Konya
°C
Yeni Meram

Peygamberi (s.a.v) sevmek…

Peygamberi (s.a.v) sevmek… - Mustafa Afşin - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
19.01.2017 09:51
0
2538
ABONE OL
Şüphesiz ki insan, iyiliğin esiridir. Kalpler kendisine iyilik yapana karşı sevgi duymak üzere yaratılmıştır. Eğer bir insan, kendisine iyilik yapan bir insanı severse, ya ona bir hediye verir veya dar zamanında yardım eder. Bir kişi başka bir kişiyi sevince bunları yaparsa, o halde, bütün âlemlere hidayetle gelen, bütün insanlık için rahmetle gönderilen insanlara kitabı ve hikmeti öğreten, dünya ve ahiret saadetine kavuşma yolunu açıklayan bu yüce Peygamber'i sevmek apayrı bir mutluluk demektir. Hiç şüphesiz ki; Allah sevgisinden sonra sevgiye en lâyık olan Hz. Muhammed (s.a.v)'dir. Zîrâ Yüce Allah bir ayet-i kerimede Hz. Peygamber (s.a.v)'e hitâben şöyle buyurmaktadır: “(Ey habibim!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” Aslında Hz. Muhammed (s.a.v)’in ümmeti olan bizlere düşkünlüğü öğrendiğimizde ona duyacağımız sevgi kabından taşıp aşk olacaktır. Çünkü Peygamberimiz âlemlere rahmet olarak Rabbimiz tarafından bize gönderilmiş en muhteşem hediyedir. ‘Ey insanlar, size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere çok şefkatli, çok merhametlidir.’ Söz konusu âyet Peygamber Efendimiz (sav)’in bizlere olan düşkünlüğünü, bizler için nasıl didinip çırpındığını, sıkıntılarımıza dayanamadığını, bunların kendisine pek ağır geldiğini, mü’minlere olan düşkünlüğünü, çok şefkatli ve merhametli olduğunu çarpıcı bir şekilde ifade etmektedir. İnsanlık tarihinde onun kadar ümmetine düşkün başka şahsiyete rastlamak mümkün değildir. Engin rahmeti öyle boyutlara ulaşmıştır ki inkâr edenlerin bile hidayete ermeleri için ızdırap içinde kıvranmıştır. Rabbimiz Kur’an, da şöyle buyurmuştur: “Bu söze (Kur’an’a) inanmıyorlar diye neredeyse kendini telef edip bitireceksin”. Peygamber Efendimiz (sav) puta tapan bir toplumda tevhid inancını insanlara açıklamaya çalışmıştır. Huzur ve kurtuluş kaynağı olan iman konusunda uyarılarda bulunmuş, insanları ateşe, küfre ve cehenneme düşmekten korumaya çalışmıştır. Bu nedenle, yaşamında da bizleri dünya ve ahiret ateşinden kurtarmak için nice çile, eziyet ve zorluklara katlanmıştır. Bir hadis-i şeriflerinde; ‘"Benimle sizin misaliniz, ateş yakan bir adamın misali gibidir ki; hemen pervaneler, kelebekler o ateşin içine düşmeye başlarlar. O bunları kovar. Ben de ateşten korumak için sizin eteğinizden tutuyorum. Hâlbuki siz elimden kaçıyorsunuz." buyurmuştur. Onun düşkünlüğü sadece devrindeki insanları değil, kıyamete kadar gelip geçecek bütün ümmetini de kapsamaktaydı. Bu düşkünlüğü onu her gece uykusunun en tatlı yerinde yatağından kaldırır, sabahlara kadar ümmeti için dualarla Rabbine yakarmasına neden olurdur. Bir gün, Peygamberimiz ellerini kaldırmış, “Allah’ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!” diye ağlayarak dua ederken, Yüce Allah, Cebrail’e buyurdu ki: “Ey Cebrail! Gerçi Rabbin her şeyi bilir; ama sen git, Muhammed’e niçin ağladığını sor. ”Cebrail geldiğinde, Peygamberimiz, ona, ümmeti için ağladığını söyledi. Cebrail Allah huzuruna dönüp durumu anlattı. Yüce Allah buyurdu ki: “Ey Cebrail, Muhammed’e git ve şunu söyle: Biz seni ümmetin hakkında hoşnut edeceğiz ve asla üzmeyeceğiz.” Allah Resûlü, müminlere kendi nefislerinden daha yakın ve önceliklidir. İnananlara dünya ve ahirette hayırlarına olanı göstermiştir. Bir hadiste; “Ben mü’minlere kendi öz canlarından daha yakınım.” İsterseniz şu âyeti okuyun: “Allah Resûlü, müminlere kendi canlarından daha azizdir.” (Ahzab, 33/6) buyurmuş ve sonra da sözüne şöyle devam etmiştir: “Kim bir mal bırakırsa o akrabalarınadır. Fakat kim de bir borç veya bakıma muhtaç kimse bırakarak giderse borcunun ödenmesi ve geride kalanların bakımı bana aittir.” Peygamberimizin (sav) bizlere olan bu düşkünlüğünü unutmadan salavatlarla onu anmalı ve Rabbimize böyle bir Peygambere ümmet olmayı nasip ettiği için şükretmeliyiz. Rabbimiz hepimize rahmet ve merhametiyle muamelede bulunarak Peygamber Efendimizin şefaatine nail kılsın. Mutlu günler…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.