotaların etkisi azalacaktır. NBŞ kotası beslenmede değil, kontrollü olarak ilaç ve kimya sanayine kullandırılacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında kota mutlaka AB ülkeleri seviyesine çekilecektir. CHP iktidarında nasıl ki haşhaş yasağı baskısına boyun eğilmemişse örtülü şeker pancarı yasağına da boyun eğilmeyecektir. Ülkenin diğer stratejik sanayileri (liman, maden, petrol, haberleşme, vb) gibi, şeker sanayiinin de, emperyalist ülkelerin ahtapot kollarından biri olan endüstriyel tatlandırıcılara kurban edilmemelidir. Türkiye’de üreten çiftçimizin ve emekçi işçimizin yanındayız. Pazar günü 18 Mart, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda şehit olanlar bu ülke emperyalistlere parsel parsel satılsın diye mi şehit oldular? Hiç mi vicdanlar sızlamaz? Bizim için, Cumhuriyet Halk Partisi için Türk Halkı’nın emeği, sağlığı ve çocuklarımızın geleceği, emperyalistlerin kazanacaklarından daha kıymetlidir” diye konuştu. TÜM KONYALILARA SESLENDİ Bektaş, “Satıldıktan sonra bu fabrikaların 1 ila 5 yıl içerisinde hammadde alımlarını azaltıp, üretimi düşürerek önemli bir toplumsal tehlikeye yol açabileceği gerçeği, göz ardı edilmemelidir. Tarlasında pancar yetiştiremeyen çiftçinin bir süre sonra azalan geliri, artan borçlarını karşılayamayacak, belki de topraklarını satarak, büyükşehirlere göç edeceklerdir. Çoğunun bir ayağı, köyünde olduğu halde gelecekte, köyü ve toprağı ile teması kesildiğinde, şehirlerde işsizlik yükünü de artıracaklardır. Sağlık alanındaki Nişasta bazlı şekerin getireceği zararları tartışmak dahi istemiyoruz. Ancak lanse edildiği gibi bu bir sağlık sorunu değil milli üretim ve ekonomiyi ilgilendiren bir sorundur. Yüzde 70’i yabancıların elinde olan NBŞ’lerle önce milli ekonomi çökertilecek akabinde Türk halkının sağlığı yok edilecektir. Sağlığın yok edilmesi tali yani yerli ekonominin yok edilmesinin peşi sıra gelecek bir sonuçtur. Tüketim toplumu haline getirilen, etin, sütün samanın ve teknolojik ürünlerin kısaca her şeyin ithal edildiği bir ülke haline gelmişken üretim halinde olduğumuz ve yüzde 100 elimizde olan şeker sanayine önce kotalar koyduk ve şimdi de fabrikaları 5 yıl sonra kapatılacak şekilde özelleştirme yapıyoruz. Bu akıl tutulması özelleştirmenin izahını yapmak zahmetine dahi girmiyorlar. Çünkü bu özelleştirmenin bina satmak olamadığını bir sektörü, üretim alışkanlığını bitirmek olduğunu iktidar sahipleri ve emperyal işbirlikçileri biliyorlar. Cargill gibi çok uluslu firmaların karından daha önemli olan Türk halkının ekonomisi, üretim yeteneği ve sağlığıdır diyoruz. Bu nedenle hangi siyasi görüşten olursa olsun ülkesini seven ve çocuklarının geleceğini düşünen tüm Konyalıları hep beraber şeker fabrikaları satılamaz demeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.