Ramazan ve Oruç Nefsimizi ne kadar islah etti!!

Sevgili Peygamberimiz BEN GÜZEL AHLAKI TAMAMLAMAK İÇİN GÖNDERİLDİM Hadisi ile Dünya insanlık alemine yüce bir ders verirken,insan faktörünün güzel ahlaklı olması için getirdiği kuralların içinde yer alan SAVUM-ORUÇ İbadetini bir kez daha yeniledik. Geçtiğimiz ay içinde yenileme bahtiyarlığını yaşadığımız ORUÇ İBADETİNİ bir yardımlaşma ayı olarak da idrak ederken,mal varlığımızdan da ihtiyaç sahiplerine HAYIRETME mutluluğunu yaşadık.Ne var ki;maddiyatımızdan yaptığımız hayırlar dan daha önemlisi söz ve hareketlerimizin de fiili davranışlarımıza yön vermesinin de Güzel Ahlakın bir parçası olduğunun bilincinde olmamız, Oruçlu olmamızın İcaplarındandı. Ülkemizi Demokratik kurallarla yönetenlerinde şu oruç ibadeti içindeki güzel söz hinterlandında olmaları mecburiyeti kaçınılmaz bir ihtiyacımızdır.Biz bireysel ahlakı yapının ötesinde toplumsal ihtiyacımız, Güzel Söz vecibesine bakmak mecburiyetindeyiz Eğer Güzel söz söylemek sınırlarını aşıp bir tahrik, bir töhmet ve yıkıcılığa yönelirse işte o zaman bizim oruç ibadeti bir FİTNE ye dönüşür ki, bundan 80 Milyon zarar görür ve bu günahın derecesi de 80 milyon kat fazlası ile sorumlulara yansır inancımız vardır. İbadetin FİTNE ye dönüşmesi vebalinden YÜCE RABBİMİZ İman ve İhlas sahiplerini korusun.FİTNE’ nin yıkıp yok ettiği ocakların içinde bir Ülke ve Ulusunun olması o ülke insanlarını Vatansız bırakma gibi bir felaketi de beraber getireceği gerçeği de ortadadır. Siyasi fitneden, insanlığın Tarihinde kazanan hiç olmamıştır.Kaybedenler Ülkelerle birlikte o ülkelerin insanları olmuştur.Ülkemiz sınırlarından taşıp gelen FİTNE Mahsulü Beş milyona yakın Suriyeli Ülkemizin kaderini kara yazdırmak için adeta özellikle planlanmış ve bilgimizin dışında bir kara bela olarak ülkemiz ve Canımızdan aziz bildiğimiz Cumhuriyet Rejimimizi silkeleyip yıpratır olmuştur. Bu beladan arınmamız için gerçek manada Güzel ahlakla aklanan bir çözümün getirilmesi, Siyasi varlığımızın baş ödevi olmalıdır.Ülkemiz Cumhuriyet tarihinde defalarla yaşanan Göçmen konusuna muhatap olmuş, hiç birisinde bu Ulvi görevi felakete götürmemiştir. Hani Sayın Başbakan Yolların Kralları yoktur, Kuralları vardır vecibesini özenle ifade ediyorsa; Cumhuriyetimizin Kuralları vardır ve bu kurallar ortak ulvi değerlerimizdir. Bu değerlere sahip çıkmamız da 80 Milyonun baş görevidir. Siyasetimiz de İktidar ve Muhalefetimiz gerçek manada Hayır etme icraatları içinde bu ülkenin tüm değerlerine olması zorunlu olduğu derece de sahip çıkarak, Ülkemiz ve insanlarının kaderine kara leke getirmemeleri için canlarını dişlerine takıp,İman ve ihlasla bu ülkeye hizmet vermeleri olmazsa olmazımızdır. Dünya İslam Alemine örnek Ülkemiz ve Cumhuriyetimize asla leke getirmeden Demokrasimizi yıpratarak değil ,yücelterek yolumuza devam zorunluluğumuz vardır.Güçler ayrılığı ilkeleri ile donanımlı Cumhuriyetimizin başına belaya, bu ülke insanları asla ve asla izin vermeyecek, Kahraman Ordumuz Güvenlik güçlerimiz Cumhuriyet İlke ve İnkılaplarımız 80 milyonun baş tacı olmaya devam edecektir. Bu duygularla,Adaletimizi,Siyasetimizi,İdaremizi Cumhuriyetimizi güzel günlerimizin eseri olarak ebediyete kadar kalsın dualarımızla, selamlar sevgiler sunarız.