Konya
°C
Yeni Meram
30.01.2015 08:10

'Ok gibi doğru olursan...'

A+
A-
30.01.2015 08:10
0
5929
ABONE OL

Doğruluk ve doğru olma kavramları eskimeyen ve eskitilemeyen kavramlardır. Doğrunun hasına, doğrunun erdemlisine ok gibi doğru denmiştir. Ok gibi doğru olmak ise doğruluğun zirvelerinden biri sayılmıştır. 

Bu kavram, dilde güzel, sözde güzel, anlatımda güzel, laf dokundurmada güzel, birilerine laf çarpmada güzel. İşin aslına bakarsanız, hiç kimsenin işine gelecek gibi de değil.

Neden mi?

Ok gibi doğru olunduğunda lafı eğip bükemezsiniz, her doğru her yerde söylenmez kalkanının ardına sığınamazsınız, işin doğrucası yalan söylemek gibi bir haktan kendinizi mahrum bırakamazsınız!

Ne yapacaksınız o zaman?

Ok gibi doğru olmayı, sizce o  sıkıcı halinden sevimli bir hale büründüreceksiniz!

Az biraz esneteceksiniz!.

Üzerine sevgi gibi, hoşgörü gibi kavramlardan serpeceksiniz!

Ardından, o kavramı tutacak bir yaya yerleştirip fırlatacaksınız.

Ne kadar doğru ve dürüstlük hedefi varsa hepsini birden vurmaya çalışacaksanız!

Sonra da benim ne kadar doğru ve dürüst olduğumu cümle alem biliyor diye havanızı atacaksınız!

Yay, dosdoğru oku neylesin?

Ok gibi doğru olmadığınızda, sizi her yay tutabilir, istediği her hedefe nişanlayabilir. Öyle  bir yaydan fırlatılan ok olarak yayın vur dediği hedefi mi vurursunuz, kendi kendinizi mi vurursunuz  bilinmez!

Yayın tutamadığı ok olma özelliği elbette kolay bir özellik değil. Böyleleri yok değil bu dünyada. Onların adına doğru demişiz, dürüst demişiz, doğrucu Davut demişiz, bu kadar dürüst olmak zorunda mısın demişiz.

Neredeyse doğruyu severim, çok severim, amma yanımda bulunmasından da hazzetmem diyeceğiz!

Bir çok insan kendini haklı göstermek için, "Şunu yanlış yapıyorsun, şurada haksızsın, ileri gitme, söylediğin sözlere dikkat et diye devamlı  ikaz eden birine kaç gün, kaç saat , kaç dakika tahammül edersiniz?" mealinde açıklamalar yapar.

Bize doğruları söyleyenlere, gösterenlere değil, en iyisini sen yapıyorsun, en doğrusunu sen biliyorsun, senin çeyreğin bile olamayacakları dinleme, sen bu alana, işletmeye, bu şehre üç-beş beden büyüksün diye gaz verenleri , sözüm ona destek çıkanları yanımızda yıllarca taşıdığımız halde, ilk sarsıntı geçirdiğimizde  biz övenlerin, sırtımızı sıvazlayanların, iyi günümüzde yanımızdan ayrılmayanların, bizi anında bırakıp gittiğini bilmezden, görmezden geliriz!

İşte o acı günlerde "keşke" ile başlayan cümleler dillerden düşmez. Keşke o lafların üzerine iki de tokat vursaydı da, ben bu hallere düşmeseydim diyenlere de, şahit olmuşsunuzdur.

Bütün bunlara rağmen, kendi ayağımızla bizi oraya-buraya fırlatan yaylara koşarak gittiğimizi hesaba bile almayız!

Bir çoğumuzun, açık kapılar, aralık kapılar, en olmadık konularda bile hoşgörüler bekliyor olmamız düşündürücüdür. Bu  uğurda verdiğimiz tavizler, bizleri olmadık yerlere fırlatan yaylara benzemiyor mu?

İşin garibi bundan hiç şikayetçi olmadığımız, hatta o yay bizi fırlatsın diye, gönüllü atılmaya yay önünde uzun kuyruklara giriyor olmamız!..

Doğruluğu dünyalara değişmem diyen yalancıların, doğruluk timsali diye anıldığı günümüzde gerçekten doğru olanlar neredeler diye hiç düşündünüz mü?

Doğruluk bir erdemdir, doğru ok gibi olur diyerek, atmışız her birini Kaf dağının ardına, gelemesinler, gitmek isteyenlerde gidemesinler diyerek.

İyi ve doğru yaptığımıza kanaat getirdikten sonra da, kim doğruluk üzerine ne söylemiş yazmışız bir kağıda, özenle yerleştirmişiz iç cebimize, ara ara çıkarıp okuyoruz, bizi dinleyenlere.

Helal olsun diyorlar. Ne doğru adam! İki lafından biri doğruluk üzerine!..

Doğrulukla yanyana gelemeyecek olanları valla billa ömrümde böyle doğru adam görmedim diye nedne alkışladığımız bilmeden çılgınca alkışlıyoruz.

Böyle gelmiş, böyle gider diye bir türkü dilimizde, doğruluk, dürüstlük laflarıyla nutuk çekeriz kürsülerde!

Hz. Pir, "Ok gibi doğru olursan, hiçbir yay seni tutamaz." derken bu sözü kimlere  söylüyor, kimleri işaret ediyor, diye düşündüğümüz oluyor mu?

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.