Konya
°C
Yeni Meram
26.11.2015 01:34

Sabrın sonu selamet..

Sabrın sonu selamet.. - Mustafa Afşin - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.11.2015 01:34
0
5070
ABONE OL
Hayatımız boyunca kendimize hedefler koyar o hedeflere ulaştığımız ölçüde kendimizi başarılı veya başarısız olarak nitelendiririz. Hedeflerimize giden yolda pek çok değişken sonucun istediğimiz gibi olmasını sağlar. Hedeflerine ulaşma konusunda bir insanın en önemli özelliklerinden birisi de sabırlı olmasıdır. Sabır, koşulların zorlaştığı zamanlarda özgüven ve cesareti kaybetmeme duygusudur. Sabırlı olmak çoğu zaman zordur; ama gerçekten büyük işler başarmış herkes için başarıya ulaşmanın en önemli yollarından birisi sabretmektir. Sabır, ani ve düşüncesizlikle atılmış adımların önüne geçer ve seçenekleri sakince değerlendirebilmek için bize zaman sağlar. Planlarımızı verimli bir şekilde uygulayabilmemize olanak verir. Sabırlı olmak her ne kadar kişiliğin bir parçası gibi görülse de aslında öğrenilebilir bir yetenektir.  Hedefe ulaşma konusunda sabrımızın ilk destek noktası kendimize güvenmektir. Hedefimizin üstesinden gelebileceğimizden ne kadar eminsek başarısız olma ihtimalinden o kadar az korkarız. Uzun vadeli bir çaba gerektiren bir hedefiniz olduğunda bu çok önemlidir. Başarabileceğinizi düşünmekten de öte, başarabileceğinizden “emin olun.” Böylece başarısız olma korkusu olmaz ve hedefinizin “hemen şimdi” gerçekleşmiyor olmasına karşı toleransınız daha yüksek olur. Çünkü bilirsiniz ki, er ya da geç zaten başaracaksınız. Alternatifler oluşturmak da sabrımızın bir başka destek noktasıdır. Hedefinize ulaşmanın mutluluğun tek yolu olduğu düşüncesine takılıp kalmayın. Hiçbir hedef -ne kadar önemli olursa olsun ya da gerçekleştirmeyi ne kadar isterseniz isteyin- tek başına mutluluğun bütünlüğünü oluşturamaz. Kendinize bunu ara ara hatırlatın. Bu düşünce hedefinize ulaşmak için duyumsadığınız o acelecilik hissini yatıştırır. Sabrın diğer ayaklarından birisi de yutabileceğimiz lokma prensibidir. Tek seferinde tek bir adım atmaya kararlı olun. Büyük görevleri küçük parçalara ayırmak iyidir. Bunu yaparak bugün yapılması gereken işi bugün, yarın yapılması gereken işi yarın yapmaya daha iyi odaklanırsınız. Ve bunlar günden güne eklendiğinde, günün birinde hedefinize ulaşmış olduğunuzu görürsünüz. Sabır denince elbette akla gelen en önemli etken ise zamandır. Zaman denen kavram aslında sabit değildir. Hoşlandığımız şeyleri yaparken zaman su gibi akıp geçer. Sıkılırken veya acı çekerken ise saniyeler bir türlü geçmek bilmez. Yani zaman bizim içinde bulunduğumuz durum ve koşullar çerçevesinde farklı bir biçimde üzerimizde etki gösterir. Bu sebepten zamanı kontrol etmek bazen bizim için oldukça zor bir hale gelir. Neyse ki bu durumu lehimize çevirmek için birkaç strateji vardır: Zamanı sabrımıza hizmet edecek şekilde değerlendirmenin yöntemlerinden biri kendimizi o an yaptığımız işe bütünüyle vermektir. Elinizdeki işin bütün dikkatinizi ve benliğinizi ele geçirmesine izin verin. Kendinizi onun içinde kaybedin ve sadece o an için geleceğe bakma eğiliminizi bir kenara atın. Sabrımızı zaman çerçevesinde bize sıkıntıda bırakmaması için gereken bir diğer nokta ise dikkatimizi dağıtmaktır. Yapabileceğiniz her şeyi yaptınız ve artık yapmanız gereken tek şey beklemek. Böyle bir durumda pasif bir şekilde beklemek yerine aktif bir şekilde bekleyin. Yani odağınızı değiştirin ve başka bir aktiviteyle meşgul olun. Bu özellikle ilginizi çeken yapmaktan haz duyacağınız bir etkinlik olursa sizi tek bir şeye takılı kalmaktan kurtarır. Beklenti ve zaman etkileşiminde sabrın en güzel ve eğlenceli kısmı ise süreçtir. Beklediğiniz şeye ulaştığınızda alacağınız keyfi gözünüzün önüne getirin. Beklenti sabırsızlık yaratabilir, bu doğru. Ama aynı zamanda çok da eğlencelidir. Bekliyor olmanın tadını çıkarın ve hayal dünyanızda hedefinizi başardığınızda bunun nasıl olacağını iyice keşfedin. Beklentilerinizin hayalini kurmak, onlara gerçekten ulaşmaktan daha eğlenceli bile olabilir.  Mutlu günler…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.