Önemli uyarı: Her maske gerçek maske değildir, 10 kuruş için sağlığınızı riske etmeyin

Beyşehir’de faaliyet gösteren Atlantis Tıbbi Malzemeler İnşaat Turizm, Temizlik, İlaçlama, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kurucusu Ahmet Gürsaçtı, ilçede Türkiye’nin ihtiyacına destek olmak maksadıyla 1,5 milyon liralık bir yatırımla kurdukları tesiste, meltblown kumaştan üç katlı ve telli olarak “beymask” markasıyla üretime başladıkları maskelerin halen iç piyasada yaygın satış ağına sahip olan, aranan bir marka haline geldiğini belirterek, hedeflerinin Beyşehir’den de yurt dışına maske göndermek olduğunu söyledi. Halen günlük 50 bin maske üretim kapasitesine sahip CE ve ISO sertifikalarına sahip firmalarına ait tesislerinde 15 kişiye iş istihdamı sağladıklarını ve ihracata başlamaları halinde hem üretim kapasitesini 100 bine çıkarmayı, hem de istihdam sağladıkları kişi sayısını ikiye katlamayı amaçladıklarını vurgulayan Gürsaçtı, üretilen tek kullanımlık maskenin DSÖ ve Sağlık Bakanlığı standartlarına uygun olarak meltblown ve spunbond kumaş, full ultrasonik dikişli,üç katlı, burun telli, 80 gram ağırlığa sahip, kokusuz, alerji ve tüylenme yapmayan, özel tasarlanan hava geçirgenliği sayesinde kolay nefes alımını sağlayan, yuvarlak halka rahatsız etmeyen lastik kullanılarak üretilen özelliklere sahip olduğunu belirtti. “HER MASKE, GERÇEK MASKE DEĞİLDİR” Gürsaçtı, sektör olarak en büyük sıkıntılarının piyasada daha ucuza satılan ve merdivenaltı tabirle üretilen maskeler olduğunu, bu maskelerin süreçte kullanan insanların koronavirüse karşı sağlığını ciddi anlamda riske attığı ürünler olduğunu da savunan Gürsaçtı, “Piyasadaki ucuz maskeler, kaliteden ve hijyenden, bazı kriterlerden ödün vermeyen bizim gibi firmaları biraz zorluyor. Yan sanayi, merdiven altı üretimler, ne olduğu belirsiz, ucuz kumaşlarla üretilen adına maske bile diyemeyeceğimiz ucuz ürünleri tercih eden vatandaşlarımız, sağlıklarını lütfen riske atmasınlar. Bu ürünler kaliteli ürün yapan biz maske üreticilerini olumsuz etkilese de biz kaliteden ödün vermeden üretimimize devam edeceğiz. Meltblownsuz, filtrasyon özelliği yüzde 99,9, en azından yüzde 99 olan bunun altındaki maskeleri kullanmayalım. Vatandaşlara tavsiyemiz, maskelerin filtrasyon özelliği olup olmadığına bakmaları, kutularının üzerinde üretici firmanın kim olduğu, ürünlerin nerede üretildiği, nasıl yapıldığı gibi bilgileri mutlaka araştırmalarıdır. Piyasada çok farklı maskeler satılıyor. Bu maskelerin çoğu bizi virüsten maalesef korumuyor. Gerçek maskeler, içerisinde meltblown olan yüzde 99,9 filtrasyon özelliği bulunan bizim de firma olarak ürettiğimiz maskelerdir.”dedi. MASKELERDE FİLTRASYON ÖZELLİĞİNE DİKKAT Kendilerinin de üretimini yaptığı gerçek kaliteli maskelerle piyasada daha ucuza satılan merdiven altı üretilenler arasında sadece 10-15 kuruşluk bir fiyat farkı bulunduğunu da dikkati çeken Gürsaçtı, şu uyarıları yaptı. “Vatandaşımız, 10 Kuruş ucuz olsun diyor, ucuz maske arayışına giriyor. Ama aldıkları maskelerin filtrasyon özelliği olmadığı için hastalıktan hiçbir şekilde koruma sağlamıyor. Benim elimde çok sayıda merdivenaltı topladığım maskeler var. Baktığımızda, bunlarda melblown kullanılmıyor, çoğu polyester kumaştan üretilen maskeler ki, bu kumaşlar zaten bakteri üretir. Ama, vatandaşımız 10 kuruş ucuz olsun diye bu maskeleri tercih ediyor, ‘polis ceza yazmasın yeter, ben ucuz maske alayım, cebimde taşıyayım, polisi gördüğümde takayım’ o düşüncede olduğumuz sürece bu virüs olayını bitiremeyiz. 10 Kuruş için sağlığımızı lütfen riske atmayalım. Tesislerimizde üretilen maskelerimizin yüzde 99,9 oranında bakteri filtrasyon özelliği var dedik, bunu yaptığımız laboratuvar testleri ile de kanıtladık. Bu günlerde etrafımızda duyuyoruz, çember daralıyor, herkesin ailesinde bir yakın çevresinde artık virüslü bir insana rastlamak mümkün hale geldi. Bunun önüne geçmek için sadece maske takmak da tek başına yeterli değil tabii ki, fiziki mesafeye ve hijyene de dikkat etmek gerekiyor. Devletimizden istirhamımız; kaliteli ve gerçek maske üreten firmaları olumsuz etkileyen bu merdiven altı üretim konusunda tedbir alması. Bu toplum sağlığı açısından da aslında büyük önem taşıyor. Çünkü her maske gerçek maske değildir ve maalesef koruma sağlamayan çok maskeyi insanlar yüzlerine takıyor. Ucuz maske üretimini biz de yapamaz mıyız, yaparız ama bunu yaptığımızda, karşımızdaki insanların bu maskeyi takıp da koronavirüslü birisiyle teması halinde kaybetmemiz halinde vicdan azabından uyuyamazsınız. Biz böyle bir vebalin içerisinde olamayız, kaliteden ödün vermeyi ve gerçek maske üretimine bakteri filtrasyon özelliğine dikkat ederek devam etmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızdan bir de ricamız, değişik testler var ama, kullandıkları maskelerin bir tanesini ellerine alıp makasla kessinler. O içerisinde meltblown dediğimiz kumaşın olup olmadığına baksınlar. Bu kumaş olmayan maskeleri almasınlar eğer gerçekten virüsten korunmak istiyorlarsa.” HEDEF YURT DIŞI PAZAR… Gürsaçtı, firma olarak tek kullanımlık maskede sadece iç piyasanın ihtiyaçları değil, dış pazara yönelmek için de hazırlık içerisinde olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “İhracaat yapmak için de uğraş veriyoruz. Devlet Malzeme Ofisi ile sözleşme yaptık. İnternet sitemizden maskelerimiz beğeniliyor ve yurt dışından talepler var, numuneler gönderdik olumlu tepkiler aldık. Tacikistan, Bulgaristan, Lüksemburg ve İngiltere gibi ülkelerle görüşmeler halindeyiz. Suudi Arabistan’dan da teklifler alıyoruz. Bunun yanı sıra, Bursa Teknik Üniversitesi ile ortak bir çalışma yaparak bakteri filtrasyon özelliği olan kumaştan imal edilen yıkanabilir bez maskelerin de satışına başladık. Her gün yıkamak şartıyla bu maskeleri de 20 kez kullanabilecek vatandaşlarımız. Yine, firma olarak bu süreçte sadece tek kullanımlık maske değil, bunun yanında tek kullanımlık önlük, bone, galoş, eldiven gibi ürünlerin de Ar-Ge çalışmalarını yapıyoruz, bu ürünlerin de en kısa zamanda üretimine geçmeyi planlıyoruz.”