Konya
°C
Yeni Meram

Özgürlük mü, uşaklık mı?

Özgürlük mü, uşaklık mı?- Muhammet GÜMÜŞ-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
04.01.2021 01:39
04.01.2021 09:10
0
6664
ABONE OL
Geçtiğimiz cuma, akşam vakitlerinde aldığımız Ali Güneri amcanın vefat haberi ile 2021 yılına üzüntülü başlamış olduk. Konya’nın ağabeyi olan ve aynı zamanda eski Devlet Bakanı Teoman Rıza Güneri'nin babası Ali Güneri amca, doğum günü olan 1 Ocak’ta ebedi aleme göç etti. Cumartesi günü ise Musalla Mezarlığındaki defni için son görevi yerine getirdik. Namaz sonrası cenazeye katılanlara hitaben kısa bir konuşma yapan Teoman Rıza Güneri ağabeyin büyük üzüntüsü, katılımcılarında yüreğine dokundu. Dava adamlığının yanı sıra, naifliği, cömertliği ve yardımseverliği ile bildiğim Ali amcaya Rabbimden rahmet, ailesine sevenlerine baş sağlığı ve sabr-ı cemil niyaz ediyorum. *** Şimdi geleyim konumuza, bildiğiniz üzere yeni yılın gündem konularından biri Sözcü gazetesinin "2020'nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı" manşetinin altına sıraladığı listede "Ayasofya'nın 86 yıl sonra cami statüsüne kavuşmasını göstermesi" densizliği rezilliği ve tetikçiliği oldu. Nitekim çok konuşulan bu manşet sonrası siyaset ve sanat dünyasından birçok isim sert açıklamalarda bulundu. Her yılın sonunda gazeteler almanak tarzı bilgileri derleyip toplayıp okuyucularına duyurur. Biten yılda olan belli başlı olaylar, sevinçler, hüzünler, başarılar başarısızlıklar ve tarihe not düşülen hadiselerin derlenmesiyle, okuyucularının hafızasında yer etmesi adına yapılan bir çalışmadır bu. Biz de gazete olarak, bu sayfayı gerek haber anlamında gerekse de spor anlamında siz okuyucularımızın bilgisine sunduk. Hatta geçtiğimiz hafta köşemde yazdığım yazıda 2020’nin acı ağırlıklı bir yıl olduğuna ancak sevindirici olayların olduğuna da dikkat çekerek bir bölümde şöyle demiştim: “Dünyada birçok büyük olay yaşanırken biz de ülke olarak büyük acılar yaşadık. Depremler, seller, çığ felaketi, hain saldırılar ve patlamalar gibi irili ufaklı olaylar yaşadık. Hak’tan geldi amenna, ancak bu olaylardan ne dersler çıkarttık? Dedim ya, ülke adına hem yaşamsal hem de ekonomik olarak zorlu sıkıntılı bir yıl oldu, ama bunun yanında gelecek adına yüreklerimize su serpen güzel gelişmeler de oldu. Mesela en önemlilerinden birisi Ayasofya’nın 86 yıl sonra ibadete açılması ve ilk cuma namazının kılınması. Bunun yanı sıra Türkiye’nin Karadeniz’de tarihinin en büyük doğalgaz rezervini yani 320 milyar metreküp gazı bulması gibi sevindirici hadiseleri de yaşamış olduk.” Nitekim bu ismi geçen gazete, 2020’nin felaketi ve gözyaşı olarak yorumladığı bölümünde Ayasofya’nın cami olarak açılması hazımsızlığını göstererek kimlere hizmet ettiğini de aleni şekilde göstermiş oldu. Hatırlayın, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılma kararı, Türkiye’de ve Müslüman coğrafyalarda genel olarak büyük bir sevinçle karşılanmış, farklı ülkelerdeki Müslümanlardan Ayasofya’da namaz kılmak için Türkiye’ye gelmek isteyenler olmuştu. Ancak bu karar ve ardından icrası, başta Ortodokslar olmak üzere, Hristiyanlar arasında da pek çok tepkiye de yol açmıştı. Sözüm ona ‘komşu’ denen Yunanistan'ın hadsizliği, Batı’nın tepkileri hepimizin hafızasındadır. Ancak aradan zaman geçmesine rağmen bu hazımsızlığın aleni olarak devam ettiğinin resmini Sözcü’de görmüş olduk. Tabi bu densizlik sonrası gelen tepkiler ve yapılan açıklamalar birileri tarafından farklı yorumlanmış. Yok özgür basın susturulmaya çalışılıyor, yok halkın haber alma özgürlüğü falan... Millet için, vatan için çok büyük bir değer olan ve bunun milletin bağımsızlığının sembolü nişanesinde olan bir mabedin açılışının felaket olarak değerlendirilmesi mi, halkın haber alma özgürlüğü ? Vatana, millete, dine, bayrağa aykırı olan hangi haber haber alma özgürlüğü oluyor? Bunları ifade etmek özgürlük mü yoksa uşaklık mı ? Zaten MİLLETTEN gelen tepkiler sonrası ismi geçen gazete yine sayfasında yaptığı açıklamada, Ayasofya'nın ibadete açılmasına 'felaket' demek gibi bir kastlarının olmadığını, haberin çarpıtıldığını söylerken “Kırmızı çizgimiz vatan, millet, devlet, bayrak, dindir” ifadesiyle de ‘özrü kabahatinden büyük’ deyimine uymuş oldu. Şaşırdık mı? Şahsen ben şaşırmadım. Çünkü 19. asrın güçlü şairlerinden birisi olan Ziya Paşa’nın bilindik deyimini hatırlatmak isterim. "Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde". Yani "İnsanın aynası işidir¸ lâfa bakılmaz; bir kişinin aklının seviyesi¸ yaptığı işte görünür." İcraatı rahatlıkla işle sonra çık kırmızı çizgini söyle, bunu bu MİLLET yemez ama hizmet ettikleri kendi MİLLETLERİ yer mi bilemem... Vesselam.. Kalın sağlıcakla…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.