Nereden baksak nasıl yorumlasak

  Futbol keyif işi, seyirlik. Keyfiniz yoksa, bir çok şeyin olduğu gibi futbolun da tadı olmuyor. İstanbul'da yaşanan elim olay ve şehitlerimizden dolayı günlerdir canımız sıkkın, moralimiz bozuk, gözlerimiz buğulu. Şehit olan kardeşlerimizin hepsi, maçın ardından evlerine, yuvalarına dönme hayalindeyken, bir hain pusunun kurbanı oldular. Geride, arkalarından ağlayan ailelerini ve bir milleti bırakarak şehadet şerbetini içtiler. İşte bu duygularla seyretmeye başladık Konyaspor’un Kayserispor’la oynadığı maçı. Her ne kadar, bu tür terör olaylarından sonra, normal hayata dönmek ve teröre inat "Korkmuyoruz, dim dik ayaktayız" mesajı vermek gerekse de, acılar çok tazeyken bunu yapmak da kolay olmuyor. Açıkçası maça konsantre olmakta oldukça zorlandım. Sık sık dikkatim dağıldı, sahadaki oyunu seyredebilmek için tekrar tekrar kendimi zorladım. Biz seyredenler tarafında olanlar böyleyken, sahadaki futbolculardan çok iyi bir maç beklemek biraz haksızlık olurdu. Konyaspor da özellikle ilk yarıda rakibi uyutup bulduğu boşluklardan sonuca gitmeye çalışınca ortaya seyir açısından tat vermeyen bir oyun çıktı. Nitekim golü de bir duran toptan bulduk. İkinci yarıda Kayseri golü bulmak için çıkınca kalesinde açık verdi, ama beraberlik hatta öne geçmek için şanslar da buldu. Konyaspor da yakaladığı pozisyonları neticelendirip kendisini rahatlatacak skora ulaşamayınca, son dakikalarda maç bitse artık demeye başladık. Açıkçası bu mücadeleyi teknik açıdan çok fazla irdelemek çok da anlamlı olmaz diye düşünüyorum. Çünkü futbolcular da bu ülkede yaşıyor ve bizim yaşadığımız üzüntüleri onlar da yaşadı, yaşıyor. Biz seyretmeye konsantre olmakta zorlanırken, onların sahada üstün bir performans göstermelerini beklemek haksızlık olurdu. Yoksa, her ne kadar hafta içi UEFA maçı oynamış olsak da, ikinci yarıda rakipten bu kadar pozisyon yemek ve orta sahayı dirençsiz bırakmak en basit tabirle, hiç hoş olmadı. Kayseri şu an ligin en az gol atan, en çok gol yiyen takımlarından. Bağlayacak olursak, maçın güzel anları ne atılan gol ne de Serkan'n çıkardığı toplardı. Futbolcular ve hakemlerin mücadele öncesi sahada görevli polislere çiçek verip başsağlığı dilemeleri, 90 dakika sonrasında da ellerinde Türk bayrağıyla tribünleri selamlamaları en güzel dakikalardı. Alınan üç puan ise yukarıya tutunma açısından oldukça önemliydi, hele lige verilecek aradan önce üst üste iki deplasmana çıkacağımızı göz önünde bulundurursak. Bu iki maçta dört puan toplayabilirsek, hem zor kaybeden takım kimliğine tekrar yaklaşır hem de ikinci yarı planlamasında gözümüzü yukarıya dikme şansı yakalayabiliriz. Fakat  şu da var; rakipler Karabük ve Akhisar.. Yani çantada keklik değil.. Tekrar tüm ülkemizin başı sağolsun. ------------