Mühür kimde ise Süleyman odur!

Anayasa değişikliğine ilişkin Referandum Sonrasının en önde gelen tartışma konusunu “mühürsüz oy pusulası oluşturuyor. Öyle ki kimi çevreler bu bağlamda sonuca gölge düştüğünü, meşruiyetinin tartışılacağını  öbe sürerken, Ana muhalefet olayı yargıya taşıma işaretini veriyor. Dahası iç hukukta sonuç alınamadığı takdirde  iptal için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) gidecek. AİHM, nedir; Uluslararası örgüt olan Avrupa Konseyine  bağlı olarak 1959 yılında kurulmuş uluslar arası mahkemedir. Avrupa Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, birey gruplarının, tüzel kişiliklerin ve diğer devletlerin, belirli kurallar dahilinde başvurabileceği bir yargı merciidir. ... Konunun daha iyi irdelenmesi için ünlü bir Hukukçunun öngörülerinden  satırbaşı bilgiler; ■ YSK’nın AK Parti itirazı nedeniyle mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılacağı yolunda verdiği kararı seçim sonuçlarına damgasını vurdu. Ancak YSK Başkanın bu sayının ne kadar olduğunu bilmediğini açıklaması ise daha büyük bir infial yarattı. Bu kararın gerekçesi olarak oy verenin oy verme hakkına saygı olduğunu belirtmek de düşündürücü bir durumdur. Çünkü bu YSK seçimlerin eşit şekilde yapılmasını önleyecek kararlara da imza atmıştı. Konunun daha iyi irdelenmesi için ünlü bir Hukukçunun öngörülerinden  satırbaşı bilgiler; ■ YSK’nın AK Parti itirazı nedeniyle mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılacağı yolunda verdiği kararı seçim sonuçlarına damgasını vurdu. Ancak YSK başkannın bu sayının ne kadar olduğunu bilmediğini açıklaması ise daha büyük bir infial yarattı. Bu kararın gerekçesi olarak oy verenin oy verme hakkına saygı olduğunu belirtmek de düşündürücü bir durumdur.   ■ 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki kanunun 98. Maddesi;  “Zarflar oy veren seçmen sayısı ile karşılaştırılır. Bu zarfların sayısı oy veren seçmen sayısından fazla çıktığı takdirde bütün zarflar tek tek elden geçilerek 77 nci maddeye göre çift mühürlü olmayan ve belli şartlara uygun bulunmayan veya her hangi bir işaret veya imza veya mührü taşıyarak 103 üncü madde gereğince seçmenin kim olduğunu belirten zarflar ayrılır. Bunların düşülmesi fazlalığın giderilmesine yetmediği takdirde, kurul başkanı, kalan zarflar arasından fazlayı karşılayacak sayıda zarfı gelişi güzel çekerek ayırır. Ayrılan zarfların sayısı tutanağa geçirilir ve bu zarflar açılmadan derhal yakılmak suretiyle yok edilir.” ■ 08.04.2010 tarih ve 5980 sayılı kanunun 19. Maddesi ile değiştirilerek; "Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır.” şeklinde değiştirildi, Yasanın 101. Maddesi ise “Arkasında sandık kurulu mührü̈ bulunmayan oy pusulaların geçersiz olduğunu düzenlemektedir. Görülmektedir ki yeni getirilen kurallar emredici kurallar olup yorum kabul etmemektedir. Yani eğer üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, zarflar geçersiz sayılacaktır. YSK bu nedenle yorum yaparak ya da geçmişten örnek vererek açık bir yasa düzenlemesine aykırı karar veremez. Bu karara itiraz edilebilir ancak burada bu yönde kullanılmış oylar iptal edilir. Bu iptallerin seçimin iptali sonucunu doğurması için ise sonuca etkili sayıda olması gerekir. Yani iptal edilen oy sayısı sonucu değiştiriyor mu ona bakılır.Kaç oyun bundan etkilendiğinin kanıtlanması zor değildir. İlk itirazların ilçe seçim kuruluna ve il seçim kurulları birleştirme tutanaklarına yapılması YSK’ya itirazlarda ilçe ve ilçe seçim kurulu itirazlarına yer verilerek bunun sonucunun seçimi etkileyebileceği belirtilmesi gerekir. ... Referanduma damgasını(mühür) vuran mühre değişik pencerelerden bakmalıyız. Mühür nedir;1- Bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı metal, lastik vb.nden yapılmış araç, damga, kaşedir.

2. Bu araçla basılan ve imza yerine geçen ad. Bir şahsın veya makâmın alâmeti üzerinde mektuplara, senetlere ve diğer evraka basılmak üzere kabartma işaret bir yazı bulunan taştan, lastikten ya madenlerden yapılmış alet. İmza

yerine imzanın kime ait olduğunu belirtmek için kullanılır. Mühür, Farsça sözcük Lügatte yüzük, damga, alamet, bekaret anlamına gelir. Devletin resmî makamları ve kişiler tarafından kullanılmıştır. Resmî makamların kullandığı mühüre “mühr-i resmî” ya da  “resmî mühür”; kişilerin  kullandığına ise “zâtî mühür” denilir. Mühür, bir malın muhâfazası ve emniyeti için, anahtar ve kilit maksadıyla da kullanılır. Özellikle Doğu’da İslâm ülkelerinde uzun zaman imza yerine mühür kullanılmıştır. Resmi devlet adamları, ilmiye sınıflarına mensup kişiler mühür taşırlar ve yazılarının altına imza yerine mühür vurulurdu. ... Mühür ve mühürcülük sanatı,uygarlıkların  damgası niteliğindedir. M.Ö. dönemlere kadar uzanıyor. Mısır, Mezopotamya, Anadolu ve Roma’da mühür kullanımı yaygın. İlk kez Mısır’da Hz.  Yusuf kullanılandı, Hz. Süleyman’ın mühürÜ ünlüdür; “Mühür kimde ise, Süleyman odur.” Sözü de  zaman içinde atasözüne evrildi.  . İran şahları da mühür kullandı. Papanın mühür kullandığı da  kayıtlara geçti.Anahtar - kilidin ne demek olduğunu bilmeyen Avrupa’da eski kavimler  saklayacakları eşyalara balmumu ile mühür vururlardı. İslamiyet’ten önce Araplar mühür kullanmak adeti vardı. En eski Arap mühürlerine Mısır’da papirüsler üstünde rastlanıyor. Bir şahsın veya makamın alameti olarak üzerinde mektuplara, senetlere ve diğer evraka basılmak üzere kabartma  işaret ya da yazı bulunan taştan, lastikten ve madenlerden yapılmış alet İmzâ yerine kullanılırdı. Nizip İlçesi'nde, Fırat Nehri kıyısında Zeugma antik kentinden çıkarılan mühür baskıları bu alanda  dünya gündemine taşıyor. Mozaikleri, Türkiye müzelerinde  olmayan savaş tanrısı Mars'ın bronz heykeli, mimari yapıları, freskleri, küçük heykelcikleri ve stelleri ile arkeoloji dünyasının ilgisini çekti.  Zeugma, 100 bini aşın mühür baskısı ile dünya rekorunu 3'e katladı. Zeugma'da 1998-2000 yılları arasında yapılan  çalışmalarla 100 bini aşkın mühür baskısı çıkarıldı.  Fırat Nehri üzerine yapılan Birecik Barajı -Hidroelektrik Santrali gölünün altında kalması önlendi.. ... Kral, imparator, Zeus ve şehir tanrıçalarının betimlendiği mühür ve yüzük taşı kullanılırdı. Özel mühürlerde kişilerin sevdiği objeler, tanrılar, tanrıçalar, burçların betimleri vardı. Antik kentlerde tapınaklarda, agoralarda, özel evlerde, evlerin kilerlerinde ve lahit içlerinde mühür baskılarının, Zeugma'da  agoradaki arşiv odasında ortaya çıkarıldı Agoradaki dükkanlar Binlerce parmak iziyle mühürlendi. Gaziantep Müzesi 100 bini aşkın mühür baskısı ile dünyanın en büyük mühür baskısı koleksiyonuna sahip; 3 yıl öncesinde en büyük mühür baskısı koleksiyonu, Yunanistan'daki Delos adasındaydı. Zeugma'da 100 binin üzerinde mühür baskısı bulunmasının birçok nedeni bulunuyor.''Bu kadar mühür baskısı, Zeugma'da güçlü bir gümrük bulunmasından kaynaklanıyor. Antakya'dan Çin'e uzanan İpekyolu buradan geçiyordu. Doğudan getirilen baharat ve değerli taşlar, Zeugma gümrüğünden geçirilerek Zeugma agorasında çevreden gelen tüccarlara pazarlanıyordu. Balyalar ve torbalar bu mühür baskıları ile mühürlüydü. Parmak izi baskılı olanlar, agora dükkanlarının kapılarının bu mühürle mühürlendiğini gösteriyor. Ayrıca, Zeugma, Roma'nın doğudaki sınır kenti ve bu nedenle resmi yazışmalar yoğun olarak yapılıyordu. Mektuplar da mühürleniyordu. ''Antakya'nın simgesi oturan Tykhe betimli, Nikepolis (İslahiye) şehir tanrıça büstünün resimlendi. Kommagene'yi simgeleyen akrep ve etrafı yıldızlı aslanı gösteren mühür baskıları ortaya çıkarıldı. Kiros'u simgeleyen mühür baskıları, Dülük'ü anlatan Jüpiter Delichones'in betimlendiği, Kayseri Erciyes Dağı'nın resimlendiği ve Edessa (Şanlıurfa) yazılı mühür baskıları da bulundu. Zeugma'nın Kuzey Afrika ile de yakın ticaret içerisinde olduğu saptandı. Kyrene'de (Bingazi) ele geçen mühür baskıları ile Zeugma mühür baskıları birbirine çok benziyor. Zeugma mühür baskılarının incelemesi sonucu, Kayserili ve Yahudi tüccarların bugün olduğu gibi yaklaşık 2000 yıl öncesinde de ticarette var oldukları, Gaziantep ve çevre şehirlerin de bu ticarette yer aldıkları saptandı. Mühür baskılarının incelemesi devam ediyor.' Bala dönersek, ön aöz de son söz de şudur; Mühür kimde ise  Süleyman odur!