Oradan buradan - Cihat Yazıcı - Yeni Meram Gazetesi
“SEN gecikebilirsin ama zaman gecikmez!” (Benjamin Franklin)
***
BİR GERÇEK DAHA…..
“Tiyatrolarda hayat kadını rolünü yasaklayan devletin 65 Genelev işlettiğini söylemeyin.”
Evet… 2002’de 25 bin olan genelev kadını sayısı bugün 125 bin civarında. Hayat kadını olmak için sıra bekleyenler de var. Üstelik Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç’ın belirttiği gibi otellerde evlilik cüzdanı falan sormuyorlar. Daha da üstelik, zinanın serbest bırakılması kararı bu hükümet döneminde yasalaştı.
Çıkar mı “yalan” diyebilecek bir babayiğit?
***
GRİP ve NEZLE…
Yol kenarındaki özel bir hastanenin önünden geçiyordum.
Baktım, sanki insanseli…
Merak edip içeriye girdikten sonra sordum: “Nedir bu durum?”
Dediler ki yetkikiler, “gelen her 10 kişiden 7-8’i grip veya nezleden.Gece ile gündüz ısı farkı 4-16 derece. İnsan vücudu bu… Böylesi değişken havadan hemen alınıyor. Kimse ‘bana bişey olmaz’ diye yiğitlik yapmasın. Mecbur olmadığı sürece de sokağa çıkmasın.”
Öğüt: O bildik içecekler:
Portakal, Greyfurt ve limon suyu…
Tabii ki, bulabilirseniz ve keseniz yetiyorsa kilosu 4 bin liradan “Beyaz çay!”
***
OYLAR KİME KAYIYOR?
“Ağlama Bakanı (!)” Bülent Arınç politik görüşlerine asla katılmadığım, kimi zaman dile getirdiği doğruların arkasında duramayışını eleştirdiğim bir politikacıdır. Para konularında ise
dürüstlüğüne inandığım bir siyasetçidir.
Hemşehrimiz Başvekil Davutoğlu ise Cumhuriyet tarihinin en başarısız Dışişleri Bakanı’dır.
Ülkemizin başına büyük işler açmış, yaşadığımız coğrafyada Osmanlı devlet düzenini inşa ve ihya etme hayalinin peşinde koşarken, Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemiştir. Ama
Sezar’ın hakkını Sezar’a vermeyi gerektirir. Davutoğlu, yolsuzluk şaibesinin bulaşmadığı
AKP’lilerden biridir. Cumhurreisi Erdoğan’a gelince…
Er veya geç 17-25 Aralık operasyonlarıyla ortaya çıkan yolsuzluk buzdağının hesabını vermek zorunda kalacağını biliyor. Bu nedenle her ne pahasına olursa olsun Başkanlık rejimini
getirmeyi, Türkiye’yi, tüm yetkileri elinde toplayacağı tek adam yönetimine taşımayı istiyor. Açılım sürecinin milliyetçi oyları MHP’ye kaydırdığını, Kürt seçmenlerden gelen AKP oylarının da HDP’ye gitmekte olduğunu görüyor. Ve ne yapıp edip o makamda kalmanın hesaplarını yapıyor. Sonucunu birlikte göreceğiz.
***
NEDEN 3 KATI PUSULA?
Bakan Bekir Bozdağ, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde 175 milyon 588 bin 273 adet oy pusulası basıldığını açıkladı. Yani, 40 milyon seçmen varken 175 milyon neden? Şimdi merak edilen: 7 Haziran 2015 genel seçimlerde kaç adet basıldı ya da basılacak?