Panik ve Kitle Histerisi

Panik insanların bir tehdide ya da uyarıcı bir duruma karşı mantıksız, çılgınca ve çoğunlukla kendilerine zarar verebilecek davranışlarda bulunmasıdır. Örnek; Birinin metro çıkışında "bomba" diye bağırmasının ardından metronun çıkışına doğru akan insanlardır. Kaçarlarken birbirlerinin ayakları altında ezilirler ve çıkışın tıkanmasıyla sadece çok az k işi kurtulabilir.Panikle yakından bağlantılı olan kitle histerisi ya da ahlaki panik, insanların gerçek ya da hayali olaylara mantıksız ve hatta çılgınca tepki gösterdiği "dağınık bir toplumsal davranış biçimidir." Histerinin nedeni gerçek olsa da olmasa da çok sayıda insan onu ciddiye alır. Ahlaki paniğin bir örneği  Vietnam Savaşı boyunca bayrak yakmalarla ortaya çıkan tartışmadır. (Bizde de bayrak yakma, geçmişteki saygın devlet adamlarına dil uzatma, resimlerini çöpe atma öğretilmiş yada provoke edilmiş bir ahlaki panik örneği olabilmektedir.) AIDS'li insanlara karşı da, çok az kişide tehlike oluşturan bir hastalık olmasına rağmen, panik örneği bir korku vardır. Cinsel ilişki ve kan alma dışında HIV bulaşma riski hemen hemen hiç yoktur. Toplumda panik halinde bir korku yaratmıştır. Kitle iletişim araçlarının etkisi  toplumumuzda ahlaki paniklerin ortaya çıkışında yangın bir faktördür.Seyirci çekmek için hastalıklar, felaketler ve ölümcül suçlar bütün televizyon kanalları ve diğer kitle iletişim araçları tarafından yoğun olarak ele alınmaktadır. Eric Goode' un (1) işaret ettiği gibi, "Kitle iletişim araçları korkular üzerinde büyür; ahlaki paniklere katkı sağlamak medya'nın ticari hisse senedidir." Kitle histerileri bazen insanları kaotik uçuşlara gönderen bir olay tarafında da tetiklenebilmektedir.Hangi olayda, hangi yönetimde ve hangi cezalarda olursa olsun, özellikle bariz haksızlıklarla vatandaşın tahammül sınırlarını zorlamamak lazımdır. Bunlarda kitle histerisini sebep olabilmektedir. Lütfen dikkat! Tabi ki, diğer insanların korkuya yenildiğini görenlerde daha çok korkabilmekte ve histeri kendi kendini besleyerek büyük paylayışlarla, tahmin edilemez tehlike ve zararlara sebep olabilmektedir.Afetler gibi, “Bir zamanlar sahip olunan huzurlu toplum hayatını yeniden inşa etmenin” imkansız olduğu sınırlara da getirebilir. Etrafımızdaki birçok devletle görülebilen kaotik ve neredeyse ( ki yıllardır süren iç çatışmalar) hiç bitmeyecek çatışmalardan, bardağı taşıran son damla olmamak için, toplumun tüm bireyleri çok dikkatli olmalıdır. Hepinize sonsuz sevgi ve saygılar. Prof. Dr. Şükrü ÖZER. Faydalanılan eserler(1)Sociology 13 th. edition John J. Macionis'ten Çeviri: Prof. Dr. Vildan AKAN(nobel)