Konya
°C
Yeni Meram
21.10.2017 09:53

Şehitler Ölmez

Şehitler Ölmez - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
21.10.2017 09:53
20.10.2017 15:34
0
1795
ABONE OL
    Vatan senden hayat umar, Sen yaşarsan o canlanır. Vatan için ölmek de var, Fakat borcun yaşamaktır.    (Tevfik Fikret) *** Terör yine dişini gösterdi. Daha önce vurguladığımız gibi analar yine ağlamaya, şehit cenazeleri yine gelmeye başladı;  “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”     Şehitleri binlerle ifade edilen bir Vatan’ın insanlarıyız. Her metrekaresi şehit kanlarıyla sulanmış cennet vatanımızın bekçisiniz, sonsuza değin bu böyle sürüp gidecek. Şehitin çoğulu “şüheda”dır. Yani, şehitler.     Şehit: Kutsal bir ülkü ve inanç, özellikle yurt için savaşırken ölen kimsedir. Şehit olmak:  Yurdu, ülküsü ya da inancı uğruna savaşırken ölmektir. Şehit etmek: Yurdu, inancı ya da ülküsü için savaşan birini öldürmek. Şehitlik (şahadet): Yüksek bir ülkü yolunda ölme, şehit olma. Şahadet etmek: Tanık olduğu olayla ilgili olarak gördüklerini, bildiklerini söylemektir. --- Şehit sözü edilince Hz. Peygambere ilişkin bir menkibeyi hep anımsar dururum; Henüz on yaşındaki Abdullah, babası savaşta şehit düşünce yetim kalmıştı. Baba acısını yüreğinde taşıyan küçük Abdullah gülmüyor, oynamıyor; oynayan çocuklara bakıp ağlıyordu! Hz. Muhammed onu gördü;  acıdı ve yanına yaklaşıp sordu; “Evladım sen niçin oynamıyorsun ?” Abdullah, başı yerde yanıt verdi; “Benim babam yok ki” “Kardeşlerin var mı?”    “Kardeşlerim de yok!”     Bu yanıtlar karşısında Hz. Peygamber de ağladı, sevgi ile başını okşayarak sordu; “Sen Hasan ve Hüseyin’e kardeş olmak ister misin?” Abdullah’ın gözleri parladı!  Başını kaldırıp baktı, şaşırdı. Sevinçle yanıtladı;    “İsterim ya Resulallah!” Tekrar sordular:    “Benim torunum olur musun?” “Evet, hem de çok isterim.” “Öyleyse sen benim torunumsun, haydi tut elimden bize gidelim!” Birlikte eve geldiler. Abdullah mutluydu, yetimliğini unutmuştu. Hane-i saadette yemeğini yedi, güzel bir elbise giydi ve oyun yerine koşarak geldi. Sevinçten yerinde duramıyor “Peygamberimizin torunuyum!” diyerek neşeyle hopluyordu. Diğerleri baktı ve gıpta ettiler; “Keşke biz de yetim olsaydık da senin kavuştuğun onura biz de kavuşsaydık!” ---Allahü teâlâdan, ihlâsla şehidlik isteyen, yatağında ölse de şehit olur. (Müslim)Şehid, ölüm acısı duymaz.  (Beyhekim)Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz. (Bakara, 2/154)  Dünya hayatını ahiret hayati karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Kim Allah yolunda çarpışır sonra öldürülür veya üstün gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz. (Nisa, 4/74)Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Onlar diri olup en yüce kattadırlar.. Allahın kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler." (Ali İmran, 3/169-170)"Eğer Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah’ın size lütfedeceği mağfiret ve rahmet onların biriktirdiklerinden daha hayırlıdır. Ölseniz de öldürülseniz de Allah huzurunda toplanacaksınız. (3/157-158) ---  Kutsal dinimizde en yüksek mertebelerden biri de “şehitliktir.” ■ “Tarihimiz şehit olma onuruyla yaşayan ve yaşatan insanlarla doludur. En çarpıcı örnekleri “Çanakkale ve Bedir Şehitleri”dir. İstiklâl Marşı şairimiz bu felsefeyi en güzel biçimde tarihe mal etmiştir: Çanakkale şehitleri için “Bedr’in Aslanları ancak bu kadar şanlı idi” diyerek milletimizin şehitlik anlayışını bayraklaştırmıştır. Vatan Şehitsiz Olmaz! Vatan Sevgisi İmandandır.”  
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.