Muhteşem bir sezondu

Nereden başlamalı, neyi öne çıkartmalı, hangi başarının altı daha kalın çizilmeli bilemiyorum.. Öylesine muhteşem bir sezon geçirdik ki, bu başarı hikayesinin neresinden tutacağımızı şaşırmış durumdayız. Aslında sonu harikulade biten sezon pekte iyi başlamamıştı. İlk 5 hafta içinde alınan 1 galibiyet, eleştirileri oklarının hedefinin Aykut Kocaman’a çevrilmesini sağlamıştı bile. Ancak daha sonraki süreçte öyle bir grafik çizildi ki, ‘keşke ilk 5 hafta daha iyi değerlendirilseymiş’ dedirtti insana. Çünkü sezon sonunda şampiyon Beşiktaş’ın 13, ikinci sıradaki Fenerbahçe’nin ise sadece 9 puan gerisinde yer aldık. Gelin neleri başarmışız bir bakalım. Lig üçüncülüğü Konyaspor tarihinin şüphesiz ki en önemli başarısıdır. Kadronun mali değeriyle hiçte örtüşmeyen bir sıralama yakalandı. Ele alınacak bir diğer başarı kriteri ise ikinci yarıdaki önlenemez yenilmezlik serisi. Yeşil-beyazlıların tam 13 maç bileğini büken olmadı. Bu devrede toplanan 40 puanla ikinci yarının zirvesinde yer almakta ayrı bir başarı. 3 tane 4 gollü yenilgi alınmasına rağmen, Fenerbahçe’nin ardından en az gol yiyen takım olmak, ligin ikinci yarısında kalesinde sadece 9  gol görmek, tam 13 maçta kaleyi rakiplere kapatmak, ligin ikinci yarısında sadece 1 kez yenilmek, ligde mücadele eden 17 takımdan da puan almak, 4 takıma karşı puan kaybetmemek, iç sahada Fenerbahçe’den sonra en çok puan toplamak, deplasmanda en çok puan toplayan 4. ekip olmak, ligi zirvede tamamlayan Beşiktaş’ı 2’si kupada biri ligde toplamda 3 kez mağlup edebilmek, Türkiye Kupası’nda yarı finale kadar yükselmek, oynanan 12 kupa maçından 9’unu kazanıp 1’inde beraberlik elde etmek, ve en önemlisi UEFA Avrupa Ligi’nde gruplarda mücadele etme şansı yakalamak, bunu başarırken de Türkiye’yi gruplarda temsil edecek 5. takım olmak. 2004-2005 sezonundan beri grup maçlarına sahne olan UEFA Avrupa Ligi’nde; Konyaspor için, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un ardından bu ligde Türkiye’yi temsil edecek 5. takım olmak ayrı bir gurur kaynağı. Şüphesiz ki başarının en önemli nedenlerinin başında Aykut Kocaman’ın ‘bireysel değil takım oyunu modeli’ni sahaya sorunsuz yansıtması oldu. Belki göze hoş gelen ve hücumsal anlamda etkili bir futbol oynamadık ama futbolun gereğini harfiyen uygulayan tam bir sistem takımı olduk. Şimdi hem Aykut Kocaman’ın, hem de takımın yükü daha da arttı. Artık taraflı tarafsız herkesin gözü üstümüzde. Gelecek sezon aynı başarı yenilenir mi bilinmez ama benim tahminim bu sistem ve oyun anlayışıyla yine ligin flaş takımları arasında yer alırız. Herkesin kafasında gelecek sezon 3 kulvarda mücadele verecek Konyaspor’un nasıl bir kadro oluşturacağı var. Gelin bu sefer de gelecek sezon planlamasını değerlendirelim. Aykut Kocaman çok transfer yanlısı bir teknik adam değil. Bunu son 1.5 sezon da açık ve net bir şekilde gördük. Gerektiği kadarıyla yetinen ve takım içi mali kriterleri göz  ardı etmeyerek, futbolcular arasında uçurumun oluşmasını kesinlikle istemeyen bir futbol adamı. Taraftarımız bir kez şunu kabullensin. Öyle isimli, yıldız, transferlerini kimse beklemesin. Bu sezon yakalanan başarının ardından dolan kasa yüksek bedelli transferler için yeniden boşaltılmayacak. İlk 11 için 3 nokta transfer ve birkaç alternatif transferle kadro revize edilecek. Kesinlikle UEFA Avrupa Ligi için hedef belirlenmeyecek ve bu doğrultu da kadro oluşturulmayacak. Mevcut kadroya uygun birkaç düzenleme yapılarak sezona başlanılacak. Aykut hocanın yakın çevresine, ‘Bu sezon Avrupa’da masrafsız tecrübe kazanacağız. Daha sonraki dönemlerde de çıtayı sürekli yükselterek, Avrupa’da sürekli yer alacak bir yapıya kavuşacağız’ dediğini öğrendik. Koskoca sezonun özetini ve gelecek sezonun planlamasını bir yazıya sıkıştırmaya çalıştım. Umarım bu sezonki başarı Konyaspor camiası için daimi olur. Artık alt sıralarda debelenen değil yukarılarda kendine yer açan bir takımımız olacak. Bu muhteşem sezonu bizlere yaşatan futbolcularımıza, bu takımın beyni Aykut Kocaman ve teknik ekibine, perde arkasındaki kahramanlara, kulüp personelinden yönetimine kadar herkese çok teşekkür ediyoruz. Son iki sezona damga vuran, takımlarını iç saha-deplasman ayrımı yapmadan destekleyen, Konyaspor’un her zaman itici gücü olan 10 binlerce taraftarımızın da başarıdaki önemli etkenlerden olduğunu unutmalıyız. Hepinizin yüreğine sağlık.