Panik yok, rotasyon var

  Konyaspor, 7 gün içinde birbirinden zorlu 3 maç oynadı. Bayram öncesindeki Pazar Antalyaspor, bayramın son günü Shakhtar Donetsk ve geçtiğimiz Pazar günü de Gençlerbirliği.. Bu maçlar arasında tam 120 kilometre koşulan Shakhtar maçını da hesaba katarsak, takımın hiç alışkın olmadığı bir maç yorgunluğu yaşadığı gerçeğiyle yüzleşiriz. Üstüne üstelik bu 3 maçta ilk 11’de oynayan tam 7 isim hiç değişmemiş. Yani; Serkan Kırıntılı, Barry Douglas, Ali Turan, Jagos Vukovic, Nejc Skubic, Ali Çamdalı ve Ömer Ali 1 haftada oynanan 3 maça da ilk 11’de başladı. Jens Jonsson, Deni Milosevic, Amir Hadziahmetovic ve Dimitar Rangelov ise bu 3 maçın 2’sinde ilk 11’de yer aldı. Teknik patron Kocaman rotasyonda sadece; Riad Bajic, Volkan Fındıklı, Alban Meha ve Ioan Hora’yı kullanarak takımını dinlendirmek istese de, takımın Gençlerbirliği maçındaki hali, rotasyonun yeterli olmadığını gösterdi. Gerçi Aykut Kocaman’da maçın ardından bu konuya değinerek yorulduklarını kabul etti ve “Belki de daha fazla rotasyon yapmalıyız” diyerek kadroyu daha fazla genişleteceğinin sinyalini verdi. Elbette panik yapacak bir durum yok. Ligde Antalyaspor’u deplasmanda yeniyorsun, sahanda ise Gençlerbirliği gibi bir takıma karşı yorgun argın olmana karşın son dakikada da olsa galibiyeti kaçırıyorsun. Shakhtar maçı sonucu ise kesinlikle başarısızlık olarak gösterilemez. Çünkü muhatap olduğunuz takım, kadro değeri olarak sizin 3 katınız. Şöyle değerlendirelim rakibi.. Bir kere Shakhtar Avrupa’nın gediklisi ve bu turnuvalara çok alışık bir takım. Ayrıca takım içindeki tüm yerli oyuncular Ukrayna milli takımında oynuyor. Yabancılar ise Avrupa’nın üst düzel futbolcuları. Şuan Süper Lig’de yarışsa ligi açık ara şampiyon kapatacak bir takıma karşı mücadele edildi. Her şeye rağmen 76’ya kadar golsüz eşitlikle geçilen maçın 1-0 kaybedilmesi ve bu kaybedilen maçın ilk Avrupa maçı olması Konyaspor için başarısızlık sayılamaz. Aykut Kocaman’ın gerekli önlemleri alarak takımı kısa sürede toplayacağını düşünüyorum. *** Hem Avrupa, hem de ligde mücadele kıran kırana devam ederken, kulüp bir yandan da genel kurul heyecanı yaşıyor. Önümüzdeki Pazartesi günü yapılacak Olağanüstü Genel Kurul, seçimli bir kongre olmasına rağmen aday çıkmayacağı düşünülmüş ve sadece kolu kanadı kırılan yönetim güçlendirilerek Ahmet Şan başkanlığında yola devam edilmesi planlanmıştı. Kongrenin asıl önemli olan maddesi ise resmi kayıtlarda 1981 olan kuruluş tarihinin değiştirilmesi ve 1922’ye alınmasıydı. Seçimli kongre kararı alınmasına karşın camia sessiz bir şekilde 26 Eylül’ü beklerken, geçtiğimiz hafta içi çıkan söylentiler tansiyonu biraz artırdı. Eski dönemlerde yönetimlerde yer alan camianın önde gelen isimlerinin liste hazırlığı içinde olması bazı çevreleri heyecanlandırırdı. Şimdilik sadece kulislerde konuşulan Ahmet Şan dışındaki liste çalışmalarının somutlaşıp somutlaşmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yapılacak kongrede farklı bir liste çalışmasının olabileceği bilgisini sosyal medya üzerinden okurlarımla paylaştım. İlginç tepkiler aldım. Kimi beni Ahmet Şan düşmanlığıyla (!) suçladı, kimileri ise farklı liste çalışmalarının Konyaspor’un yararına olacağı görüşünü savundu. Buradan bir kez daha açıklamakta fayda var. Ben gazeteciyim. Kimsenin yayında veya karşısında olmam mümkün değil. Konyaspor’un şuan ki başarısını yakalamasında elbette Ahmet Şan ve ekibinin büyük katkısı olmuştur. Bunu inkar edemeyiz. Ancak kim güçlü bir yönetim kuracak ve Konyaspor’u daha büyük hedeflere taşıyacaksa görev ona verilmelidir. Bunu Ahmet Şan yapacaksa yönetimini güçlendirerek göreve devam etmelidir. Yok yapamayacak ve isimler listeyi doldursun diye yeni yöneticiler bulunacaksa da zorlamanın bir anlamı yoktur. Umarım kongre süreci Konyaspor’un menfaatleri doğrultusunda sonuçlanır ve kazanan kulübümüz olur.