Paramparça!

Meteoroloji bu yıl bahardan kalma günler diye anlatıyor havaları. Şehrimizde kalorisi düşük kömürden kaynaklanan isi-sisi saymazsak pek bir mesele yok gibi. Yollarımızda kar yok,  buz yok, buz olmayınca tuz da yok! Tuzbuz vaziyetleri yok yani… Tuzbuz olmak ne anlama geliyordu? Paramparça! Paramparça nereden tanıdık geliyor? Teoman’dan  ve rahmetli Müslüm babadan… O güzel şarkı bir yana, kar, tipi, soğuk ve kar sonrası oluşan buzlanma bir yana… Kar yağmadı… Rüzgar esmedi! Yollarımızda buzlanma filan da olmadı! Aracı kayanlar, ayağı kayanlar, bir yerimi incittim, kırdım, kolum sıyrıldı diyenlerde yok! Yollar rahat, hastaneler rahat! Tuzlama araçları rahat! İş-güç olmayınca Tuzlama personeli keyifli! Yola çıkan yok! Geceden tuz serptik, şuraya, buraya diyen de yok! Çünkü öyle bir durum henüz söz konusu olmadı. Yağış yok, ayaz eskisi gibi değil, havaların mülayim gitmesi, doğalgaz faturalarına olumlu olarak yansıdı. KOSKİ’nin su faturaları yine bildiğiniz gibi.  MEDAŞ’ı geçti, Doğalgaza yetişme çabalarını azimle sürdürüyor! Hesaplar paramparça, faturalar paramparça,  moralimiz düzgün olmasın mı bir parça? Bizler kâra geçemesek de, Belediyelerimiz bu yıl, büyük bir ihtimalle tuzdan ve solüsyondan kâra geçecekler! Kış bu yine de belli olmaz demişler.  Kış, Şubat ve Mart ayında kendini gösterirse ne olur bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz şehrimizde en sert geçen aylardan biri olan Ocak ayının ortasına gelmemize rağmen, mevsim normallerinin oldukça üzerinde bahar mevsimine geçişi andıran bir hava hakim. Mesela bu yıl, karlar gevşedi, kaldırımlar bile yürünür hale geldi, insanların yüzü güldü, valla kaç kişi gülümsedi bir bilseniz gibi laflar ortalıkta dolaşmıyor. Yollar nasıl mı? Yollarımız bildiğiniz gibi! Dubalı geçişlerden, geçitlerden, kavşaklardan, dönülmez yollardan,  kördüğüme dönme yolunda emin adımlarla ilerleyen trafikten yollar da, bizlerde moral-motivasyon olaraktan paramparça olmak üzereyiz! Ana caddeler… İşlek caddeler… Prestijli caddeler! Prestijli olacak diye anlatılan caddeler! Avrupavai, çifte su verilmiş kılıç misali, çift kat asfalt dökülen caddeler! Körfezde kalmış, yani az biraz içerde kalmış caddeler! Tali yolların kahır çeken caddeleri! Sürekli yamanmaktan, adı yamalı asfaltlı caddeye dönüşen caddeler! Geriye ne mi kaldı? Vatandaşa göre, torpilsiz caddeler! Patlamış, çatlamış, tümsekli, bombeleşmiş, çukurlaşmış olanlarına, gözlerin görmediği köyden mahalleye geçiş yapan mahallelerde rastlamak mümkün. Bu türden sokakları caddeleri olan mahallelerde hal-ahval paramparça! Nerede bu mahalleler diye soracak olanları, alıp götürseniz, bu mahalle şu merkez İlçeye şu zamanda bağlanan filan köyden, filan kasabadan mahalleye dönüştürüldü,  bu yolu,  bu caddesi deseniz, yok canım diye, adamın inanası yok. Her neyse!... Bildiğini konuşmayana… Gördüğünü anlatmayana… Bildiği ve gördüğü halde, anlatanlara katılmayanlara ve destek olmayanlara ne demeli? Akıllı mı? Yoksa vicdanı tuzbuz yani paramparça olmuş mu? Bu arkadaşlarımız, kim anlatırsa anlatsın, konuşsun, bizden duyulmasın, bizim söylediğimiz gibi bir mana çıkarılmasın derdinde olduklarından, diyecek bir şey yok! Yollar böyle de, kaldırımlarımız nasıl? Kaldırımlar bildiğiniz gibi…Yayalar için yapıldı, gelsin geçsin, yürüsün vatandaş diye yapıldı, halkın gözbebeği filan diyeceğiz, inanan çıkmayacak! Kilitli taşlarda gevşeyenler var. Yerinden oynayanlar var! Değiştir beni diyenler var! Kaldırımdan yürüyenlere şaka yapanlar, düşenlere, şaşanlara ben demedim mi diyenleri var! Allah’tan kış bayağı hafif geçiyor sevgili okurlar! Başkanlarımız geçen yıla bakarak, kışa hazırız filan diye açıklamalar yapsalar da, bugüne kadar şehrin içinde kardan kıştan kapanan bir yer olmadı. Geçtiğimiz yıl, kar tatiline doyamayan çocuklarımız, kar yağsa da Vali Amcayı bir arasak, tatil yapsak diyorlar lakin, ortada tatile sebep olacak bir şey yok. En azından şimdilik böyle bir şey yok. Biz eski öğrencilerin tabiri ile 15 gün tatil yani yarıyıl tatiline şunun şurasında bir şey kalmadı. Çocukların hayalleri de, şimdilik kaydıyla tuzbuz yani paramparça anlayacağınız!