Konya
°C
Yeni Meram

Orda Bir Köy Var Uzakta...

Orda Bir Köy Var Uzakta...-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
07.12.2017 09:43
07.12.2017 10:32
0
3189
ABONE OL
■ Evlat kokusu, cennet kokusudur. (Hz. Muhammed) ■Tay at olunca at dinlenir, çocuk adam olunca ata dinlenir. (Kaşgarlı Mahmut) *** Orda bir köy var, uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da O köy bizim köyümüzdür. Orda bir ev var, uzakta, O ev bizim evimizdir. Yatmasak da, kalkmasak da O ev bizim evimizdir. Orda bir ses var, uzakta, O ses bizim sesimizdir. Duymasak da, tınmasak da O ses bizim sesimizdir. Orda bir dağ var, uzakta, O dağ bizim dağımızdır. İnmesek de, çıkmasak da O dağ bizim dağımızdır. Orda bir yol var, uzakta, O yol bizim yolumuzdur. Dönmesek de, varmasak da O yol bizim yolumuzdur. (Ahmet Kutsi Tecer) ... Köylerimize genelde yol, su, elektrik götürdük. ( götüremediklerimiz de var) Ancak köylerimize uygarlığı götüremedik. Okul ve öğretmen konusunda sıkıntılarımız sürüyor, Okul ve öğretmenlerin bulunmadığı köy sayısı hayli fazla. Gerçek bu olunca da köylerden acı haberler gelmeye devam ediyor; öğrenici yurtları yanıyor, heyelanlar da can alıyor... Ne demişti Atatürk; “Köylü milletin efendisidir.” Atatürk’ün yol gösteren sözleri tüm dönemlerde göz ardı edildi, edebiyat olarak kaldı ki, ne yazık ki.. ... Sırası gelmiş iken bir konuya değinmek isterim; İddiaya göre Atatürk’e ait "Köylü milletin efendisidir" özdeyişi aslında Kanuni Sultan Süleyman’a aittir. Öyküsü de şöyle; Sultan Süleyman mahremleriyle görüşürken onlara "Velinimet-i âlem (Dünyanın efendisi kimdir?" diye sormuş. Onlar da “Padişah efendimizdir" diye yanıt verince Kanuni de şöyle konuşmuş; "Hayır, dünyanın efendisi reâyadır ki, ziraat ve harâset (çiftçilik) emrinde huzur ve rahatı terk ile iktisab ettikleri nimetle bizleri it’âm ederlerdir. " Sultan Süleyman demek istiyor ki, tarım ve çiftçilik işlerinde huzur ve rahatlarını bırakıp elde ettikleri ürünlerle bizi doyururlar. Bunun için dünyanın efendisi çiftçilerdir. Bizim görüşümüze göre, önemli olan kimin söylediği değil, içeriğidir ve köylüye verilen değerdir. Üstüne üstlük iki önemli kişinin aynı görüşü paylaşması, köylüye verilen değer ve önemi daha da taçlandırmaktadır. ... Atatürk’ten köylüye ilişkin diğer sözler; ■ Türkiye’nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık köylüdür.Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iktisadi siyaseti aslî gayeye erişmek maksadını güder. Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bu gün dünya üzerinde olmayacaktık. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın çalışmasını zikretmeye imkan yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını Ben Anadolu kadınının fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez. Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki çalışma imkanlarını, asri ve iktisadi tedbirlerle en yüksek seviyeye çıkarmalıyız. ■ Köylümüzü ‘Efendi’ yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez İnsaf ve merhamet dilenmekle millet, devlet işleri görülemez; millet, devlet şeref bağımsızlığı temin edilemez. Köylülerin görebilecekleri, çalışmaları için örnek tutacakları, modern, uygulamalı tarım merkezleri kurmak gerekli. ... ■ Dünyayı değiştirebilmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir. (Nelson Mandela) *** "Orada Bir Köy Var Uzakta" Şiirinin Şairi Ahmet Kudsi Tecer (4 Eylül 1901, Kudüs’te doğdu, 23 Temmuz 1967’de İstanbul’da yaşama veda etti. Halk kültürüne alanı yaptığı çalışmalarla tanınır.Bunlar, Karacaoğlan ile Yunus Emre’nin yaşam öykülerine de ışık tuttu. Ünlü halk şairi Aşık Veysel Şatıroğlu’nu Türkiye'ye tanıtan, halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözeni keşfeden kişidir. VI. dönem Seyhan, VII.dönem Şanlı Urfa milletvekili olarak TBMM’DE görev yaptı. Ahmet Kutsi Tecer, ilk öğrenimine Kudüs'te Frères des écoles chrétiennes okulunda başladı. Babasının tayini nedeniyle ailesinin taşındığı Kırklareli’de ilk ve ortaöğrenimini tamamladı liseyi de Kadıköy Sultanisi'nde ücretsiz yatılı olarak okudu. Halkalı Ziraat Yüksek Okulu’nu bitirdi (2 yıllık) ardından da Yüksek Öğretmen Okulu imtihanını kazanarak Darülfünun Felsefe Bölümü'ne devam etti; 1925'te Darülfünun'daki öğrenimine ara vererek Yüksek Öğretmen Okulu bursuyla biyoloji öğrenimi için Fransa’ya gitti. ancak Sorbonne Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde felsefe derslerini izledi; 1928’de Yurda gri döndü 1929’daDarülfunun’dan mezun oldu. Siavas’ta başladığı öğretmenlik mesleğini çeşitli illerde sürdürdü; 1934'te Milli Eğitim Bakanlığı’nda Yüksek Öğrenim şube müdürü olarak atandı ve bu görevde 5 yıl kaldı.Gazi Eğitim Enstitüsü’nün kompozisyon, Gazi Lisesi’nin felsefe derslerine girdi. Devlet Konservatuarının kuruluşunu hazırlayanlar arasında yer aldı. 1937 yılında öğretmen Meliha Hanım ile evlendi. 1938’de Yüksek Öğrenim Genel Müdürü olarak atanan Tecer, arkadaşı Muzaffer Sarısözen’in Ankara Devlet Konservatuarı Folklor Arşivi Şefliğine tayinini sağlayıp, halk müziği derlemeleri yapmasına yardımcı oldu. 1947-1951 yılları arasında Paris Kültür Ataşesi ve Öğrenci Müfettişi olarak görevlendirilen Tecer, 1950’de UNESCO Yürütme Komitesi’nde Türk delege olarak yer aldı. UNESCO topluluğu içinde Türk kültürünün gelişmesine hizmet etti. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde estetik, Gazetecilik Enstitüsü’nde halk edebiyatı, İstanbul Radyosu’nda yayıncılık dersleri verdi. İstanbul Eğitim Enstitüsü Öğretmeni iken 1966 yılında emekli oldu. Ahmet Kutsi, şiirlerini hece ölçüsünde ve yalın bir dille yazdı. Aşk, doğa, ölüm, özlem gibi konuları işledi. Genellikle halk şiirlerinin sekizli ve on birli hece ölçüsüne ve ulusal nazım birimi olan dörtlüğe bağlı kalan Tecer, bazen da heceyi yeni ölçülerle denedi. En çok bilinen "Orada Bir Köy Var Uzakta" şiirini babasının memleketi Erzincan/ Kemaliye Apçağa Köyü için yazdı. ... Oralarda bir değil, bir çok köy var uzak,çok uzaklarda...Onları yakınlara getirmek için çare eğitimden geçmektedir. Eğitim deyince de kaliteli öğretmen, okul, yurt, sel, yangın, deprem, heyelana karşı sağlam yapılar. Onun bunun değil, Devletin denetim ve gözetiminde çağdaş okullar ve kız-erkek öğrenci Yurtları... “Çocuğunu kaybeden bir anne için her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz.” Diyor ünlü düşünür Victor Huğo. Huğo başka bir şey daha söylüyor;” Bir okul fazla yapın, bir hapishane eksiltmiş olursunuz.”
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.