YÖK.Başkan Vekili Prof. Dr. Şaban Çalış ile Röportaj

Prof.Dr.Şaban Çalış-YÖK.Başkan Vekili Ve Yönetim Kurulu Üyesi ile Röportaj Notlar: 2 veya 3 hafta önce Ankara'ya Şaban Hoca'ya ziyarete gittiğimde makam odalarının tadilatı nedeniyle çok uzun süre kalamadan röportaj günümüzü Konya'da yapmaya karar verdim.Özel Kalem Müdiresi Menşure Hanım başta olmak üzere Zeynep Hanım'a da teşekkür ederek YÖK'ten ayrıldım.1 hafta sonu buluşmaya karar verdik.Konya Dedeman Oteli'nin o şık ve güzel salonunda genel müdür Recep Bey'in misafir olarak söyleşimize başladık. ---Sayın Hocam hem Üniversite'de meslektaş olarak hem de bir hemşerim olarak YÖK'te görev aldığınızdan beri sizin çalışmalarınızı izliyoruz,takip ediyoruz.Neler söylemek istersiniz? ---Orhan Bey tabi ki ilk önce bu Üniversite'nin bir mensubuyum.Bundan da her zaman gurur duydum.Ankara'da görev almam ilk önce eski YÖK Başkan'ı Yusuf Ziya Özcan'ın döneminde danışman olarak başladım.2008 yılından beri YÖK'te görevliyim.2011 yılında Yürütme kurulu üyesi oldum ve aynı zamanda başkan vekiliyim. ---Hocam hep merak etmişimdir.Eskiden Türkiye'nin en büyük devlet yapısındaki birimin nüfus olarak Askeriye bilirdim.Ama sanırım YÖK en büyüğü.Neler söylemek istersiniz? ---Şimdi şunu belirtmek istiyorum.Doğru araştırmışsınız.Sadece 4.900 civarında öğrencimiz var.130 akademik personel var.100 bin idari personel sanırım var.177 bin Polis ve Harp Akademilerinin tüm kadro sayısı sanırım var.Sonuç olarak Konya Türkiye'nin en büyük yapısını teşkil etmekteyiz. ---Şaban Çalış bu kadar büyük bir kurumun Başkan Vekili olarak nasıl bir hayatınız var?Konya'dan gittikten sonra hayatınızda değişen neler oldu? ---(Gülümseyerek)...Orhan Hocam inanır mısın bir Konya'lı olarak hayatımda hiçbir değişiklik olmadı.Zaten yurtdışında veya toplantılarda değilsem hafta sonları Konya'ya gelmeye çalışıyorum ailem burada.Ama sorumluluk ve çalışma temposu tarif edemeyeceğim kadar arttı.Siz de geldiniz gördünüz YÖK'teki çalışma sistemini ve yoğunluğunu. Görev anlayışım iş prensibim çok önemlidir.İş benim için kutsaldır.İşlerimi bizzat kendim kontrol ve takip ederim.Sonunda ne çıktığına bakarım.Bir konuya odaklanmadan önce o konunun önceden temelini hazırlarım.Dünya da ki örneklerini inceler en anlaşılır ve yararlı hale getiririm.YÖK'te iş yükü çok fazla 2 gün kurul toplantıları vardır.Yürüttüğümüz çok önemli projeler var.Öyle bir projeler hazırlıyoruz ki insana değil sisteme bağlı hale getirdik. ---Hocam Türkiye'de bu ayrıntı bence çok önemli. ---Aynen Orhan Bey.İnanır mısınız ben olmasam da bu sistemler bu projeler yürüyecek şekilde hazırlandı. ---Şaban Hocam YÖK denilince insanın aklına hemen kaldırılsın mı kaldırılmasın mı?12 Eylül aklına geliyor insanların. ---(Tekrar gülümseyerek)...Esasen 12 Eylül'den sonra kurulduğu için ve o isimle anıldığı için çok konuşuluyor ve tartışılıyor.Ama bu güne kadar demek ki ihtiyaç var ki hiç bir dönemde kaldırılmamış.Bir kere YÖK misyon olan bir kurum büyük bir kütleye hitap ediyor.Üniversiteler arasında diyaloğu sağlıyor.Öğrencilerin sorunlarına odaklı çalışıyor.Kısacası toplumda üniversitelerle vatandaş arasındaki ahenk ve uyumu sağlıyor.Bu yüzden son 10 yılda YÖK'ün yaptıkları çalışmalar Avrupa'da ve Dünya'nın değişik ülkelerinden takip ediliyor.Çok olumlu sonuçlar alıyoruz. ---Hocam siz YÖK'e gidince çok önemli bir makamda yer aldınız.Ne değişti dersek neler söylemek istersiniz? ---Orhan Bey teşekkür ederim böyle bir soru sorduğunuz için.YÖK'te proje ve program kavramı daha önem kazandı.Bir öğretim üyesi yetiştirme programı 2. ise yurtdışına görevlendirme programı. Özellikle yurtdışına öğretim görevlerinin yollanması (Farabi,Mevlana değişim programı,Erasmus programı).Bunların hepsi benim zamanımda başladı.Daha doğrusu mimarlarından birisiyim. ---Hemen Hocam sırası gelmişken,eskiden bu programlar neden yoktu ---Zihniyet anlayışı Türk insanının kendine güven ve ufkuyla da ilgili bir durum diyebiliriz.Başkaları yapıyor Türkiye neden yapmasın anlayışı 2002 yılından beri ülkemizde sadece YÖK'te değil bütün birimlerde böyle bir atmosfer oluştu.Ülkenin kaynakları iyi kullanılmaya başlandı.Sonuçta ortaya bizim açımızdan ''YENİ TÜRKİYE YÖK'ÜN UYGUNLAŞTIRILMASI''projesi ortaya çıkmış oldu. ---Hocam ben 20 yıl önce Almanya'da 2 yıl Üniversite'de görev yaptım. İnanır mısınız o yıllarda hep derdim Türkiye'deki meslektaşlarımızın da Paris'te Şanzelize meydanında,Venedik'te San Marco alanında Münich'te Müller Str. vs.gelseler buralardaki yaşamı,Üniversiteleri gezseler en büyük istediğimdi.Dediğiniz gibi son yıllarda o kadar yurt dışı programı var ki hem öğrencilerimizin hem akademisyen arkadaşlarımızın fakültelerde hemen hemen bir çoğu yurt dışına YÖK tarafından görevli gitmişlerdir.Teşekkür ederiz. ---Aslında bu gözlemlerinizden dolayı bizlerin teşekkür etmesi lazım.Aynen öyle Orhan Bey.Bu sistem tüm Üniversitelerde proje adı altında çok iyi yürütülmektedir. ---Hocam birazda Konya'dan bahsetsek? ---Ben 2004 yılında Konya'nın bir Üniversite şehri olmasını her platformda vurguladım.Hatta göreceksiniz bu şehirde en kısa zamanda 5 Üniversite olacağını ve gerekliliğinden bahsettim.O zaman Karaman dahil 6 Üniversite oldu.Bunlara hayal diyenlere bende daha sonra şöyle bir cevap verdim:''Gerçekler,hayalleri geçti.'' ---Selçuk Üniversitesi başta olmak üzere diğer üniversitelerde de sanki bir kadro sıkıntısı varmış gibi duyumlar almaktayız.Neler söyleyeceksiniz? ---Selçuk Üniversitesi dahil kadro sorunu kesinlikle yoktur.YÖK ve şehrimizdeki Üniversiteler arasında uyumlu bir çalışma vardır.Selçuk Ünivertesi orta yaş dediğimiz bir durumdadır.Kadroların yeniden yapı oluşturulması kanunla gelmektedir.Bu konuda Üniversitelerin talebi YÖK'ün uygun görüşüyle birlikte yasayla belirlenecek olan genel kadro süreci devam etmektedir.Geçici bir sorun diyebiliriz.2003 yılında Konya'nın hedefi EN AZ 10 ÜNİVERSİTE olacaktır.Olmalıdır.Temennimiz budur.Memleketimizin aydınlık geleceği üniversitelerimizdir. ---Hocam sporla ilgilendiniz mi ? ---Lise yıllarında uzun yıllar kalecilik yaptım. ---Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? ---Şu anda ''Popüler Bilim''TÜBİTAK tarafından yayınlanan bir makaleyi okuyorum.Öğrencilere ve geçlere özellikle tavsiye ederim. ---Sırası gelmişken gençlere önerileriniz nelerdir? ---İlk önce bir hedef belirlesinler.Ne istiyorlarsa onu araştırsınlar.Derslerde başarılı olmak yetmez spor,kültür ve toplumsal sorunlarla ilgilenseler. ---Sevdiğiniz veya sevmediğiniz yönleriniz nelerdir? ---Çok duygusalımdır.Bunu artık hangi yönüme yazarsınız siz değerlendirin artık.(Karşılıklı gülümsemeler).Dostluklara çok önem veririm.Kin tutmam.Kötülükleri kaydetmem.Ama iyilikleri unutmam.İnsanları kolay kolay silmem.Silersem de bir daha geriye dönüp bakmam. ---Mesai anlayışınızı kendinize de uyguluyor musunuz? ---Mesai anlayışım işimin bittiği saattir.Bilimsel çalışmalarımı biraz ihmal ettim.Kendi alanımdaki çalışmaları ilk fırsatta bitirmek istiyorum. ---Hocam Türkiye'deki Üniversitelerin çoğalması ile ilgili basında da zaman zaman eleştiriler oldu neler söylemek istiyorsunuz? ---Hiç öyle şey olur mu Orhan Bey Üniversiteler ihtiyaçtan dolayı toplumun talebiyle birlikte kendiliğinden oluşan bir şekilde arz talep meselesi diyebiliriz.Üniversiteler bulundukları şehrin kültür,eğitim,bilim,ekonomi,kalkınma kısacası daha öncede belirttiğim gibi aydınlık yüzüdür.Sizin mesleğiniz olan spordan ele alacak olursak dikkat ederseniz Türkiye'deki tüm Üniversitelerin bünyesinde spor alanları olmak zorunluluğu vardır.Sadece spor değil sinema,konferans,tiyatro vs. bir şehir yerleşkesi diyebiliriz.Bakın geçenlerde Spor Bakanlığıyla bir anlaşma yaptık.Spor alanlarının kullanımını karşılıklı olarak açmış bulunmaktayız.Kredi ve yurtlar kurumuyla koordinasyonlu olarak çalışmaktayız.Yüksek Öğrenime yapılan yatırım memleketin geleceğine yapılmıştır.Biz öğrencilerimizin ruhen ve bedenen hayallerini iyi bir şekilde yönlendirmekle mükellefiz.Yoksa bu arkadaşlar heba olur. ---HOCAM BENİM İÇİN EN ÖNEMLİ BİR SORUYU YANITLAMANIZI İSTİYORUM? ---Orhan Hocam çok merak ettim.Hayırdır İnşallah. ---BENİM ÜLKEMDE GENÇLERİMİZ ÜNİVERSİTEYE GİDERKEN İSTEDİKLERİ AMA İSTEDİKLERİ HER BÖLÜME BİR GÜN SINAVSIZ GİREBİLECEKLER Mİ? ---Orhan Bey aşağı yukarı 100 yıllık bir hayalden bahsediyoruz.Ama şuna inanın çok kısa zamanda gençlerimiz inşallah istedikleri üniversiteye gidebilme şanslarını yakalayabilecekler.Yeni Üniversiteler açılıyor.Çalışmalarımız devam ediyor.Temennimiz budur. ---YENİ MERAM GAZETESİ adına çok teşekkür ediyorum Hocam.Bence iyi bir söyleşi oldu. ---YENİ MERAM GAZETESİ'ne sizin aracılığınızla selamlarımı yolluyorum.Ben de teşekkür ediyorum.Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim.Ben basına işimin gereği dışında beyanat veren insan değilim ilk kez böyle özel bir röportaj yaptık.Bilmenizi isterim.Gerçekten keyifli geçti.Hoşcakalın.