Konya
°C
Yeni Meram
11.09.2012 02:31

Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Nizamettin Çiftçi Röportajı

A+
A-
11.09.2012 02:31
11.01.2016 13:03
0
9972
ABONE OL
Nizamettin Çiftçi Kimdir?   Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu Müdürü Nizamettin Çiftçi 1962, Adilcevaz/Bitlis doğumludur. 1984 yılında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun oldu. 1990 yılında Ege Üniversitesinde Doktora Eğitimini tamamladı.1991 yılından beri Selçuk Üniversitesi’nde görevli 1999-2004 yılları arasında Selçuk Üniversitesi müdürlüğünü yaptı. 5 Şubat 2012 tarihinde tekrar aynı göreve atandı. Birçok mesleki kuruluşa üye olan Prof.Dr. Nizamettin Çiftçi mesleki alanda ulusal ve uluslararası 60’ın üzerinde yayını vardır. Evli ve 2 çocuk babasıdır. *** BESYO’yu tanıyalım   1987 yılında eğitim fakültesine bağlı olarak kurulan bu birim şimdi modern binasıyla, spor salonlarıyla, atletizm pistiyle, futbol sahasıyla, yüzme havuzuyla ve çeşitli modern laboratuarlarıyla sadece Konya’nın sporunu değil Türkiye de ki en önemli spor kurumlarından biri olma özelliği taşıyan Türkiye’nin sporuna da yön veren bir yüksek okuldur. Yüksek okulun bünyesinde 2 federasyon başkanı çeşitli spor federasyon temsilcileri, eğitim kurul üyeleri, antrenörler, hakemler, milli oyuncuları barındıran uluslararası bir spor eğitim merkezi gibidir. 5 doçent, 17 yrd.doçent ve toplam 63 öğretim üyesi olan Türkiye’nin en büyük spor yüksekokullarından biridir. *** nizamettin-ciftci-roportaji-2     Orhan ŞENER: Hocam belki de Türkiye de ikinci kez 8 yıl sonra aynı göreve gelen sanırım ender yöneticilerdensiniz ki, bu üniversitelerde çok nadiren gözükür ama ben hatırlamıyorum. Bunun sırrı nedir? Nizamettin ÇİFTÇİ: Ben 1999-2004 yılları arasında okulunuzda idarecilik yaptım ve Ziraat Fakültesi’nde de bölüm başkanıydım.Yeni rektörümüz Prof.Dr.Hakkı Gökbel’in beni bu göreve davet etmesi üzerine kendisine teşekkür ettim ve ‘bu görevi benden daha iyi yapacak arkadaşlar olduğunu’ söyledim ve beni bu göreve layık gördüğü için rektör beye teşekkür ettim. Rektör beyde BESYO’nun dışında bir müdür olarak benle çalışacağını söyledi ve kabul ederek göreve başladım. Önceki yıllarda da BESYO’da ki arkadaşlarla çok uyumlu çalıştık bana büyük destek oldular ve bu görevden ayrıldıktan sonra bile dostluk anlayış içerisinde aşağı yukarı bütün akademisyen arkadaşlarımla dışarıda görüştük ilişkilerimiz devam etti. Orhan ŞENER: Hocam şunu rahatlıkla söyleyebilirim sizin döneminizde okuldaki ilişkiler, hocalar arasındaki uyum daha farklıydı, olumlu yönde tabiî ki. İkinci kez atanmanız belki bunların etkisi de vardır ne dersiniz? Nizamettin ÇİFTÇİ: Orhan hocam baştan şunu söyleyeyim, ben hayatım boyunca özel ilişkilerimi okula yansıtmam insanlar arasındaki olumlu veya olumsuz diyologlarımı yöneticilik makamında kullanmam problemlerin ilk önce kesinlikle çözülmesinden yanayım vurarak kırarak değil birebir konuşarak ve muhakkakta olumlu sonuca giderek böyle başladık biz 4 yıllık sürede antrenörlük ve yöneticilik bölümleri açtık. Yüksek lisans eğitimlerine başladık 25’e yakın araştırma görevlisi atadık. Dönemin rektörü Prof.Dr.Abdurrahman Kutlu’nun destekleriyle bugünkü yüksek okul binasına, futbol sahasına, kapalı yüzme havuzuna,19 Mayıs Spor Salonuna ve bir çok spor tesislerine bu dönemde kavuştuk. Bugüne kadar tüm rektörlerimize ve yüksek okul müdürlerimize şükranlarımı sunarım. Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu üniversitemizin en genç akademik birimlerinden birisidir. Personel sayımız 62’dir ve Türkiye’de ki BESYO’lar içerisinde ilk 3’tedir. Orhan ŞENER: Sayın hocam sanki BESYO en genç yüksek okulu olmasına rağmen sanki en sorunlu yüksekokul gibi gözükmektedir veya gösterilmektedir. Neler söyleyeceksiniz? Nizamettin ÇİFTÇİ: Şimdi spor toplumu yakından ilgilendiren en önemli kavramların başında gelir böyle olunca okulumuzun faaliyetleri olsun, akademik personelimizin çalışmaları olsun Konya kamuoyun her zaman dikkatini çekmiştir. Biliyorsunuz okulumuz sadece Konya’nın değil Türk Sporuna yön veren federasyonlarda görev yapan bir çok arkadaşa sahiptir. Basketbol takımımız 2. Ligdedir. Dünya ve Avrupa Şampiyonu olan öğrencilerimiz mevcuttur. Böyle olunca bütün dikkatler okulumuzun üzerindedir. Okulumuzda görev yapan hocalarımız, öğrencilerimiz bir yerde gönüllü spor elçileridir yoksa okulumuzda hiçbir problem yoktur ve çalışmalarımız uyumlu bir şekilde yürümektedir. Sorunlarımız olursa kendi aramızda hallederiz benim yönetici olduğum yerde inanın adalet vardır. Orhan ŞENER: Hocam boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz? Nizamettin ÇİFTÇİ: Çok fazla vaktim yok yürüyüş yapıyorum, yüzme sporu yapıyorum, televizyonda basketbol maçlarını izliyorum. Biliyorsunuz benim görev yaptığım zamanda basketbol takımı 2. Lig’e çıkmıştı ve aynı zamanda as başkandım. Orhan ŞENER: Nizamettin Çiftçi nasıl biri dersem kısaca anlatırmısınız? Nizamettin ÇİFTÇİ: Hocam bu soru kolay bir soru değil siz de beni az çok tanırsınız sakin ve aynı zamanda iyi bir dinleyiciyim. Olumlu olmak, iyi düşünmek benim karakteristik özelliklerimdendir. Fazla bir şeyde söyleyemiyorum. İdarecilik anlayışından da bir konuyu belirtmek istiyorum mesela ben şahsen idarecilerin çok süreli makamlarda kalmasına da taraf değilim şahsımda dahil buna. Çünkü başka arkadaşlara da kesinlikle şans verilmesinden yanayım. Beni tanıyan bu özelliğimi iyi bilir. Orhan ŞENER: Hocam her idareci böyle düşünmez. Sizin görev yaptığınız yıllardaki okul idarecilik anlayışınızla ilgili sayın rektörümüz belki de bu bilgileri aldı ki sizi tekrar bu göreve atadı. Nizamettin ÇİFTÇİ: Orhan hocam muhakkak ki bir araştırma yapmıştır. Bizde bu görevi iyi bir şekil yapabilmek için inan elimden geleni yapacağım. Bakın şimdi aklıma gelmişken en büyük özelliğim: Akademik personelin özlük hakları her şeyin başında gelir. Hoşgörü ve sabır. Olayların tanımı ve empati kurma özelliği benim için vazgeçilmezdir. Kin diye bir sözcük tanımam. Konu açılmışken BESYO için en büyük şans rektörümüz Prof.Dr.Hakkı Gökbel’dir. Çünkü hocamız Türkiye’nin ilk spor fizyologlarındandır ve konuya hakimdir. Bunun içindir ki göreve gelir gelmez ilk yaptığı icraat beden eğitimi yüksekokulu binasının yapım talimatını vermesidir. Spor ve sporcuyu tanıması bize ivme kazandırmıştır. Orhan ŞENER: Hocam siz o yıllarda ulusal ve uluslararası basında da ‘Sınav Mafyasına Operasyon Yapan Yüksekokul Müdürü’ diye Türkiye gündemindeydiniz. Anlatır mısınız? Nizamettin ÇİFTÇİ: İlk geldiğim yılda arkadaşlarla oturduk bu sınav sistemini daha iyi olabilmesi için neler yapabiliriz nasıl objektif olabiliriz. Toplantılar yaptık ve en iyisini Türkiye’ye örnek bir sınav sistemi seçtik ki daha sonra bu sınav sistemimiz diğer yüksekokullar tarafından örnek oldu ve bu sistemimizi bir çok okul uyguladı. Burada önemli olan öğrencilerimizin adaletli bir şekilde okula girmelerini sağlamak ve huzurlu bir ortam yaratmaktı. Bu sınav sistemi elektronik ortamda yapılmakta ve sınav boyunca hergün sonuçlar ilan edilmektedir. Aynı zamanda tüm velilerin gözü önünde uygulanmaktadır. Kameralarca takip edilmektedir. 6 aylık bir zaman harcadık adayların tüm fotoğraflarını aldık ve sınav sırasında da kaydettik daha sonra bunlar karşılaştırdığımızda halk arasında ‘Joker’ dediğimiz tabir edilen bu şahıslar 6 kişiydiler başkalarının yerine sınava girmişlerdi bunların sınav sonuçlarını iptal ettik. Bununla da kalmadık benden önceki yıllarda okula gelen tüm dosyaları inceledik ve 3.sınıfta 4.sınıfta okuyan bir grup öğrenciyi okuldan ilişkisini kesmiş bulunduk ve ülke genelinde yüksekokullarda operasyon yapılmasına sebep olduk ve benden sonra gelen tüm müdürlerimiz bu sınav sistemini uyguladı. Orhan ŞENER: Sayın hocam şimdi gerçekten siz isteseniz de okula torpilli bir öğrenci alamaz mısınız? Nizamettin ÇİFTÇİ: Ben değil Türkiye’de ki en yüksek makamlarda olan insanlar bile inanın bu sisteme müdahale edemez çünkü sınavın her aşaması 5 ayrı kayıt altına alınmakta ve sınav sırasında denetlenmekte sınav sonrasında kontrol edilmektedir. --------------
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.