Konya
°C
Yeni Meram

REKOR ZAM!

REKOR ZAM!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
05.07.2018 00:16
04.07.2018 16:17
0
7558
ABONE OL
Temmuz zammı haberlere rekor zam olarak şöyle yansımıştı, “Milyonlarca memur ve emeklinin beklediği zam netleşti. Buna göre Temmuz ayında kümülatif olarak, SSK ve Bağ-kur emeklisine yüzde 9.17, memur ve emeklisine yüzde 8.65 zam yapılacak. Bu son 14 yılın zam rekoru.” Bu rekor, enflasyon farklarıyla birlikte yüzde on’la ne buluşabildi, ne tanışabildi. Bizler, rekor zamları gören, yaşayan bir nesilden geliyoruz. Bizim nesil, Menderes devrinde çocuktu. Demirel dönemini, Ecevit dönemini, koalisyonları, ihtilalleri, muhtıraları, ihtilal sonrası dönemlerde kurulan hükümetleri, Özal dönemini yaşayarak bugünlere geldi. Bütün kemer sıkma tabirlerini dinledi, uyguladı. Kemerleri sıktı, sıktı, kemerlerde kemer tokalarının dahi iflas ettiği dönemler yaşandı. Gaz yağında, margarinde, tüpte, akaryakıtta, sigarada, sıvı yağda kuyruklara girdi. Kuyruğa girmenin faziletlerinden bahsedildi o günler. Tezgah altında ne ararsan vardı, ancak fiyatlar karaborsaydı. Paranın geçmediği, satıcıların adam seçtiği, istediğine istediği ürünü hemen bulduğu, istemediğine dükkan dükkan arattırdığı dönemlerdi onlar. Maaş zamları olsa da, maaşların alım gücü oldukça düşüktü. Şimdi alması fazla sorun olmayan bir buzdolabını, en fazla üç taksitte alabilirdiniz. Satıcının muteber kabul edebileceği, iki de kefil bulmanız lazımdı. Zam ne olur, ne biter bu kadar çok merak konusu değildi. Enflasyon, enflasyonun yarattığı canavarlar henüz cadde ve sokaklarımızda dolaşmıyor, onlarla tanışmıyorduk. Ekonomik kriz neydi, kur çipası neydi, dalgalı kur neydi, bilen de yoktu, bilgi sahibi olanda… Döviz diye bir kavram yoktu. Döviz taşımak suç diye anlatılırdı. Altın kendi halinde, düğünde dernekte alınır, aileler evlenecek insanları, yorgunu yokuşa sürer gibi, iki ayaklarını bir pabuca sığdırmaya zorlamazlardı. Döviz meselesi olmadığı için, dolara bağımlı değildi altın. Dolar artınca yükselme hevesine kapılması da söz konusu değildi. Alınması kolay olan çeyrek altın, çok daha mütevazi bir görünümdeydi. Bugünkü gibi şirazesinden çıkmış gibi davranmayı aklının ucundan bile geçirmiyordu. Bugünlerde dillerden düşmeyen, gündemin başköşesine oturan, “Zam” o yıllarda bu kadar meşhur değildi. Çarşı-pazarda denge vardı. Büyük marketlerin olmadığı, mahalle bakkallarının hükmünün yürüdüğü zamanlardı. Bizler, Mark’ı, Doları, Fransız Frangını Özal zamanında gördük. Hemen bir çok insanın cüzdanında, mutlaka bir yüz mark, yada yüz dolar bulunurdu. Değişik bir hevesti. Avrupa’da çalışan işçileri, eşlerine mark, frank gönderir, eşleri, onları bozdurduğunda bir dünya para ederdi. Bizim nesil, en büyük zammı, Rahmetli Özal döneminde yüzde yüz zam olarak gördü. Bir anda iki maaş tutarı bir aylık aldı o devrin memuru. Kendini bir aya göre ayarlayanlar, inanamadılar o zamma. Birçok memur, o ay hanımına bir bilezik aldı tanıdığı bir sarraftan. O yıllarda çok hayır dua aldı, rahmetli Özal! Sonra… Rahmetli Erbakan döneminde, iki kez yüzde elli olmak üzere toplamda yüzde yüz zam gördü, memurlar, emekliler. O dönemin memurları, işçileri, çalışanları bu zamları görmeselerdi, bugün aldıkları emekli aylıkları, tahminlerin çok daha ötesinde düşük olacaktı. Rahmetli Özal’ın ve rahmetli Erbakan’ın bu destekleri, bugünün memurunu, emeklisini ve çalışanlarını da etkiledi. Gelelim basınımızın rekor zam diye manşete çektiği rakamlara. Bu rekor, o rekorların onda biri bile değil. Günümüzün ve dönemin rekoru deniyorsa, elbette bu bir rekordur! Bu rekora, yüzde bir buçuklardan, yüzde iki küsurlardan, yüzde üç verdik, çalışanları ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik açıklamalarından, gönlümüzden geçeni vermek isterdik lakin veremedik söylemlerinden geldik! Rekor, yüzde beşlerin üzerine nadiren çıkan zam seyrinin izlediği yol ve bugün geldiği nokta ise, eyvallah! Çünkü bu zam, son 14 yılın, rekorudur! ***** 2000 yılından sonra emekli olanların yeni hükümetten beklentisi de, 2000 yılı öncesi emeklilere verilen gösterge farkının, iki bin yılı sonrasında emekli olanlara da yansıtılarak, mağduriyetlerinin önlenmesi. Sayın Cumhurbaşkanının sanıyorum seçim öncesinde böyle bir açıklaması vardı. Rakamların yıllar bazında kırmış oldukları rekorların dönüşü, bizleri rahatlatması, sıkıntılarımızdan kurtarması ve nefes aldırmasıdır. Rekor zammın kaç lira edeceği, insanların eline kaç lira geçeceği bellidir. Önemli olan bu zam sonucu elde edilecek gelirin iğneden ipliğe fiyatlara en azından birkaç ay yansımamasıdır! Ne yazıktır ki, kendimizi bildik bileli, zamlar daha insanların eline geçmeden, buharlaşıp yok oldu gitti. Zam haberi sonrası ilk zammın ev sahipleri tarafından kiraya yapıldığını, sonra marketlerde fiyatlara irili ufaklı zamlar yapıldığını, akaryakıta, ulaşıma, suya, elektriğe, doğalgaza zamlar geldiğini görerek bugünlere gelmedik mi? Sevgili okurlar, neticede; Rekor zammın, “Re” harfi gider, geriye, “kor” kısmı kalır. Ne avucunuza alabilirsiniz, ne elinizle yakalayabilirsiniz. Eliniz de yanar, cebinizde! Geriye “rekor zam” başlıklarının birkaç günlük avuntusu ve tesellisi kalır!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.