SAĞLIK

HALK İÇİNDE, MUTEBER BİR NESNE YOK, DEVLET GİBİ OLMAYA DEVLET CİHANDA, BİR NEFES SIHHAT GİBİ. (Kanuni, 1494-1566) Büyük Osmanlı Sultanı Kanuni Süleyman, ustaca devlet yönetimi yanında, hak ve adalete çok önem verdiğini Kanuni adını almasıyla ispatlamış bir padişah olarak, sağlığa çok önem vermiştir. Yukarıdaki vecizesi, yönetimin, devlet olmanın önemine işaret ederken, sağlığın da aynı ölçüde önemli olduğunu vurgulamaktadır. Kanuni, başarılı bir padişah olarak, ömrü boyunca seferler, fetihler yaparak Osmanlı topraklarını 3 katından fazla genişletmiş, yaklaşık alan 15 milyon km2’yi bulmuştur. Bu ulu padişah, hayatını da yine seferde (Zigetvar Kalesi seferi) kaybetmiştir. Bir nefes sıhhatin ne kadar değerli olduğunu, hayatın kendisinin ise bir manzara seyretmek gibi bir şey olduğunu belirtmiştir. Vasiyetlerinden birinde der ki, “Ben ölünce, bir elimi tabutumun dışına atın, insanlar görsünler ki, padişah bu dünyadan eli boş gidiyor.” Sağlık üzerine söylenmiş sayısız atasözü, vecize vardır. Bazılarını yazıyorum: Hasta yatan ölmez, eceli gelen ölür. Sağlık, varlıktan üstündür. Sağlık gibi dost, hastalık gibi düşman yoktur. Sağlıklı bir köylü olmak, hasta bir padişah olmaktan daha iyidir. Değerli Okuyucularım, sağlığın yerini ve önemini bu kadar açık seçik bildiğimiz halde, ona sahipken, olumsuz başka hayat olayları, iş hayatının cilveleri, gönül dünyasının çalkantıları bizi nasıl sıkıntıya ve hatta eleme düşürebiliyor. Velev ki bunlara düştük diyelim, bunlardan en kısa zamanda kurtulmanın yolu gene, sağlıklı olmanın üstün kıymetini bilmekten geçer. Sağlığımızın yılmaz bekçileri doktorlarımız, beyaz melekleri hemşirelerimiz, diğer sağlıkçılarımız hepsi bence bir fazilet mücadelesi yapıyorlar. Evet, mesleklerini yapıyorlar ama bu bence, ağrısı dindirilen, derdi içinden kesilip çıkarılan, görmeyen gözüne fer getirilen bir hasta için, bir yüce insani mücadeledir. Toplumumuzda, özellikle doktorlarımıza gösterilen yüksek saygı bundandır. Anadolu’da, yaşı ne olursa olsun, “doktor bey sen şöyle buyur” diyerek, onu baş köşeye oturturlar. Oğlunun üniversitede okuduğunu söylemeyi yeterli bulmaz, Anadolulu baba, oğlum tıpta okuyor diye açıklama yapar. Bunu ona çok görmemek gerek. Oğlunu buraya getirinceye kadar çok fedakarlıklar yapmıştır. Evet sağlığımıza sahip çıkalım, sağlıkçılarımızı sevelim sayalım. “Her şeyin başı sağlıktır” diyerek, hepinize sağlık ve afiyet diliyorum. Saygılarımla.