Konya
°C
Yeni Meram
19.06.2015 15:46

Savcı Kiraz'ın o fotoğrafını yayınlayan 39 gazeteye ceza

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın 31 Mart'ta Çağlayan Adliyesinde rehin alınma ilgili görüntülerini yayımlayan gazetelere cezai işlem uygulandı.

A+
A-
19.06.2015 15:46
19.06.2015 16:02
0
2783
ABONE OL
Basın İlan Kurumunun (BİK) yönetim kurulu toplantısında, İstanbul Cumhuriyet SavcısıMehmet Selim Kiraz'ın hayatını kaybettiği 31 Mart'taki rehin alma eylemine ilişkin fotoğrafları yayımlayan 39 gazete hakkında 1 ile 12 gün arasında ilan kesme cezası uygulanmasına karar verildiği bildirildi. BİK Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ertem, AA muhabirine, dünkü yönetim kurulu toplantısında, Savcı Kiraz'ın rehin alınmasıyla ilgili görüntüleri yayımlayan gazetelere cezai işlem uygulanmasına dair karar alındığını söyledi. BİK'in kamu ilanlarını yazılı basına dağıttığını anımsatan Ertem, ister istemez kamu ilanlarından pay aktarıldığı için gazetelerin yayın içeriğiyle ilgili de denetim görevi yaptıklarını ifade etti. Ertem, şikayetleri basın-ahlak ilkeleri kapsamında değerlendirdiklerini ve buna göre gazeteler hakkında karar verdiklerini anlattı. Bazı durumlarda ise resen hareket etme yetkileri bulunduğunu vurgulayan Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çağlayan Adliyesinde yaşanan olayla alakalı herhangi bir şikayet beklemeksizin, resen harekete geçtik. Bu olayı haberleştiren gazetelerle alakalı işlem tesis edilmesi yönünde olayın yaşandığı tarihten sonra süreci başlattık. Bunu yayınlayan ilgili gazetelere savunmalarını gönderdik, onlar da savunmalarını bize gönderdi. Savunmasını istediğimiz bütün yurt çapında yayınlanan gazete sayısı 39 olarak belirlendi. Yani bize göre bu olayı basın-ahlak ilkeleri çerçevesinde yansıtmayan gazete sayısı 39'dur. Söz konusu gazetelerden 36'sı savunmasını verdi, 3'ü de savunma hakkından feragat etti."

"Savcı ile teröristi veren gazetelere biraz daha fazla ceza uyguladık"

Ertem, temel bakış açılarının, basın ahlak ilkelerindeki gibi terör örgütünü savunmamak veya propagandasını yapmamak olduğunu dile getirdi. Bu yönde haber yapıldığında kuruma cezai müeyyide uygulanması imkanı verildiğine dikkati çeken Ertem, şunları kaydetti: "Biz de bu çerçevede bunu terör örgütünün propagandası mahiyetinde gördük. Savcımızın şehit edilmesi anının görüntüleri sosyal medyada da yayınlandı. İnternet ve sosyal medya için bir şey yapamıyoruz ama yazılı basında bununla alakalı fotoğrafları, terör örgütünün propagandası olarak değerlendirdik ve bazı gazetelere cezai işlem uygulanmasına dair karar verdik. Aslında basın ahlak esasları bağlamında, 'suçu tahrik ve teşvik etmek ve küçüklerin, gençlerin kişiliklerinin gelişmesini olumsuz etkileyecek yayın yapılamaması' ilkesini de ihlal gördüğümüzden işlem tesis ettik ve bir karar verdik." Ertem, cezalandırma aşamasında bazı hususların kategorize edilmesi ihtiyacının ortaya çıktığını dile getirerek, bazı gazetelerin sadece savcının yüzünün fotoğrafını yayımladığını, teröristin ya da terör örgütünün bayrakları ve flamalarına yer vermediğini söyledi. Ceza verirken bu hususları dikkati aldıklarını aktaran Ertem, "Gazete, eğer savcı ile teröristi vermişse, bunlara biraz daha fazla ceza uyguladık. Bunun yanı sıra terör örgütünün bayrak, flama gibi unsurlarını da içeriyorsa savcı ve teröristle beraber, bu gazetelere biraz daha farklı ceza uyguladık" bilgisini paylaştı.

"Bir ile 12 gün arasında ilan verilmeyecek"

İlgili fotoğraflara manşette, birinci ya da iç sayfada yer verilmesiyle ilgili de ceza uyguladıklarını kaydeden Adnan Ertem, "Büyük manşet veya fotoğraf büyüklüğünü de dikkate alarak cezalandırma yaptık. En düşük bir gün ceza vermekle en yüksek 12 gün ceza vermek arasında cezalandırma yaptık ve bu cezaların yönetim kurulunda kararını verdik. Yani bu, '39 gazeteye bir ya da 12 gün ilan vermeyeceğiz ve gazeteler ilan parasını bizden alamayacak' demektir, verilen ceza budur" değerlendirmesinde bulundu. Ertem, her gazetenin BİK'ten ilan karşılığı aldığı bedel olduğunu, buna "istihkak" denildiğini anımsatarak, "Bir gazetenin bir günlük istihkakı vardır, gazetenin büyüklüğüne göre de istihkakı değişir. Mesela yerel gazetelerde bu daha düşüktür, ulusal gazetelerde daha yüksektir" ifadesini kullandı.

Başbakanlık, haberlere geçici yayın yasağı koymuştu

Başbakanlık, RTÜK Yasası'nın 7. maddesinde yer alan "Milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde yahut kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda başbakan veya görevlendireceği bakan, geçici yayın yasağı getirebilir" hükmü uyarınca, Çağlayan Adliyesinde İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kiraz'ın rehin alınmasına ilişkin haberlere geçici yayın yasağı koymuştu. Öte yandan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Savcı Kiraz'ın fotoğraflarını yayımlayan medya mensuplarına seslenerek, şu ifadeleri kullanmıştı: "Ama maalesef medyamızın bir kesimi, büyük bir kesimi, son derece sağduyulu bir şekilde bu tutumu sergiler ve bu acıyı paylaşırken, ailenin bu acısını paylaşırken, Türkiye'ye dönük bu saldırıya ortak kader bilinciyle hareket ederken, başka bir kesimi, daha evlat acısı yüreğine inmiş anne ve babanın ya da eşin o acısı dururken, bugün sabah gazeteleri açtığınızda o resimleri, dün şakağına silah dayanmış resimleri yayımlama cüreti ve açık söylüyorum nezaketsizliğini, ahlaksızlığını göstermişlerdir. Bizim bunlara karşı tutumumuz, milletimizin sahiplendiği bu meselede açık ve net olmak durumundadır. Ben bütün bu medya mensuplarına buradan çağrıda bulunuyorum, öz eleştiri yapsınlar ve kendi eşleri, kendi babaları, kendi kardeşleri bu durumdayken ertesi gün bunların resimlerinin basıldığını düşünsünler, tam da cenaze kalkacağı saatlerde, dakikalarda, sabahta. Acaba ne hissederlerdi  Bu, basın özgürlüğüyle ilgili bir durum değil, bu, tamamıyla insani bir durumdur."
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.