Konya
°C
Yeni Meram

OSMANLI İLE ÖVÜNMEK(!)

OSMANLI İLE ÖVÜNMEK(!)-Tayyar Çimen-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
05.07.2018 00:17
04.07.2018 16:18
0
2208
ABONE OL
Osmanlı bizim ecdadımızdır. Bugün üzerinde yaşadığımız bu vatanımız, Osmanlı İmparatorluğumuz’dan bize kalan toprak parçasıdır. Bunu da, milletimiz bir ölüm kalım mücadelesi vererek, 1918-1922 yılları arasında, Ulu Önder Atatürk’ün yönettiği Kurtuluş Savaşı’ndan galip çıkarak elde etmiştir. Türk Milleti bu savaşları Avrupa’nın emperyalist ülkelerine karşı, çok büyük fakirlik ve donanımsızlık içinde yapmıştı. Her şeye rağmen bunda galip gelerek, bugünkü vatanımıza ve Cumhuriyetimize kavuştuk. Bir dünya dahisi olan Büyük Atatürk ve arkadaşlarının önderliğinde kurduğumuz devlet, bugün demokratik, laik bir hukuk devleti olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, hayatına devam etmektedir. Bulunduğu coğrafyada, 70 yıldan beri çok partili, seçimli, parlamento demokrasisini uygulayan tek ülke olarak hayatını sürdürmüş, şimdi köklü bir sistem değişikliğini yine demokratik seçimlerle gerçekleştirmiştir. 24 Haziran 2018 seçimleriyle Türkiye artık başkanlık (cumhurbaşkanlığı) sistemiyle yönetilecektir. Başbakanlık kaldırılmıştır. İnsanımız seçimlere büyük oranlarla katılmaktadır, seçmeyi, seçilmeyi sevmektedir. Demokrasiyi sevmiştir, bu alanda olgunlaşmıştır. Ülkemiz bu başarılarıyla öğünebilir. Ancak son zamanlarda, mevcut yönetimin de belki teşvikiyle, Osmanlı İmparatorluğu hayatımızla övünür olduk. Ancak tarihin içine iyi bakarsak, 600 yıllık bu hayatın içinde bazı istisnalar dışında övünülecek taraf yoktur. Büyük orduları binlerce km mesafeler içinde hareket ettirip, organize etmek, onları beslemek, donatmak, savaşlara sokup kazanmak, fetihler yapmak, ülkeler, ganimetler elde etmek elbette başarıdır. Keza, Fatih Padişah Mehmet’in İstanbul’u alması, bir çağın sonu, yeni çağın başı olmuştur. Ülke genişlemiş, ganimetler getirilmiş kullanılmış. Ama iyi yönetim bu değildir. Tebanı, insanları hayatlarını kazanan, üreten toplumlar haline getirerek, onları daha iyi yaşatmak zorundasın. Dünya yeni çağda, büyük sosyal, bilimsel ve teknik keşiflerle uğraştı. Yakın çağa geçildi, keşifler gelişmeler sürdü. İcatlar yapıldı. Bunlarla ilgilenmeyen Osmanlı, fetihlere, ganimetlere ve yabancıları vergiye bağlamalara asırlarca zaman harcadı. Zamanla bu gelirler tükendi ve borçlanma başladı. 15. asır ortalarında matbaa icat edildi (Alman Gutenberg 1439), güneş sistemi çözüldü (Kopernik 1453, Polonyalı), ampul bulundu (Edison 1879, Amerikalı), buhar motoru icat edildi (James Watt 1775, İskoç), içten patlamalı motor geliştirildi (Nikolaus Otto 1876, Alman), telefon bulundu (A.G.Bell 1876, İskoç), aşı ve aşılama geliştirildi (Pasteur 1885,Fransız). Bu icatlar uzar gider. Bu arada, 18. yüzyılda İngiltere’de endüstri devrimi başladı ve Avrupa’ya yayıldı. Bilhassa buhar makinasının icadından sonra sermaye hareketleri ve fabrikalaşma gelişti. Ülkeler kalkınmaya başladılar. Bunlar olurken, Osmanlı İmparatorluğu’nun hünkarları, çoğunlukla Topkapı Sarayı’nda meşgul oluyorlardı. Tahtlarının güvenliği için, kardeşlerini evlatlarını boğdurmuş Osmanlı padişahlarımızın, kaynakları tüketip emperyalistlere borçlanarak, kapitülasyonlarla bütün milli varlıklarımızı onlara ipotek ettiklerini nasıl unuturuz? Bunlar koca ülkeyi batırmışlardır. Son padişah malum, 1. Cihan Savaşı’ndaki büyük yenilgiden sonra bir İngiliz gemisiyle ülkeden kaçmıştır. Milli dilimiz Türkçe’yi bile kullanmayıp, çoğu zaman Farsça’yı kullanan Osmanlı’nın borçlarını Cumhuriyet Hükümetleri, fakir bütçeleriyle 1980’lere kadar ödemişlerdir. Zamanımızda neler oluyor? Ülkemizin namlı hastanesi Gülhane Askeri Tıp Akademisinin alnına Abdülhamit Hastanesi yazmak iştir? Saygılarımla.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.