Konya
°C
Yeni Meram

Mütevazi olmada ne kadar samimiyiz!

Mütevazi olmada ne kadar samimiyiz!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
02.02.2018 07:30
01.02.2018 16:31
0
7443
ABONE OL
Mütevazi olmak, alçak gönüllü bir duruşla, gösterişe varmayan ve iddiası olmayan davranışlar sergilemek olarak anlatılır. Mütevazi insan kendi halinde olan insandır. Gösterişi sevmez… Polemiklere girmez! İddialı söylem ve davranışlardan kaçınmaya özen gösterir. Hırsı aklının önünde hiçbir zaman olmamıştır. Halkımızın tabiriyle ağır azam insanlardır mütevazi olanlar. Ben mütevaziyim, beni herkes mütevazi bilir, gördüğümüz en mütevazi insan sensin derler diyenlerinde mütevazi olduğuna ihtimal vermeyin! Zira mütevazilik onların semtine bir gün dahi uğramamıştır. Kendisinde mütevazilik olmayan biri; Sabahtan akşama kadar ben mütevaziyim diye bağırsa… Böyle mütevazi bir insan, bugüne kadar bu şehre gelmedi diye kendini övdürse… Anlatıcılar bulup, şehrin dört bucağında kendini anlattırsa… Anlatanlara kananlar, inananlar haricinde… Mütevaziliğin ne olduğunu bilenler tarafından tasdik edilmeyecek, kabul görmeyecektir. Çünkü; Mütevazi olan insanın bugüne kadar ben mütevaziyim dediği görülmemiştir. Mütevazi insan, ben mütevaziyim demeyecek kadar alçakgönüllüdür. Mütevazi olma sıfatını onlara toplum yakıştırmış, onlar ise bu yakıştırmadan dahi mahcup olmuşlardır. Mütevaziliği kendilerinden başkasına yakıştıramayanların anlattığı mütevaziliğin gerçek anlamdaki mütevazilikle uzaktan yakından bir ilgisi alakası yoktur. Onların mütevaziliği göz boyamaktan ibarettir. Mütevazi insanın kendini anlatmaya, anlattırmaya, taraftar toplamaya, mütevazi olduğunu tasdik ettirmeye ihtiyacı yoktur. Nihayetinde mütevazi insanın, yeri yurdu bellidir. O insanlar ne kaşanelerde, ne saraylarda, ne konaklarda, ne köşklerde, ne villalarda oturmuşlardır. Atları, katları, yatları, arabaları da yoktur. Neden yok diye, ne isyan etmişler, ne de dövünmüşlerdir! Son dönemin gönül sultanlarından, mütevazilik abidesi, Konya’da Üçler mezarlığında yatan Türkistan Mücahidi, şair, Buharalı Ahmet Haki Efendi bakın ne diyor; “Men Hâki’yem nar istemem / Aldatıcı yar istemem / Kırık kalsın bu gönlüm / Tamire mimar istemem” Ovalıoğlu Camisinin lojmanı diye kabul gören 20 metrekarelik bir odada kalmış ve ömrünü orada tamam eylemişti. O odanın duvarında bir yazı vardı; “Yarabbi beni değil namerde merde dahi muhtaç eyleme” Sevgili okurlar; Mütevazi insanların en büyük özelliği yüce gönüllü oluşlarıdır. Kaba-saba , küfürbaz, lafının nereye gittiğinden bihaber olanlardan değillerdir. Mütevazi insan, kalp kırmaz! İstese de kıramaz! Sözleri kişiyi incitmez! İncitmek aklının ucundan geçmez! Kimseye her sebeple olursa olsun hakaret etmez! Hasetlik, fesatlık, kıskançlık bilmez! Gurur ve kibir onlara görünmemek için saklanacak köşe-bucak arar! Etkili ve tesirli sözlere sahip olmaları, sözlerinin etki sahasının tahminlerin ötesinde geniş olması bir çok insanı hayrete düşürebilir. Mütevaziliği dilinden düşürmeyenlere, mütevaziliği kendisi için biçilmiş kaftan görenlere akıldaneler ve çok bilmişler tarafından denmiştir ki; İnsan iddialı olmalı… Kullanabileceği, omuzlarına basıp yükselebileceği insanları buldu mu, o insanları bir sıçrama tahtası gibi kullanmalı… Menfaatine uygun kayıklara tereddütsüz binmeli… Zirveye giden yollarda duygularını bir kenara bırakmalı… Bu yolda birçok şey, gerekirse her şey mubah olmalı… Bütün bunlar yapılırken, mütevazilik kavramı her defasında dile getirilmeli, mütevazilik algısı oluşturulmalı… Diyar-ı Mevlana dediğimiz şehrimizde Rabbine kavuşan, Hz. Mevlana, “ Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol” dese de mütevazi olmayı, tevazu sahibi olmayı, alçak gönüllü davranmayı kendimize yol haritası olarak kabul edememenin ve bir o kadar da yanlış olan sonucunun aleyhimize olmasına rıza göstermenin anlaşılmaz mücadelesi içerisindeyiz! Ne gariptir ki, mütevazi insanlar, hırslı insanların referans göstermeye çalıştıkları, belli bir yol arkadaşlığından sonra, ilk virajda, ilk dönemeçte terk ettikleri, unuttukları, vefa göstermeyi ancak onlar bu hayattan ayrıldıklarında timsah gözyaşlarıyla hatırladıkları insanlar olmuşlardır. Mütevazi insan olmanın bir erdem olduğu, bu yolda ilerlemenin faziletleri hemen her yerde anlatılsa da, mütevazi insanlara bazı engelleri aşana kadar ihtiyacı olanların, daha sonrası için yaptıkları planlarda mütevazi insanlara yer yoktur. Yürüdüğü yolda, engel tanımayanlar, eleştirilere tahammülü olmayanlar, burada durman lazım diyeni, kolundan tutup fırlatanlar, kendine yararı olmayan sözlere itibar etmeyenler, tarihin her döneminde, mütevazi insanlarla olan yollarını bir şekilde ayırmışlar ve hüsrana uğramaya mahkum olmuşlardır!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.