Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içre der beni
Dinler ağlar, hem kadın, hem er beni
***
Osmanlı dönemi müziğinin en önemli üflemeli çalgılardan olan Ney; insanoğlunun ürettiği belki de ilk çalgılardan biridir. Ney, ateştir, gönüldür¸ aşkı anlatır. Tasavvuf denizinde ney doğrudan insanı sembolize eder. Öyle ki; neyin yedi deliği insan vücudundaki deliklere benzetilmiş, 9 boğumu insanın ana rahmindeki dokuz ayla ilişkilendirilmiştir.
Ney ile arif insan arasında benzerlikler;
* Neyden âşıkane sesler çıkar, arif olan insan da âşıkane sözler söyler. Neyin sesi ve ariflerin sözleri dinleyenlerin aşkını arttırır.
* Neyin hüneri görünen cisminde değil içindedir. Ariflerin de üstün özellikleri içindedir. Neyin boyu doğru ve düzgündür, ariflerin de huyu.
* Neyin içi boş, yalnız aşkın nefesiyle doludur, arifler de kin ve nefretten uzaktır, kalbi Tanrı aşkı ile doludur.
İnsanın yaşam öyküsüyle neyin kamışlıktan koparılması arasında derin bir benzerlik vardır.
Kamış, sazlığındayken yeşerir, boylanır, neşe içindedir. Kamışlıktan kopunca kurur, sararır. Delikleri açılır, feryat ederek aslını arar. Neyzenin elinde dinleyenlere özlemini söyler.
---
Hz. Mevlana ney çalmazdı ( üflemezdi) ancak ne var ki, bir sanat abidesi olan
Mesnevi'nin ilk 18 beyti bu dizelerle başlar;
Bişnev in ney çün hikâyet mî kuned
Ez cudâyîhâ hikâyet mî kuned.
(Dinle bu Ney'den, şikâyet etmede; ayrılıkları dile getirmekte)
Mevlana öğretisinde ney, kamil (olgun) insanı sembolize etmektedir. Bize göre “Kamil insan” olmak bir “hal” değil, bir süreçtir.
Hz. Mevlana, Mesnevisinin ilk 18 dizesinde tüm yapıtın planını da vermiştir;
■ Olgun olmayan, işsiz- güçsüz Tanrı"nın varlığını fark edip uyanmaya çalışan kişi .
■ Her şeyde O"nu aramaya ve görmeye başlayan kimse.
■ Dünyanın aldatıcı ş eylerine kanmayan.
■ Gam ve hüzne Yüce Allah’ın sevgisi uğruna aldırış etmeyen kişi.
■ Ve... Tanrı"da yok olan kişinin hali gibi...
---
Hz. Mevlana ‘nın Mesnevisi'nde Ney ile tüm insanlığa vermek istediği evrensel ileti şudur;
Kamil İnsan" dır.Dahası "kamil insan" nasıl olunur ve "kamil insan" olmak için geçilecek evreler nelerdir? Hz. Mevlana, Mesnevi’de ilk
İlk dizeyi girişte verdik.;
2) Kez nistân tâ merâ bebürîdeend
Ez nefîrem merd u zen nâlîdeend
(Beni kamışlıktan kestiklerinden beri, kadın ve erkek tüm insanlar ağlamaktadırlar.)
3) Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk
(Ayrılık derdini şerh etmek için, ayrılık acısı ile paramparça olmuş bir sine isterim.)
4) Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş
Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş
(Her kim aslından uzaklaşırsa, tekrar aslına geri dönmek ister.)
5) Men beher cem’iyyetî nâlân şudem
Cuft-i bedhâlân u huşhâlân şudem
(Ben her cemiyette ağlar oldum, Bedhâl (kötü huylu) olanlarla da, hoş hal (iyi huylu) olanlarla da birlikte oldum.
6) Her kesî ez zann-i hud şud yâr-i men
Az derûn-i men necust esrâr-i men
(Herkes kendi zannınca benim dostum oldu, kimse içimdeki gerçek sırları aramadı.)
7) Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst
(Benim sırrım feryadımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu görecek nur ve her kulakta onu işitecek kudret yoktur.
8) Ten zi cân u cân zi ten mestûr nîst)
Lîyk kes râ dîd-i cân destûr nîst
(Beden ruhtan, ruh bedenden ayrı değildir. Lâkin herkesin ruhu görmesine izin yoktur.)
9) Âteş est în nây ü nîst bâd
Her ki în âteş nedâred nîst bâd
(Bu neye düşen ses ateştir; hava değil, her kimde bu ateş yoksa o kimse olmasın.)
10) Âteş-i ısk est ke’nder ney futâd
Cûşiş-i ışk est ke’nder mey futâd
(Bu Neyden çıkan ses aşk ateşidir, şarabın coşması bile aşktandır.)
11) Ney harîf-i herki ez yârî burîd
Perdehâyeş perdehây-i mâ derîd
(Ney dostundan ayrı kalanın arkadaşıdır, onun makam perdeleri bizim vuslata mani olan perdelerimizi yırtmıştır.)
12) Hemçu ney zehrî vu tiryâkî ki dîd
Hemçu ney demsâz u müştâkî ki dîd
(Ney misali hem zehir, hem panzehir; hem demsâz, hem müştâk olanı kim görmüş?)
13) Ney hadîs-i râh-i purhun mîkuned
Kıssahây-i ışk-ı Mecnûn mîkuned
(Ney kanlı yollardan bahseder, Mecnun gibi aşkları hikâye eder.)
14) Mahrem-î în hûş cuz bîhûş nist
Mer zebânrâ muşterî cuz gûş nîst
(Dilin kulaktan başka müşterisi olmadığı gibi, bîhûş olandan başkası da maneviyatı idrak edemez.)
15) Der gam-î mâ rûzhâ bîgâh şud
Rûzhâ bâ sûzhâ hemrâh şud
(Bizim gamımızdan dolayı günler uzadı, günler ateşlerle ve yanmalarla geçti.)
16) Rûzhâ ger reft gû rev bâk nîst
Tû bimân ey ânki çun tû pâk nist
(Eğer günler geçip gidiyorsa varsın geçsin, Ey pâk ve mübârek olan insân-ı kâmil; sen vâr ol yeter!)
17) Herki cuz mâhî zi âbeş sîr şud
Herki bîrûzîyist rûzeş dîr şud
(Balıktan başkası onun suyuna kandı, nasipsiz olanın da rızkı gecikti.)
18) Der neyâbed hâl-i puhte hîç hâm
Pes suhan kûtâh bâyed vesselâm
(Ham olanlar hiç pişmiş olanın halinden anlar mı? O halde sözü kısa kesmek gerekir vesselâm.)
---
Neyde baş pareden 9 adet delik izler ki, vbu İnsanın yücelmesi (Kamil İnsan olması) için gerekli 9 aşamadan geçmesi anlamına gelir;
1. delik (baş Pare) : İnsanın Olgunlaşması
2. delik: İnsanın Uyanışı (dünyalık ya da ruhsal gıda arayışı) 3. delik: İstek ve kuşkulardan arınmak 4. delik: Dünya zenginliğine ilgisizlik 5. delik: İlahi Aşk
6. delik: Kendini Feda etmek 7. delik: Hayret Makamı 8. delik: Her şeyi Allah ile zikretme 9. delik: Allah ile bir olmak.
---
Bir damla;
Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
Çağlayan gözyaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?
İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi?
Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun fili mi,
Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer, (Neyzen Tevfik)