Konya
°C
Yeni Meram

SEÇİMDEN SONRA

SEÇİMDEN SONRA-Ayşe Hilal Savran-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
03.04.2019 00:48
02.04.2019 16:49
0
7888
ABONE OL
Heyecanlı geçen seçim sonrası tatbiklediğimiz; neler oldu, nelerden ders çıkartılmalı, gelin bir göz atalım…   Çoğu yerde tablo oldukça değişkenlik gösterdi.   Buna etken olan sebeplere bakınca ekonomik dar boğaz aklımın bir ucunda duruyor. Çünkü ne demişti Rahmetli Demirel “Tencere her hükümeti sallar”. Demek istediği buydu geçmişe bakınca. Aslında sallanan kimse olmadı, çünkü kazanan nihayetinde yine millet oldu. Genel seçim kadar bu denli heyecan yaratmamalıydı belki de. Olaya bu perdeden bakınca ne demek istediğim daha net anlaşılır hepimiz nezdinde.   Bu seçimle topluma inince sosyolojik kırılmaların travmasının yaşandığı çok net bir şekilde anlaşılır. Bunun için seçim öncesi söylemlerin muhalefet ve iktidar nezdinde hangi noktaya geldiğini anlayabiliriz. Aslında bu süreç iki tarafa da bir uyarı niteliğindedir. Ders alınırsa ne ala, alınmazsa her zaman bu şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşabiliriz.   Bu sonuçlar başkanlık sisteminin ilk yerel seçimine aittir. Aynı zamanda bazı hususlarda bu sistemle nitelik kazanan ittifak olmanın her zaman olumlu sonuç doğurmayacağının da kanıtıdır. Bu noktada şapka çıkarılıp bir kez daha düşünülmelidir. Ya bir daha ki seçimlerde de bu yanıltıcı sonuçla karşı karşıya kalınırsa bu durum parlamenter sistemi yeniden gündeme getirir mi?   Bugünlerde en çok bu soru üzerinde durulmalı, çünkü ortaya çıkan bu tablo ile seçim sonucunu kişilere yıkmaktan ziyade tepeden tırnağa yapılan değişikliğin nedenini sorgulamalıdırlar. O zaman her şey daha çok yerine oturacaktır.   Bir şeyi de belirtelim ki bu seçimler artık halkın daha net okunması gerektiğini, her zaman aynı söylemlerin aynı sonucu doğurmaması gerektiğinin de kanıtıdır. Milletin her ferdine aynı duygu ve aynı hislerle sahip çıkmak daha çok kucaklayıcı olmanın da habercisidir.   Bunlar ne zaman basite indirgense en büyük kayıplar verilmekte. Bu noktada sağlam adım atılması gerekmektedir. Seçim öncesi olan üslup ne ise seçim sonrası da aynı tevazu gölgesinde olmalı.   Merak edilen husus bu şekilde kurulan ittifakların bir dahaki seçimlerde de devam edip etmeyeceğidir. Her parti kendi başarısından sorumlu ise ortaya çıkan başarısızlık kime yıkılacak ve bu süreç gelecekteki seçimlere nasıl yansıyacağıdır.   Bu seçimde en çok duyduğumuz şey karşılıklı şekilde partilerin birbirine olan ağır yüklenmesi idi. Başarısız olan ittifaklar karşı ittifakla bir daha ki seçimlerde olası durumda yan yana gelirse bu durum topluma nasıl kabul ettirilecek epey önem taşımaktadır. Belki de toplumun algısını bu noktada değişmesi her seçimde ortaya çıkacak tablonun farklı olacağının işaretidir.   Bu noktada partilere epey iş düşmektedir. Her parti kendi seçmen kitlesinden ziyade diğer partilerin kitlesine hitap etmeyi görev bilmeli, kamplaştırma ve kutuplaştırmadan yolunu çizmelidir. Çünkü birliktelik herkes için önem taşır. Bu ruhu kaybetmeyi, kaybettirmeyi kimse istemez, istememelidir de…   Kısacası 31 Mart sonrası ortaya çıkan tablodan herkes dersini almalı, en önce kendi içindeki noksanlıkları tespit edip, aynı hataya bir daha düşmemelidir. Burada ne seçmen suçlanmalı, ne de seçim öncesi yapılan hizmetlerden vazgeçilmemelidir. Nitekim yerel seçimler merkezi idarenin il ve ilçelerde ki sesidir. Bunu A partisi ya da B partisinin alması değil verilen hizmetin yerine ulaşması devletin geleceğini temsil eden milletin mağdur edilmemesine bağlamalıyız. Devlet başkanları her zaman tüm milletin geleciğine hükmeder, belediyelerde buna dahildir. Buradan yola çıkarak bütün partilerin başkanlarına sahip çıkılmalı bu noktada bekaya da balta vurulmamalıdır. Çünkü bu ülke bizim, bu vatan bizim… Türk Milletinin kendinden başka kimsesi yoktur, onun için kendinden olana en çokta halkı için çalışan herkese aynı eşitlikle sahip çıkılması dileğiyle…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.